Bakanlarla MİR zirvesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde gazetecilere konuştu. Erdoğan, MİR kart konusunda cuma günü İstanbul'da bakanlarla toplantı yapıp karar vereceklerini söyledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Rus Lider Vladimir Putin'in kısmi seferberlik kararı sorulan Erdoğan, “Sayın Putin'le az veya çok bir hukuku olanın, kendisiyle bunları görüşmesi ve bu kapıyı zorlaması lazım. Zelenskiy'le de aynı şekilde. Yoksa kalkıp da bu liderlere yönelik çok daha farklı negatif yaklaşımlar sergilemek beklediğimiz sonucu getirmez.” dedi.
'KKTC İÇİN SIÇRAMAYA VESİLE OLACAK'
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) tanınmasıyla ilgili somut herhangi bir adımın olup olmayacağı sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a yönelik siyasetinin belli olduğunu ve bunun tartışma götürmeyeceğini belirtti. “Biz Kuzey Kıbrıs'ı rastgele bir ülke olarak görmüyoruz. Onu biz adeta kendimiz olarak kabullendik, öyle görüyoruz, öyle de göreceğiz.” diyen Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'le görüşmelerinde de Kuzey Kıbrıs meselesine değindiğini aktardı. Erdoğan, “Onunla da bu konuyu devamlı görüştüm. Ülkemizde misafir ettiğimiz ya da ziyaret ettiğimiz tüm liderlere Kıbrıs'taki haklı mücadelemizi, meselenin adil ve kalıcı çözüme kavuşturulmasını yine aynı şekilde hep tekrarladık, hep ifade ettik.” dedi.
Rusya'dan KKTC'ye direkt uçuşların başlamasından memnuniyet duyacaklarını belirten Erdoğan, “Buranın çok çok önemli olan bir boyutu da şu, malum Rusya'nın turist potansiyeli çok yüksek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de en önemli gelir kaynaklarından bir tanesi turizm. Turizmde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne böyle bir akışın olması inanıyorum ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ekonomik olarak da ciddi manada bir sıçramaya vesile olacaktır. Zaten turizme yönelik alt yapısı gayet iyi olan bir ülke konumunda. Bu konuda alınacak neticeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni inşallah çok çok ileri taşıyacaktır. Temenni ediyorum ki önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasıyla çok daha farklı bir gelecek orayı bekliyor olacaktır.” diye konuştu.
'SEN PAPAZLARI GETİR VATANDAŞLIK VEREYİM'
Yunanistan ile görüşmeme konusundaki tavrın devam edip etmeyeceği ve Yunan Dışişleri Bakanı'nın açıklamaları hakkındaki görüşlerinin sorulmasına karşılık Erdoğan, şu yanıtı verdi:
“Yunan Dışişleri Bakanı'yla ilgili çok fazla söyleyecek sözüm olamaz, benim muhatabım değil. O konuşacaksa bizim Mevlüt Bey'le görüşsün. Fakat Sayın Başbakan ne yazık ki Türkiye ile kendi durumlarını bilmiyor. Biz Türkiye'de Rum nüfusunun azalmasından yana olan bir iktidar olmadık. Tam aksine, örneğin ben Bozcaada'da, Gökçeada'da gezdiğim zaman orada yaşayan çok az sayıda Rum vatandaşlarımıza hep sormuşumdur, 'Nerede senin çocukların?' 'Amerika'da.' dedi. 'Getirin, burada yaşasınlar.' dedim. 'Çocuğumu Amerika'dan getiremiyorum.' dedi. Bu neyi gösteriyor? Demek ki onun Türkiye'de yaşama diye bir arzusu, derdi yok. Olsa, bizim kapımız açık. O çocuğa biz eğer vatandaşlığı yoksa vatandaşlık da verirdik. Hatta bir keresinde çok da manidardı, birinin bir Türk kızıyla evlenmesine ailesi müsaade etmemiş, 'Benden yardım isterseniz, ben gayret edeyim.' dedim. Bir de şu var, Sen Sinod Meclisi'nin belli sayıda meclis üyelerinin olması lazım. Sen Sinod Meclisi 7'ye düşmüştü. Belli sayıya sahip olmadığı için Patrik Bartholomeos'a dedim ki 'Dışardan sen papazları getir, ben bunlara vatandaşlık vereyim çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması lazım ve böylece Sen Sinod Meclisi'ni tamamlamış ol.' Öyle tamamladılar. Ama Yunan Dışişleri Bakanı'nın bunlardan haberi yok. Bunlar uzayda dolaşıyor. Bizim her zaman için kapımız açık, vatandaşlık da veririz.”
'KAFKASYA'DA BİZİM DE HAMLELERİMİZ OLACAK'
Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ermenistan'ı ziyaretinde hem Türkiye'yi hem Azerbaycan'ı suçlayan açıklamalarda bulunduğunun belirtilmesi ve “Bu ziyaret, Güney Kafkasya'da Karabağ savaşından sonra sağlanan istikrara bir darbe olur mu?” sorusu üzerine Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Pelosi'nin bu ziyaretiyle kalkıp Kafkasya'daki bu gelişmelere darbe vuracak ne mecali ne cürmü var. Ben inanıyorum ki o, birçok yeri de rahatsız etmiştir. Hiç fazla abartmaya falan da gerek yok. Şimdi biz de bazı hazırlıkları yapıyoruz. Buradan döndükten sonra gereken adımları da atarız. Şimdi Prag'da Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi var. Şu anda Prag'daki zirveye katılıp katılmama gibi bir değerlendirme içindeyiz. Prag'daki zirveye katılmamız halinde, Paşinyan'ın oraya gelme durumu var. 'Orada görüşebilir miyiz?' diye de bir düşüncesi olmuş galiba. Belki orada kendisiyle bu konuları ayrıca bir görüşme durumumuz olabilir fakat bu konularla ilgili Kafkasya'da bizim de bazı hamlelerimiz olacak. Onun da şimdilik sadece planlama süreci içerisindeyiz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle de bunları konuşup, ona göre adımlarımızı atacağız.”
RUSYA İLE EKONOMİK İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ve ABD'nin, Rusya ile bankacılık alanındaki ortak girişimleri mercek altına alındığının hatırlatılması ve “Türkiye'ye yaptırım hamleleri gibi bir eğilim söz konusu olabilir mi?” sorusu üzerine, Mir Kart'ın, Rusya ile Türkiye arasında bir adım olduğunu, bu konu hakkında atacakları adımların değerlendirmelerini ilgililerin yaptığını, ona göre adımlarını atacaklarını belirtti.
Erdoğan, “Alternatifimiz var, o ayrı. Ama bütün dert, işte bu yaptırımların farklı versiyonları. Bunlar gerçekten dostluğa falan yakışmıyor, ekonomik ilişkilerimizin düzenlenmesine yakışmıyor. Biz şimdi ister istemez ne yapacağız? Alternatifleri ne olabilir, bu alternatifler üzerinde ilgili bakan arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bu görüşmelerden sonra da İstanbul'da cuma günü inşallah bütün ilgili arkadaşlarımı toplayacağım. Onlarla bir toplantı yapıp, burada da nihai kararımızı vereceğiz.” dedi.