Bakanlığın sorumluluğu görülmedi
Afetin ardından başlayan yargılamalarda yıkım sorumlusu olduğu belirtilen çok sayıda kişi hakkında dava açıldı. 11 ilde yıkılan binaların müteahhidi, inşaat mühendisi ve proje yöneticisi olan şahıslar yargılanırken imar sisteminin asıl sorumlusu Bakanlık ve belediyelere dokunulmadı
Türkiye’yi sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından yıkımlardan sorumlu olduğu belirtilen 794 sanık hakkında dava açıldı. Hatay’daki davalarda ise 113 kişi tutuklandı. Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa ve Kilis'te yürütülen soruşturmalarda sadece müteahhitler, inşaat mühendisleri ve yapı denetim firmalarının sorumlu tutulurken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyelerin imar uygulamaları görmezden gelindi.
Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çelikkol, 6 Şubat 2023'teki depremlerde Antakya ve Defne ilçelerinde yıkılan binalardaki yapım kusurlarıyla ilgili 113 kişinin tutuklandığını açıkladı. Afetin etkilediği Gaziantep’te Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmalar sonucu yıkılan 18 binayla ilgili aralarında müteahhit, bina sahibi, proje sorumlularının yer aldığı 10'u tutuklu 42 sanık hakkında dava açıldı. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ta da yürütülen soruşturmalar tamamlanmak üzere. Şimdiye kadar 70 iddianame mahkemelerce kabul edilirken 10'u tutuklu 152 sanığın yargılanması sürüyor. Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa ve Kilis’te açılan toplamda 137 dava ise hala sürüyor.
BELEDİYE BAŞKANINI SORDULAR AMA…
Türkiye gazetesi dünkü manşetinde bilirkişi raporlarına dikkat çekerek “AİHM ve Yargıtay'ın kararları neden uygulanmıyor? Belediye başkanları da yargılanmalı” ifadelerini kullandı. Yıkımlarda belediyelerin de sorumlu olduğunun altını çizen gazete, belediye başkanlarının hesap vermemesine tepki gösterdi. Gazetenin haberinde Bakanlığın imar düzenlemelerine yer verilmemesi de dikkat çekti.
SORUMLULUK BAKANLIKTAN BAŞLIYOR
Aydınlık’a açıklama yapan bir inşaat mühendisi, yapıların inşa sürecindeki sorumluların, “Belediye, yapı denetim firması, müteahhit, tasarımcı ekip, şantiye şefi, meslek odaları, üniversiteler.” olduğunu ifade etti. Müteahhit Mahmut Remzi Altun da kaçak inşaatlara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “imar affı” adı altında izin verdiğini belirterek şunları söylemişti:
“Bu hükümetin döneminde 3-4 kez imar affı getirildi. Devlet, kaçak inşaatlara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı imar affı altında müsaade etti. İmar affı uygulamasıyla, usulüne uygun yapılmamış projeler belli bir bedel karşılığında belge veriliyor. “1995’ten sonra Çukurova ve Seyhan bölgesinde imar yoğunluğu arttırıldı. Normalde 1,2 veya 1,4 iken bu sayı 2,4’e çıkarıldı. Bu da daha yüksek katlı binaların yapımının önünü açtı. Bu Belediyeler tarafından şehir plancılarına yaptırılır. Bu izinlerle Çukurova ve Seyhan bölgesindeki tarımsal alanlar imara açıldı. Bunları denetleyen inşaat mühendisleri, müellifler, müteahhitler yapı denetim firması kurmaya başladı. Bunlar inşaatları denetlemek için bakanlığa başvurup belge alıyorlar. 1997’ye kadar bu denetimi TUS dediğimiz teknik uygulama sorumluları yapardı. Sonra yapı denetim firmalarına geçti.
