Bakanlık plan hazırlıyor tesisler üç gruba ayrılacak

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, enerji kesintileri ile ilgili sanayicilere yaptığı açıklamada bir tasnif üzerinde çalışıldığı bilgisini verdi. Buna göre sanayi tesisleri çalışması zorunlu olanlar, rölantide çalışabilecekler ve kapatılabilecekler şeklinde üç gruba ayrılacak. Şu ana kadar çalışması zorunlu binin üzerinde firma tespit edildi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısında konuşan Hasan Büyükdede, enerji konusunda talebin arttığını tespit ettiklerini ve kafa kafaya noktada olunduğunu belirterek, İran'dan alınan gazda sıkıntı olunca kesintiye gitmek zorunda kalındığını ifade etti. OSB'ler dışında kalan tesislerin elektrik kısıtlamasına tabi olmaması şeklinde eleştirilere de yanıt veren Büyükdede, şunları söyledi: “OSB'lerde üç gün kesinti olurken dışarıda 1 veya 2 gün kesintiye gidenler oldu. Bu bölgelerde yüzde 10'un geçilmesi halinde TEİAŞ şarteli kapıyor. İnşallah hafta sonuna kadar bunu atlatırız. Bu kesintilerle görüldü ki istediğiniz zaman şalteri indiremeyeceğiniz kritik firmalar var. Savunma, gıda, cam sanayi. Bu türlü durumlar için hiç kapatmamamız gereken, rölantiye almamız gereken, kapatılmasında problem olmayan firmaları tasnif yapmamız gerekiyor. Üzerinde çalışıyoruz. Her duruş bir zarardır ama duracaklar var duramayacaklar var, bir tablo yaptık.”

OSB'LER GÜNEŞLENECEK

25 Ocak ve 27 Ocak tarihlerinde yayınlanan haberlerimizde OSB'lerde yenilenebilir enerji yatırımlarının devreye alınması gerektiğini vurguladık. İSO Meclis toplantısında sanayiciler, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede'ye bu konudaki taleplerini de ilettiler. Konunun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın alanına girdiğine işaret eden Büyükdede, şunları aktardı: “Enerji ihtiyacı için güneş ile ilgili yeni alanların açılması, çatıların kullanılması, boş alanların kullanılması, OSB alanlarının dışında da alanlar üretip kullandırılması konusunda çalışma var. Taleplerinizi iletiyoruz. Yeni bölgelerde ihtiyaç duyulan enerjinin güneş veya müsaitse rüzgar ile karşılanması konusunda bir genişleme yapılıyor. Endüstri bölgelerinin enerji üretim tesisleri kurmaları ön onaydan geçti. Yalnız güneş, rüzgar, hidroelektrik bunlar çok dalgalanan enerji yapıları. Şu anda daha stabil enerjilere geniş için nükleer konusunda ciddi bir çalışma var. 2023'te ilk etabı devreye sokmuş olacaklar.”

FABRİKA İNŞAATI İÇİN TOSİ GELİYOR

Sanayicilerin tesis kurulumunda en çok harcamayı arsa ve bina yapımına harcadıklarını iletmeleri üzerine bu konudaki bir gelişmeyi de duyuran Bakan Yardımcısı Büyükdede, “TOKİ benzeri TOSİ kurabilir miyiz, diye talebimizi ilettik. Sanayi için 300-400 bin hektar yer istediğimizi Çevre Bakanlığı'na ilettik. Sanayi için feragat edilecek yer yüzde yarım. Sanayi Bakanlığı olarak canhıraş bir metrekare yer ürettik mi diye hesabını yapıyoruz. Sanayi alanlarını öncelikli hale getirme önceliğimiz var. Savunma Bakanlığı'nda da yer var. Yerine ikame yer temin etmek kaydıyla yardımcı oluyor. Togg'un yeri bile Milli Savunma Bakanlığı arazisi. Batarya fabrikası da. Bakanlıklar arası güzel diyalogla sanayiciye en uygun arsaları üretebilelim.” dedi.

İSO MECLİS ÜYESİ SANAYİCİLER NE DEDİ?

Şaban Gülbahar: OSB'lerde muhtelif yerlerde güneş enerji santralı yatırımları yapmak için arsa tahsisi yapılsın. Bürokrasi ile uğraşmayalım. Sanayiciye yer satmayın. Yer tahsis edin, yer devletin olsun. Sanayici oranın kiracısı olsun. Sanayici binaya toprağa para veriyor işletme sermayesi bitmiş oluyor.

Ömer Karadeniz: Ben bu enerji krizinde sektörel ayrımı çok doğru bulmuyorum. Hepimiz nereden bakarsak bakalım bu enerji konusunda pamuk ipliği ile bağlıyız. OSB'lere girdiğiniz zaman maalesef bir ceza ile karşı karşıyasınız. Bunun adı adaletsizlik. Düne kadar sizlerin de olduğu bu Meclis'te dünyada gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bir yerde toplanalım derken OSB'de olan üyelerim var her yerden isyan haberleri geliyor. Biz OSB'lerde olmakla hata mı ettik? Dışarıda tarla durumunda olan yerdeki herhalde kontrol edilemiyor ki, OSB kontrol ediliyor diye ceza reva görülürken, dışarısısı serbest bırakılıyor.

Gökhan Turhan: Biz sanayiciler olarak belirsizliği sevmiyoruz. Nükleerden daha fazla yararlanılması ihtiyacı var. Avrupa da yeşil enerji olarak görmeye ve tartışmaya başladı. Yenilenebilir enerjiyi hem firmalarda hem evlerde rahat üretmek gerekiyor, bürokrasinin azaltılması, özel kredi kaynaklarının aktarılmasına ihtiyaç var. Birçok firmamız bunu yapmak istemesine rağmen kredi ve bürokrasi yüzünden giremediğini düşünüyoruz.

Mehmet Büyükekşi: Bugüne kadar hep fiyatları konuşuyorduk. Şimdi kesintileri konuşuyoruz. Bulunamayan kredi hepsinden pahalı deriz biz. Bu sorunun temeline inmek gerek, niye bu hale geldik? Kamuoyunda enerji konusunda bilgi kirliliği var. Bu sadece İran'daki kısıntıdan dolayı 10-15 gün mü sürecek, devam mı edecek? İletişim eksikliği var. Bunun aydınlığa kavuşturulması lazım. Beni birçok ihracatçı arıyor; taahhütlerimiz var. Bir takım şirketler var ki zamana duyarlı ihracat yapıyorlar. O raflar boş kalırsa yarın müşterilere mal satamayız gibi endişeler var.

'GÜLLE'NİN FABRİKASINI ZİYARET EDİN?'

Türkiye'ye bütün dünyadan talep olduğunu ifade eden Büyükdede, “Türkiye çok cazip bir hinterland oldu; insan kaynağı ve üretim kapasitesiyle. Allah'tan şu yolları yapmışız. Demiryolu ağlarını ilerletmemiz, limanları geliştirmemiz gerekiyor. Bunları yaparsak uluslararası üretim ağının parçası haline geleceğiz.” ifadelerini kullandı. Tekstil sektöründeki boyahanelerin durumuna yönelik bir soru üzerine ise buradan çıkan suyu geri dönüştüren bir teknolojinin kullanımda olduğunu hatırlatan Büyükdede, şunları aktardı: “Pilot olarak İsmail Gülle'nin (TİM Başkanı) fabrikasında kuruldu. Atıkları bünyede halledebilecek bir sistem. İsmail bey ile görüşürlerse nasıl başarı elde edildiğini görecekler. Bunun yaygın hale gelmesini istiyoruz. Yeşil Mutabakat'ın da gereği. Boyacıların ellerindeki suyun yüzde 94-95 olarak geri dönüştürerek kullanılmasını sağlıyor. Atık meydana gelmiyor. Küçük filtrede yüzde 2-3 kadar atık görünüyor. Tesisi bir gezmenizi tavsiye ederim. Ters osmoz ile yapılıyor. Derin drenajla su vermemiz mümkün değil. Burada dışarıya su bile atmıyorsunuz mevcut suyu kullanıyorsunuz. Trakya'da su bulmakta zorlanıyoruz. Su geleceğin problemi olacak. Boyahanelerin de sanayicilerimizin de maksimum istifade etmesini isteriz.”