Bakanlıktan 81 ile Karagöz genelgesi: Geleneğin bozulmasına karşı tedbir alınacak
Kültür ve Turizm Bakanlığının yayımladığı genelgeyi değerlendiren UNIMA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Enis Ergün, kültüre sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu söyledi. Karagöz Sanatçısı Hüseyin Dilan, ‘Karagöz, bizim bellek kodlarımızdandır. Karagöz'e zarar gelirse belleğimize zarar gelir' dedi


Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alan Karagöz oyunu için harekete geçti. Karagöz’ün biçim ve içerik yönünden bozulmasına karşı Bakanlık, 81 vilayete genelge gönderdi.
Karagöz’ün tarihsel kaynaklarına değinilen genelgede, Karagözcülerde bulunması gereken niteliklerden de söz edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığının yayımladığı genelgede şu ifadelere yer verildi:
“Bilindiği üzere; tarihsel kaynakları, köklü geleneksel yapısı, özgün oynatım teknikleri, metinleri ve geleneksel Türk tiyatrosu açısından çok büyük önem taşıyan tasvir yapım gelenekleriyle; Türk tiyatrosunun ve seyirlik sanat geleneklerinin önemli yapı taşlarından olan Karagöz; resim, müzik, tarih, edebiyat, tiyatro ve taklit gibi pek çok alandan beslenmektedir. Bu nedenle ‘Hayalî’, ‘Hayalci’ ya da ‘Karagözcü’ olarak bilinen sanatçının klasik oyun dağarcığına hâkim olması, oyun yazması ya da oyun kurması, musiki ve temel enstrüman kullanım bilgisine sahip olması, tasvir çizmesi veya tasarlaması, yetkin ses ve dil kullanımı ile taklit becerilerinin olması gerekmektedir. Karagöz bilgisi ve becerilerinin edinimi, geleneksel olarak usta-çırak ilişkisiyle aktarılan ve uzun yıllar süren bir eğitimle mümkündür.”
GELENEĞİN BOZULMASINA KARŞI TEDBİR ALINACAK
Genelgenin devamında Karagöz oyunlarının orijinal yapısının değiştirildiği ve perdeden çıkarıldığı kaydedildi. Özellikle Karagöz’ün kostüm giydirilen kişiler tarafından icra edilmesinin geleneği biçim ve içerik yönünden bozduğu belirtilen genelgede; “İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerimizin koordinasyonunda gerçekleştirilen kültürel etkinliklerde Karagöz oyunlarının, ‘Karagöz-Hacivat’ şeklinde değil, gelenekte ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’nde de tanımlandığı şekliyle, sadece ‘Karagöz’ adıyla sunulması ve somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı niteliği haiz Karagöz sanatçıları tarafından aslına ve geleneksel tekniklere uygun olarak icra edilmesinin sağlanmasının büyük bir önem arz ettiği değerlendirilmektedir.” ifadelerine yer verildi.
‘KARAGÖZ BİR YAŞAM BİÇİMİ TOPLUMSAL HAFIZADIR’
Uluslararası Kukla Derneği (UNIMA) Türkiye Millî Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Enis Ergün, Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede, kostümlü taklitlerin yalnızca estetik bir kayıp olmadığını, söz konusu taklitlerle kültürel hafızanın da zarar gördüğünü belirtti. Ergün, 21 Mart Dünya Kukla Günü Bildirisi’nde yaptıkları “Karagöz yalnızca bir gösteri değil; bir yaşam biçimi, bir toplumsal hafızadır. Onu korumak hepimizin görevidir.” vurgusunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından yayımlanan ve Karagöz oyunlarının geleneksel tekniklere uygun olarak icra edilmesini esas alan resmi yazı, bu açıdan son derece kıymetli ve tarihidir. UNESCO’nun 2009 yılında İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası olarak tescil ettiği Karagöz, Türk tiyatrosunun en derin köklerine sahip geleneklerinden biridir. Bakanlığın yayımladığı bu belge, Karagöz sanatının hem içeriğini hem biçimini koruma altına almakta; yozlaşmaya karşı güçlü bir irade ortaya koymaktadır.”
YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI YAPTI
UNIMA ve Karagöz Derneği olarak yerel yönetimlere çağrı yapan Ergün, “Karagöz, kukla, meddah, ortaoyunu, hokkabaz ve köy seyirlik oyunları gibi Türk tiyatrosunun temel unsurları, yaşayan miraslarımız; şehirlerin kültür politikaları içinde mutlaka yer bulmalıdır. Yerel yönetimlerin ve şehirlerin kültür yöneticileri, öğretmenler, sanatçılar, akademisyenler ve halkla birlikte her şehirde bu geleneklerin korunmasına ve sürdürülebilirliğine yönelik çalıştaylar düzenlemek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘KÜLTÜR HER ŞEHRİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR’
“Bugün Karagöz’e sahip çıkmak; Türk tiyatrosuna, geçmişimize, kimliğimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır” diyen Ergün, “Hedefimiz, her şehrin kültürel dinamikleriyle birlikte, yaşayan miraslarımıza dair somut adımlar içeren yol haritaları oluşturmak. Çünkü kültür; her bireyin, her kurumun ve her şehrin ortak sorumluluğudur.” sözlerine yer verdi.
Sanatın yozlaşmasına karşı birlikte hareket etme çağrısı yapan Ergün, “Bugün Karagöz’e sahip çıkmak; Türk tiyatrosuna, geçmişimize, kimliğimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Sanat yozlaşmasın diye, hep birlikte yol almalıyız. Bu bizim tarihimize, bugünümüze, insanımıza, geleceğimize dair en büyük sorumluluğumuz.” dedi.
MALİYETİ AZALTMAK İÇİN GELENEĞİ BOZUYORLAR
Bakanlığın bu adımını Aydınlık’a değerlendiren Karagöz Sanatçısı Hüseyin Dilan, “Karagöz; yüzyıllardır topraklarımızda hayal perdesi, deriden tasvirler (kuklalar) ve ışık kaynağı ile sergilenen başucu gelenek sanatımızdır. Karagöz'ü özgün ve bize ait kılan bu özelliklerinin yanında ayrıca Türk milletinin diğer halk unsurlarının da oyunda rol ve yer almasıdır.” dedi.
Maddi çıkar elde etmek amacıyla yapılan kostümlü Karagöz taklitlerinin geleneğe zarar verdiğine değinen Dilan, “Bu kostümlü taklit, geleneksel biçime zarar verdiği gibi sanatı aynı zamanda yozlaştırmakta ve içini boşaltmaktadır. Karagöz oyunu, iki oyuncunun kostüm giyip, sahneye çıkarak sergileyebileceği bir gösteri türü değildir. Özellikle çocuklarımızın okullarında bu tarz yoz işlerle karşılaşması aslına uygun yapılan bizim gösterilerimize zarar vermektedir. Çocuklarımız, doğru örnekleriyle karşılaşmalı ki ileride ayrım yapabilmeliler.” ifadelerini kullandı.
Kurumların, maliyet nedeniyle kostümlü Karagöz tercihinde bulunduğunu, ancak kendilerinin buna karşı görüşmeler yaptığını belirten Dilan, “UNIMA Türkiye derneği yöneticilerimiz Kültür Bakanlığı ile görüşmeler yürüttü. Nihayetinde, müspet bir sonuç alındı ve Bakanlık tüm İl kültür müdürlüklerine, Karagöz'ün geleneksel halinin korunması ve bu yozlaştırma girişimlerine alan açılmaması ile ilgili genelge yolladı. Aynı hassasiyeti, Ramazan ayında birçok kostümlü iş alan İBB Kültür yetkilileri de gösterdi ve onlarla da gelenek halinin korunması yolunda adım atıldı.” sözlerini kullandı.
‘KARAGÖZ BİZİM BELLEK KODLARIMIZDANDIR’
Okulların hâlâ yozlaşmayla karşı karşıya olduğunun altını çizen Dilan, “Bir sonraki adımda, bakanlıklar arası yazışmalar sayesinde Millî Eğitim Bakanlığının da devreye girmesi ve okullarımızda da sadece sanatının ehli olan Karagözcülerin icra ettiği gelenek Karagöz'ünün çocuklarla buluşturulması sağlanmalıdır. Karagöz, bizim bellek kodlarımızdandır. Karagöz'e zarar gelirse belleğimize zarar gelir. Bir toplumu yok etmenin tek yolu da o toplumu belleksiz bırakmaktır. Bu açıdan Karagöz, kültürümüzün kırmızı çizgisidir.” dedi.
‘KOSTÜMLÜ KARAGÖZ UYDURMADAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’
Karagöz sanatçısı Deniz Karalar ise UNESCO’nun yaptığı tanımı hatırlattı. Karalar, “Türk tiyatrosunun en önemli yapı taşlarında biri olan KARAGÖZ 2009 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesine kaydedilmiştir. Dolayısıyla bu tarihten sonra Karagöz Oyunu sadece Türkiye’nin korunması gereken kültürel mirası değil aynı zamanda da dünyanın korunması gereken mirası olmuştur. Ve bu kültürel miras gayet açık bir şekilde tanımlanmıştır. Bu tanım şu şekildedir; Karagöz, ayna adı verilen beyaz bir kumaşın arkasında, deriden yapılmış tasvirlerin bir ışık kaynağının önüne getirilerek değneklerle hareket ettirilmek suretiyle oynatılan bir oyundur” dedi.
‘POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI’
Kostümlü Karagöz taklidinin uydurma olduğunu vurgulayan Karalar, “Bu oyun bir Hayali tarafından oynatılır ve hayaliye perde arkasında yardım eden bir Yardak bulunur. Dolayısıyla yukarıdaki tanıma uymayan ve adına “Hacivat Karagöz Oyunu” gibi uydurma bir isim konulan KOSTÜMLÜ Karagöz, bu toprakların yüzlerce yıllık kültürel birikimini yozlaştırmaktan, toplumsal kültürel hafızayı silme çabasından başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın yozlaşmaya karşı güçlü bir destek verdiğini belirten Karalar, başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere bütün kurumların yozlaşmaya karşı dikkatli davranması gerektiğini söyledi.
Karalar, “Türkiye genelinde kamu kaynakları ile finanse edilen Belediyelerde, Vilayetlerde, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kısacası tüm kamu kurum ve kuruluşlarda Karagöz’ün gerekirse pozitif ayrımcılık yapılarak desteklenmesi önem arz etmektedir” dedi.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.