Barkey'den Altılı Masa yorumu: Yeni hükûmet Suriye'de ABD varlığını kabul eder
CIA görevlisi Henri Barkey, The National Interest’te ‘Erdoğan’ın kaybettiği seçim’ senaryosunu ele aldı. Yeni hükûmete ABD ve Avrupa'dan destek geleceğini belirten Barkey, “Washington ve Ankara'nın Suriye'nin kuzeyinde konuşlu ABD güçlerinin varlığı konusunda anlaşmaya varması daha olası.” dedi.
ABD istihbaratının Türkiye uzmanı Henri Barkey, Türkiye'de seçim sonuçları üzerine yazılar kaleme almaya başladı. The National Interest sitesinde yayınlanan ilk yazısında 'Erdoğan'ın kaybettiği' senaryoyu ele aldı.
Barkey “Türkiye'nin 2023 Seçimleri: Ertesi Gün” başlıklı yazısını şöyle tarif ediyor: “Türkiye kritik bir ülke ve rakip ittifaklar ve liderler, bekleyen zorluklara karşı farklı çözümler ve yaklaşımlar vaat ediyor. Bu yazı, farklı seçim sonuçlarının sonuçlarını analiz eden bir dizi makalenin ilkidir. Görevdeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) olası bir yenilgisi ile başlıyorum.”
ALTILI MASA REJİM DÖNÜŞÜMÜ
Barkey bu başlangıç tercihinin bir beklenti ya da bir tercihi yansıtmadığını savunuyor. Erdoğan'ın yirmi yıllık iktidarının ardından kaybetmesi halinde Türkiye'yi “çalkantılı günler beklediğini” belirten Barkey şöyle sürdürüyor: “Çünkü Türk toplumu derin bir şekilde bölünmüş ve kutuplaşmış durumda ve siyasi geçiş için iyi tanımlanmış bir yol haritasına ihtiyaç duyuyor. Dahası, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki muhalefet koalisyonu tarafından vaat edilen yapısal siyasi değişiklikler tam bir rejim dönüşümünü temsil etmektedir.”
'EKONOMİK DESTEK ABD VE AVRUPA'DAN GELECEK'
Bu senaryoda yeni hükümetin ekonomi, devlet kurumlarının durumu ve toplumda kargaşa gibi üç sorunla karşı karşıya kalacağını yazan Barkey, özellikle depremin yarattığı yıkıma dikkat çekti. Deprem mağdurlarının ve etkilenen illerin yüksek beklentiler içinde olacağını söyleyen Barkey “Ancak bu harcamalar, faiz artışları da dahil olmak üzere daha ortodoks ekonomi politikalarının uygulamaya konulmasıyla çakışacaktır.” dedi.
Barkey çözüm için yabancı yatırımlar ve dış desteklere işaret ediyor: “İyi haber şu ki, Türk üretim üssü sağlam ve yetenekli; ihracatını artırma ve çeşitlendirme çabalarını iki katına çıkarması, özellikle de coğrafi olarak çeşitlendirmesi ve bir kez daha doğrudan yabancı yatırım çekmesi gerekiyor. Türkiye'nin avantajlı konumu, bazı 'friend-shoring' türü yatırımları çekmeye elverişlidir. Türkiye'nin bunları başarmak ve yeniden yapılandırma fonlarını elde etmek için büyük ölçüde dış yardıma ihtiyacı olacaktır; bu desteğin esas olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'dan gelmesi muhtemeldir.”
CEZAEVİNDEKİLERE TAZMİNAT
Hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi gerektiğini anlatan Barkey, 'yeni hükümete' cezaevlerinin boşaltılması görevi koyuyor: “Peki yeni hükümet, binlerce kişinin keyfi olarak hapsedildiği ya da işlerinden ve mesleklerinden atıldığı bir ülkede bastırılmış tazminat ve adalet beklentileriyle nasıl başa çıkacak? Valiler, büyükelçiler, istihbarat ve din işleri başkanları ve çeşitli kurumlar da dahil olmak üzere 800 hükümet yetkilisi otomatik olarak işlerini kaybederken, yargı ve diğer kritik kurumlar Erdoğan'a sadık kişiler tarafından yönetilmeye devam edecek. Dolayısıyla, zafer kazanan koalisyon kurumlara olan güveni yeniden inşa etmek için bir eylem planı oluşturmalıdır.”
“Bürokratik bir geçmişten gelen, iyi niyetli ancak hayal gücü olmayan” Kılıçdaroğlu'nun kendisini ideal bir geçiş dönemi lideri olarak yansıttığını ifade eden Barkey, muhalefetin daha önemli bir rol oynamak için can atan pek çok 'yükselen karizmatik yıldızı' olduğunu belirtiyor.
'BATI İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEYE ODAKLANACAK'
“Yeni hükümeti bekleyen muazzam iç ekonomik, siyasi ve sosyal meseleler göz önüne alındığında, yeni hükümet muhtemelen Türkiye'nin deprem sonrası devasa yeniden inşa çabalarını finanse etmek ve ekonomiyi istikrara kavuşturmak için desteğine ihtiyaç duyduğu Batı ile ilişkileri geliştirmeye odaklanacaktır. Ne yazık ki, bu erken aşamada, dış politika tartışmaları dikkati ve enerjiyi eldeki görevden uzaklaştıracaktır.” diyen Barkey, İsveç'in NATO üyeliği ve S-400 konularının da gündemde olacağını anlattı.
“Dış politikada her şey değişmeyecek.” diyen Barkey şu iddiada bulundu: “Türkiye'nin merkez solunun milliyetçi tutumları var. Kılıçdaroğlu iktidara geldiğinde, Erdoğan'ın hırçın üslubu olmasa da, Kıbrıs ve Ege gibi Türk dış politikasına damgasını vuran geleneksel konulara sözde hizmet etmeye devam edecektir. Depremden bu yana Türk Hava Kuvvetleri'nin Batılı bağışçıları kızdırma korkusuyla Yunan adaları üzerinde uçmayı bıraktığını belirtmek gerekir.”
TÜRKİYE'DE YOLUN TERSİNE ÇEVRİLMESİ...
Kılıçdaroğlu'nun, mültecilerin geri dönmesi için Esad ile ilişkilerin yeniden tesis edilmesine çalışacağını söyledi. 'Yeni hükümet'in Suriye planının içinde ABD'nin de olacağının işaretini verdi: “Washington ve Ankara'nın Suriye'nin kuzeyinde konuşlu bulunan ve IŞİD'e karşı mücadelede yerel Kürtlerle işbirliği yapan ABD güçlerinin varlığı konusunda anlaşmaya varması daha olası. Bu konu iki ülke arasında önemli bir gerilim kaynağıydı.
“Son olarak, Avrupa ve ABD Türkiye'nin Erdoğan yönetiminde otoriterleşmeye giden yolu tersine çevirdiğini görmek istiyor. Bu amaçla yeni hükümete mümkün olduğunca uzlaşmacı davranmak da çıkarlarına olacaktır.”