Barkey'den boru hattı yorumu: ABD'nin çekilmesi Doğu Akdeniz'de yeni sayfa açtı

Projenin Türk karşıtı bir ortaklığın yaratılmasına yardımcı olduğunu söyleyen Barkey, Rusya'nın da elinin güçlendiğine işaret etti: East-Med gerçekçi olmayan bir seçenek olsa bile, Putin'in, Avrupa'nın başka seçenekleri olduğunu düşünmesine izin vermek daha akıllıca olmaz mıydı.

ABD derin devletinin 'Türkiye uzmanı' elemanlarından Henri Barkey, ABD’nin East-Med boru hattı projesinden desteğini çekmesiyle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. AsiaTimes sitesinde “ABD boru hattının geri çekilmesi, Doğu Akdeniz'de yeni sayfa açtı” başlığıyla yayımlanan yazıda Barkey, Türk Hükümeti’nin ABD’nin kararını yanlış yorumladığını, Türkiye ve ABD arasındaki sorunların düzelme eğilimine girmediğini yazdı.

Barkey şu değerlendirmelerde bulundu:

TÜRK KARŞITI ORTAKLIK

“Avrupa ve ABD, Ukrayna konusunda Rusya ile en tehlikeli çatışmalardan birinin ortasında. Avrupa evlerini ısıtan ve endüstrisini çalıştıran, Rus doğalgaz boru hatlarıdır. Başkan Vladimir Putin Ukrayna'ya saldıracak olsaydı, kısa süre önce tamamlanmış olan Kuzey Akım-2 gaz boru hattının, misillemenin ilk hedefi olacağı anlaşılıyor. East-Med boru hattı gerçekçi olmayan bir seçenek olsa bile, Putin'in, Avrupa'nın başka seçenekleri olduğunu düşünmesine izin vermek daha akıllıca olmaz mıydı?

Proje 2 Ocak 2020 günü Atina’da İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından imzalandı.

“Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında Ocak 2020’de imzalanan East-Med anlaşması ile Mısır, Filistin ve Fransa gibi ülkelerin buna dahil edilmesi, boru hattının kaderi ne olursa olsun bölgede devam edecek olan temel bir jeopolitik değişimi temsil ediyordu. Ankara'nın bölgede giderek artan iddialı politikalarına karşı, yeni iş birliği fırsatlarını ortaya çıkarmak için tasarlanmış Türk karşıtı bir ortaklığın yaratılmasına yardımcı olmuştu.

İSRAİL ÖNÜNÜ KAPATTI

“Washington'un kararını tamamen yanlış okuyan Türk hükümeti ve basını, kararı Türkiye için büyük bir kazanç olarak gördü ve alkışladı. Ankara, Avrupa'ya gaz ihraç etmenin tek yolunun Türkiye'den geçtiğini savunarak bu doğal gaz boru hattına her zaman itiraz etmişti. Buradaki sorun, Erdoğan hükümetinin İsrail'e yabancılaşması ve dahası Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması, bunun da böyle bir anlaşmayı imkansız hale getirmesiydi. İsrail de Kıbrıs'la ittifak kurarak, Türkiye ile gelecekte gaz konusundaki bir iş birliğinin önünü kapattı.

DOĞU AKDENİZ’DE YANLIŞ HESAP

“Türk-Amerikan ilişkileri endişe verici bir döneme girdi; Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma füzeleri satın almasıyla birlikte iki müttefikin anlaşamadığı Kuzey Suriye’de Amerikan F-35’lerini tehlikeye atacak bir durumun yaşanma olasılığı ve bir dizi başka anlaşmazlıklar, Amerikan öfkesini Türkiye’ye yöneltti. “Erdoğan hükümetinin ekonomik bir krizi kontrol altına almak için mücadele ettiği, kendi evinde artan hayal kırıklığı ve kuşatma hissini yaşadığı bir dönemde, Ankara'nın ABD’nin East-Med kararını iyi haber olarak sunması şaşırtıcı değil.

“Fakat burada başka bir sorun daha var: Türk liderliğinin olayları incelerken kendi yorumuna inanma eğilimi göz önüne alındığında, bu gelişme, onların Doğu Akdeniz'de yanlış hesap yapmalarına ve eli bir kez daha yükseltmelerine neden olacak mı? Sadece zaman gösterecek.”