Batı basını, Erdoğan’ı Putin’e benzetti... ‘Otokrat’ olarak suçladı

Uluslararası basın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun pazar günü görevden uzaklaştırılması ve hapse atılmasını, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşarak “Rusya tipi bir otokrat rejime” dönüştü diye değerlendirdi. Ergenekon operasyonlarını sevinçle karşılayan ve FETÖ’cü hakimleri savunan Batı basını, İmamoğlu’nun “yolsuzluk” ve “Terör örgütüyle ilişki” gibi suçlamalarla yargılanmasını ve mahkeme tarafından tutuklanmasını görmezden geldi. Atlantikçi basın, operasyonların emrini “rakibini engellemek için” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiğini ve tutuklamasını sağladığı değerlendirmesinde bulundu.

BILLION: YARGI ERDOĞAN’DAN EMİR ALIYOR

Ekrem İmamoğlu’nun “Türkiye için yakın bir siyasi değişim umudunu temsil ettiğini” belirten France İnfo, Türkiye Uzmanı, Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü Direktör Yardımcısı Didier Billion’un değerlendirmesine yer verdi: “Türk muhaliflerde sık sık olduğu gibi, bu iki suçlama da oldukça karikatürize, hatta hayal ürünü.” “DEM ile İmamoğlu arasındaki bu bağlantılar hiçbir şekilde İmamoğlu'nun PKK'yı desteklediği anlamına gelmiyor: bu saçma bir kestirme yol” diyen Didier Billion, ”Türkiye'de yargının artık bağımsız olmadığına, doğrudan Erdoğan'dan emir aldığına” işaret ediyor.

‘POLİS ACIMASIZCA MÜDAHALE EDİYOR’

Le Monde’un İstanbul muhabiri Nicolas Bourcier, Zülfü Livaneli’nin Saraçhane’de, kalabalığa “Kimseye zarar vermedi, çalmadı, öldürmedi ama yine de hapiste” şarkısını söylediğini aktardı. Gazete “Gece geç saatlerde polisin göstericilere acımasızca müdahale ettiği görüntüler bir başka çılgın günü tamamladı.” diye yazdı. Muhabir Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “sol örgütlerle, Vandallarla sokaklara dökülüp milli iradeye parmak sallama günlerinin geride kaldığı” açıklamasına da yer verdi. Le Monde’un diğer bir haberinde “İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla tetiklenen protesto dalgası, Türkiye'nin dört bir yanına yayılarak 2013 yılında İstanbul Taksim Meydanı'nda başlayan büyük Gezi protesto hareketinden bu yana görülmemiş bir boyuta ulaştı.” deniyor.

The Guardian'a göre, “her gün olduğu gibi baskı çok şiddetliydi”. Göstericilerin sayısı arttıkça, "Protestocular ile göz yaşartıcı gaz atan polis arasında giderek daha fazla çatışma yaşandı. İzmir'de polisin göstericileri tazyikli suyla donatılmış zırhlı araçlarla dağıtmaya çalıştığı bir video görüntüsü ortaya çıktı." diye ekliyor İngiliz gazetesi.

‘AVRUPA DERİN ENDİŞE İÇİNDE’

Avrupa Birliği yöneticileri, Paris ve Berlin Belediye Başkanları, İmamoğlu’nun tutuklanmasını kınayarak Türkiye’nin iç işlerine karışan açıklamalarda bulunmuşlardı. Bir açıklama da Fransız Dışişleri Bakanlığından geldi. Bakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer birçok önde gelen ismin hapse atılması demokrasiye yönelik ciddi bir saldırıdır. Fransa bu konudaki derin endişesini yineler. Muhalefetin seçilmiş üyelerinin haklarına saygı gösterilmesi ve gösteri ve ifade özgürlüğü hukukun üstünlüğünün temel taşlarıdır. Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği'ne katılım adayı, bir ülke olarak Türkiye bu alanda özgürce taahhütlerde bulunmuştur. Bu taahhütlere saygı, ilişkilerimizde ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde merkezi bir unsurdur.” denilmekte.

‘ERDOĞAN, RUS TARZI OTOKRASİYE GEÇİŞ YAPTI’

Foreign Affairs, “Türk hükümeti bu utanmaz siyasi baskı eylemiyle, tam teşekküllü bir otokrasi olma yolunda kararlı bir adım attı.” diye ekliyor. Dergi, “İstanbul Belediye Başkanı'nı siyasetin dışına iterek hükümet, Türkiye'nin rekabetçi otoriter sisteminden, cumhurbaşkanının rakiplerini seçtiği ve seçimlerin vitrin süsünden başka bir şey olmadığı Rus tarzı tam bir otokrasiye geçiş yaptı.” diyor.

Le Figaro gazetesinin aktardığına göre, Washington'daki Orta Doğu Enstitüsü'nün Türkiye Direktörü Gönül Tol, Foreign Affairs dergisinde şöyle yazıyor: "Erdoğan rakibini ortadan kaldırarak, rekabetçi bir seçim görüntüsünü sürdürmekle ilgilenmediğini gösterdi. Bunun yerine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sahip olduğu türden bir otokratik sistemi, yani gerçek bir muhalefetin ve seçim sürprizlerinin olmadığı bir sistemi yerleştirmeye çalışıyor.”

Politico, “İmamoğlu'nun muhalefete yönelik büyük bir baskının ortasında hapse atılmasıyla tam bir otokrasiye doğru keskin bir dönüş yaptı.” diyor.

Le Temps, Türkiye "tarihinin bir dönüm noktasında mı?” diye soruyor. İsviçre gazetesi, İmamoğlu'nun tutuklanmasının “ülkelerinde uzun süredir devam eden demokrasinin çöküşünde bir dönüm noktası olduğunu” yazıyor. Le Temps, “Önümüzdeki birkaç gün belirleyici olacak” diyor ve şöyle ekliyor: "Protestoların hızı yavaş yavaş kesilebilir. Hükümet sokaklara dökülenleri zapturapt altına almayı seçerse ya da CHP eylemleri yaymayı başarırsa, protestolar daha da şiddetlenebilir".