‘Batı, Moldova’yı dönüştürüyor’

Rusya ile Moldova arasındaki gerilim tırmanıyor. Moldova, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya yaptırımlarına katıldı. Rusya tarafından ise sert açıklamalar geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova “Moldova'nın yaptırımlara katılması düşmanca bir adım.” dedi. Rusya cephesinden Moldova’ya yönelik geçtiğimiz aylarda da önemli açıklamalar yapılmıştı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Batı'yı Moldova'yı ikinci bir Ukrayna'ya dönüştürmek istemekle suçladı. Galuzin, “Mesele şu ki, mevcut Moldova liderliği Batı yanlısı bir politika izliyor, ABD ve uydularının Rusya karşıtı politikasına dahil oluyor, Rusya ile ilişkilerde gerilimi tırmandırma yolunu izliyor.” dedi. Bu tartışmaların yanı sıra bir taraftan da AB, Moldova ile üyelik katılım müzakerelerini başlattı. Bölgedeki gelişmeleri Kiev'de yaşayan gazeteci Deniz Berktay Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. "Ukrayna: Dünyanın Siyasi Fay Hattı" adlı kitabın yazarı olan Berktay şu açıklamalarda bulundu:

MOLDOVA BİR BARUT FIÇISI

“Ukrayna'daki savaş, sadece Ukrayna'yı değil, Moldova'yı da dönüştürüyor. Ya da Batılıların bu savaştan yararlanarak Moldova'yı dönüştürdüklerini de söyleyebiliriz.

Moldova, Doğu Avrupa'da Ukrayna ile Moldova arasına sıkışmış, küçük bir ülke. Fakat bu küçücük ülkenin içinde çok sayıda çatışma unsurunun olması ve Moldova'nın Rusya ile Batı arasında bir çatışma bölgesi olması, burasının da Ukrayna gibi, bir barut fıçısı haline gelmesine neden olmakta.

BATI YANLISI KESİM DEVLETİ ELE GEÇİRDİ

“Doğu Avrupa'da, Rusya ile Batı arasında kalmış, ABD'ye henüz entegre olmamış üç ülke var. Bunlar, Kuzeyden güneye, Belarus, Ukrayna ve Moldova. Belarus'ta Aleksandr Lukaşenko'nun otoriter yönetimi, 2020 yılına kadar, Rusya ile Batı arasında manevra yapıyordu. Fakat 2020 yılında Belarus cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını Batılı ülkelerin tanımaması ve Batı'nın Lukaşenko’nun yönetimine yaptırım uygulamaya başlaması sonucunda Lukaşenko, manevra imkanını yitirdi ve çok büyük ölçüde Rusya'nın etki alanına girdi. Ukrayna'ya baktığımızda, burası, 2014 yılında ki olaylara kadar, Rusya yanlısı ve Batı yanlısı kesimlerin dengede olduğu, ülke siyasetini bu kesimler arasındaki mücadeleye göre şekillendiği bir yer idi. Son on yıla baktığımızdaysa, bu dengenin bozulduğunu ve Rusya'nın ele geçirdiği bölgeler dışındaki kısımda, Batı'nın etkisinin ağır bastığını görüyoruz. Benzer bir süreç, Moldova'da da yaşanıyor: Moldova'da Dinyester Nehri'nin Doğu yakasında Slav kökenli nüfusun yaşadığı Trabsdinyester bölgesini bir kenara ayırdığımızda da, ülkenin geri kalanı, Rusya ve Batı yanlısı gruplar arasında bir dengedeydi. 2020 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini Batı yanlısı aday Maia Sandu'nun kazanmasından sonra, Batı yanlısı kesim, devlet kurumlarında denetimi ele geçirdi.”

MOLDOVA RUSYA’YA KARŞI TUTUMUNU SERTLEŞTİRDİ

“Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması sonrasında, Moldova'da da Rusya'ya ve Rus yanlışlarına karşı uygulamalar arttı. Moldova yönetimi, savaşın ilk zamanlarında, Rusya'ya karşı daha ihtiyatlı davranıyordu. Fakat, Rusya'nın Dinyeper Nehri'nin doğrusuna çekilmek zorunda kalması ve Moldova sınırına ulaşamayacağının ortaya çıkmasından sonra, Moldova yönetimi, tutumunu sertleştirdi. AB'nin Moldova'ya yönelik politikalarını baktığımızda, bu savaş vesilesiyle Moldova'yı dönüştürme çabası olduğunu söyleyebiliriz.”