Batı Şeria'ya harekat başladı: 'Dehşeti ve cehennemi tadacaksınız'
İsrail, direnişin iyice yoğunlaştığı, Tel Aviv'i tehdit eder hale geldiği Batı Şeria'ya girdi. Yerel örgütlerin yanı sıra El Kassam Tugayları da sahada çarpışıyor. Ülkenin Dışişleri Bakanı, Gazze'dekinden geri kalmayan bir savaş çağrısı yaptı.
İsrail ordusu çarşamba günü sabaha karşı son dönemde ortaya koyduğu direnişle adından söz ettiren Batı Şeria'yı bastı. Saldırı; kara birlikleri, İHA ve helikopterlerle başlatıldı. Direnişçiler, geniş çaplı askeri operasyonda İsrail ordusuyla şiddetli çatışmalara giriyor. Şu ana kadar yedisi hava saldırısında olmak üzere 11 Filistinli hayatını kaybetti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. İsrail Kanal 14, ordunun Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin ve Tulkarm'da yürüttüğü askeri faaliyetin 2002'deki “Savunma Kalkanı Operasyonu”ndan bu yana düzenlenen en büyük harekat olduğunu belirtti.
EL KASSAM SAHADA
Batı Şeria'daki direnişin simgelerinden Kudüs Tugayları operasyonun ilk saatlerinde şu açıklamayı yaptı: “Düşman, Gazze ve Batı Şeria'da halkımızın savaşçılarına karşı on ay boyunca başarısız olduktan sonra bir zafer tablosu arayışıyla güçlerini harekete geçirdi. Allah'ın yardımıyla savaşçılarımız hazırdır ve düşmana kampların dehşetini tattıracak, askerlerine kendilerini nasıl bir cehennemin beklediğini öğretecektir.” Ayrıca HAMAS'ın silahlı kanadı El Kassam Tugayları da orada. Grup, savaşçılarının “askeri kanattaki kardeşlerinin eşliğinde işgal güçleriyle uygun silahlarla” çatışmaya girdiğini duyurdu.
BÖLGEYE ÖZEL 'SAVAŞ TİMİ'
Israel Hayom’a göre operasyon “birkaç gün sürecek.” Gazete, harekatın bölgenin kuzeyine odaklandığını ve “asıl amacının” patlayıcı cihazların yarattığı “tehditle” başa çıkmak, birliklere saldıran “teröristleri” etkisiz hale getirmek ve Tel Aviv'de iki hafta kadar önce yaşanan intihar eyleminin ve benzerlerinin başlatıldığı bölgeleri “temizlemek” olduğunu öne sürdü.
Gazete kısa süre önce İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı'nın yeni Komutanı Avi Blot'un, Genelkurmay Başkanlığı'ndan direniş gruplarıyla mücadele için Batı Şeria'nın kuzeyinde bir “savaş timi” kurulmasını, hava saldırılarının arttırılmasını ve gelişmiş araçlar kullanılmasını istediğini bildirdi. İsrail yayını, çarşamba günü başlatılan bu boyutta bir saldırının Komutan'ın talebinin yerine getirildiğini gösterebileceği değerlendirmesinde bulundu.
BAKAN'DAN DAHA ÇOK ŞİDDET ÇAĞRISI
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, X sosyal medya hesabında ordunun mülteci kamplarında kurulan “İslamcı-İrancı terör altyapısını engellemek için yoğun bir şekilde faaliyet gösterdiğini” yazdı ve şöyle devam etti: “İran, teröristleri finanse edip silahlandırarak ve Ürdün'den gelişmiş silah kaçakçılığı yaparak Batı Şeria'da İsrail'e karşı Gazze ve Lübnan modeline benzer bir doğu terör cephesi kurmaya çalışıyor.” Aşırılık yanlısı açıklamaları ve sivri fikirleriyle tanınan Katz sözlerini şöyle sürdürdü: “Batı Şeria'daki tehditle, Filistinli nüfusun geçici olarak tahliyesi ve gerekli diğer adımlar da dahil olmak üzere Gazze'deki terörist altyapıyla uğraştığımız gibi uğraşmalıyız. Bu kelimenin tam anlamıyla bir savaş ve bunu kazanmalıyız.”
DİRENİŞ ÇARPIŞIYOR
Bu arada diğer direniş cephelerine nazaran daha hafif silahlarla donatılmış olan Batı Şerialı gruplardan da açıklamalar geliyor. Tulkarm Tugayı, bir İHA'yı düşürmeyi başardığını aktardı. Keskin nişancıların düşman mevzilerini hedef aldığını, onları doğrudan mermi yağmuruna tuttuğunu ve teyit edilmiş isabetler kaydettiğini söyledi. Aksa Şehitleri Tugayları’ysa Nur Şems Mülteci Kampı'na çeşitli yönlerden makineli tüfek ve patlayıcı cihazlarla saldıran İsrail güçleriyle şiddetli çatışmalara girmeye devam ettiğini duyurdu. Kudüs Tugayları da şu bilgileri paylaştı: “İşgal ordusuna ait bir buldozerde yüksek patlayıcılı bir düzenek patlattık, hizmet dışı bıraktık, mürettebatını da doğrudan vurduk.” El Kassam Tugayları'ysa Cenin'e saldıran işgal araçlarına karşı yerel yapım, yüksek patlayıcılı bomba düzenekleri patlattığını açıkladı.
Devlet destekli bağnaz terör
Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yasa dışı yerleşimciler, Tel Aviv için her türlü cezadan muaf. Geçen hafta üç Filistinli sivil daha yerleşimci terörizminin kurbanı oldu. Tabii ki saldırganlar hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Israel of Times gazetesi bu tür davalarda iddianame düzenlenmesinin oldukça “nadir” olduğunu, mahkumiyet yönünde bir karar çıkmasınınsa “daha da nadir” olduğunu yazdı.
Başta ABD olmak üzere bazı Batılı devletler, yaşananları sıklıkla kınıyor, ABD'ye seyahat kısıtlaması gibi komik yaptırımlarla göz boyuyor. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby salı akşamı bu yaptırımların sorunu azaltmada etkili olup olmadığı sorulduğunda şu yuvarlak yanıtları verdi: "Hâlâ yerleşimci şiddeti var, bu çok endişe verici. Başkan Biden'ın açıkça belirttiği gibi bu kabul edilemez ve biz bunu her durumda kınadık. Biz alet kutusundaki hiçbir araca mucizevi çözüm gözüyle bakmıyoruz. Bu, onu görmezden gelmek istediğimiz anlamına da gelmiyor, bu yüzden yaptırımlar uyguladık."
RAKAMLAR KONUŞUYOR
Bu sabahın erken saatlerinde başlayan operasyonu saymazsak, 7 Ekim'den beri İsrail ordusu Batı Şeria'yı en az 60 kez bombaladı, sayısız baskına imza attı. Fanatik Yahudi yerleşimciler, Filistin köy ve kasabalarına saldırılar düzenledi, siviller öldürüldü, tarlalar yakıldı, evler yıkıldı. Ordunun ve yerleşimcilerin saldırılarında 662 Filistinli hayatını kaybetti, 5 bin 400 kişi de yaralandı. Bunların çoğu İsrail güçleriyle çatışmalarda meydana geldi. 4 bin 400 Filistinli de tutuklandı.
Filistinlilerse Batı Şeria'da dört binden fazla saldırı düzenledi. İsrail ordusuna göre bunların bin 100'ü bombalama, silahlı veya bıçaklı saldırılardı. Bu olaylarda 33 İsrailli öldürüldü ve 250'den fazla kişi yaralandı. Bu dönemde yerleşimciler ile Filistinliler arasında bin 400'den fazla şiddet olayı yaşandı.