Batı Trakya Türkleri için komisyon kurulmalı
Yunan Parlamentosu, Batı Trakya Türk Azınlığının Lozan Antlaşması'yla elde ettiği ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ile teyit ettiği özerk yetkilerini adım adım tırpanlıyor.
Son olarak müftülüklerin işleyişine yönelik Yunan Parlamentosunun aldığı hukuksuz karara Türk Dışişleri sert tepki gösterdi. Fakat tepkilerin yetersiz olduğunu kaydeden Batı Trakya uzmanı Hasan Özkan, konuyla ilgili TBMM'de hızla bir komisyon kurularak proaktif bir dış politika izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Yunanistan Parlamentosu, müftülüklerin işleyişine ilişkin yeni bir yasal düzenleme getirdi. Düzenlemeyle Batı Trakya Türk Azınlığının (BTTA) müftü seçme, yönetme, yapılandırma iradesine ket vuruldu. Karara tepki gösteren Türk Dışişleri Bakanlığı, müftülük kurumunun Yunan devletinin kontrolünde bir yapıya dönüştürülmeye çalışıldığını belirtti. Açıklamada, Yunan hükümetine Lozan Antlaşması'nın 40. maddesine uyması çağrısı yapıldı; “baskı ve sindirme” politikalarına son verilmesi istendi.
ÇİFTE STANDART POLİTİKALARI
Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (RUBASAM) Türkiye-Yunanistan İlişkileri Uzmanı Hasan Özkan, Batı Trakya'da yaşananlarla ilgili Aydınlık'a değerlendirmelerde bulundu.
Yunan Parlamentosuna getirilen yasanın planlı bir operasyon olduğunu belirten Özkan, şunları söyledi:
“Bu yaptıkları hem 1913 Atina Barış Antlaşması'ndaki müftülük seçimi ile ilgili olan maddelere hem de Lozan’ın 40. maddesindeki dini kurumları kendilerinin seçmesi, yönetmesi maddesine aykırı. Yunanistan bir oldubitti yasası çıkartıp Batı Trakya Türklerinin haklarını elinden almaya çalışıyor.
“Batı Trakya'da Türk okulları, azınlık okulları kapatılıyor. Yunanistan öğrenci azlığından dem vuruyor fakat biz, Türkiye’de Rum azınlık okullarında 4 öğrenci için okul açarken orada 9-10 öğrencimizin olduğu yerlerdeki okullarımız kapatılıyor. Yunanistan çifte standart uyguluyor. Dolayısıyla burada bir asimilasyon söz konusu. Dini okullardaki özerkliğimiz gaspediliyor. Eğitim ile ilgili okullarımız kapatılıyor. Hukuki baskılar devam ediyor.
'TÜRKİYE MÜTEKABİLİYET UYGULAMALI'
“Maalesef mütekabiliyet uygulamıyoruz. Mütekabiliyet uyguladığımız dönemlerde Batı Trakya Türklerinin daha rahat olduğunu ve haklarının daha az gasp edildiğini görebiliriz. Türkiye bu konu da ne yapabilir? Öncelikle uluslararası baskılarını artırmak zorunda. Birleşmiş Milletler ve diğer tüm uluslararası kuruluşlarda baskı artıruılmalı ve diplomasi yürütülmeli. Mütekabiliyet uygulayacağı ilan edilmeli. Çünkü Lozan’da, 'Türkiye’nin verdiği bütün hakları Yunanistan aynı şekilde verecektir' deniliyor. Yunanistan ise Türkiye’nin verdiği hakları vermiyor. Türkiye kararlı olmalı ve yaptırım uygulamalı.”
'YOL HARİTASI ÇIKARILMALI'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yurtdışındaki mevkidaşları ile yan yana geldiğinde bu konuya değindiğini söyleyen Özkan, bunun da yetersiz kaldığını vurguladı. Özkan, Türkiye’nin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dair şöyle konuştu:
“Türkiye, Lozan’dan kaynaklı haklarını maalesef hukuki anlamda sormuş değil. Adalarla ilgili en son bir çalışma başlatıldı. Takip ettiğimiz kadarıyla Birleşmiş Milletlere mektuplar gönderildi. Fakat Batı Trakya ile ilgili hali hazırda bir mektup yazılmış değil. Türkiye, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) bir komisyon kurmalı. Batı Trakya Türklerinin özerklik hakları ile Lozan’ın dışındaki antlaşmalarla birlikte hepsini masaya yatıracak bir komisyon kurulmalı. Bu komisyon, bu konuları Türkiye ve Avrupa’da bulunan sivil toplum örgütleriyle istişare etmeli ve ortak bir akılla yol haritası çıkarmalı. Daha sonra bu komisyonun belirleyeceği yol haritası ile birlikte, Meclis'ten Hükümet'e gerekli çalışmaların gitmesi ve Hükümetimizin de gerekli adımları uluslararası hukuk bağlamında atması gerekir.”