28 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batı’dan ithal ‘esneklik’ Türkiye’de tutmaz

Sosyal Politika Uzmanı Kıdak, 12. Kalkınma Planı’nda geniş yer alan ‘güvenceli esneklik, dijitalizasyon’ gibi kavramların çalışanlar için ne anlama geldiğini değerlendirdi

Batı’dan ithal ‘esneklik’ Türkiye’de tutmaz
A+ A-
EMEK SERVİSİ

Ulusal Kanal Emek Dünyası programının bu haftaki konuğu Sosyal Politika Uzmanı Erkan Kıdak oldu. Melike Güler Kadan'ın sunduğu programda, Kıdak 12. Kalkınma Planı'nda ücretliler için neler olduğunu değerlendirdi.

"Maalesef ücretlileri çok güzel günlerin beklemediğini söyleyebiliriz." diyen Kıdak, kalkınma planının işsizlik, enflasyon, kişi başına düşen milli gelir gibi hedeflerinin gerçeklikten uzak olduğunu vurguladı. Kıdak, "Yıllardır işçiler için kırmızı çizgi olarak dile getirdiğimiz kıdem tazminatından tutun da güvenceli esneklik, bireysel emeklilik sisteminin geliştirilmesi gibi uygulamalar... Bunların tamamı işveren için belki de kısa vadede kazançlı sayılabileceği noktalar, belki de önümüzdeki kalkınma planının da amacı da tamamen budur..." ifadelerini kullandı.

Batı’dan ithal ‘esneklik’ Türkiye’de tutmaz - Resim : 1

NEDİR BU GÜVENCELİ ESNEKLİK?

Planda yer alan "güvenceli esneklik, dijitalizasyon" gibi kavramların ücretliler için ne ifade ettiğinin sorulması üzerine Kıdak, şunları söyledi:

"Biz Batıdan bir şeyleri ithal etmeyi çok seven bir toplumuz. İnovasyon, sürdürülebilirlik uygulamaları, güvenceli esneklik, dijitalizasyon... Batıdan olduğu gibi alıyoruz ama alt yapısı ne kadar var, tartışılır. Hollanda, Finlandiya gibi ülkelerde 10 yılı aşkın bir süredir güvenceli esneklik modeli uygulanıyor. İngilizcesi 'Flex Security.' Bu ne demek? Esneklik, çalışanların sosyal güvence kaybına yol açan bir mekanizma, biz devlet olarak hem işverenin hem işçinin ihtiyaçlarını giderelim. İşveren, esnek çalıştırmaya dayalı bir iş gücü ihtiyacında; işçi tarafından da bir güvence arayışı var. Kuzey ülkeleri bu nedenle, ara bir formül olarak demişler ki, biz hem işverenin esneklik ihtiyacını giderelim; onlar için mevzuatın katı kurallarını gevşetelim, işçi açısından da onlar benim vatandaşlarım, mağdur etmeyelim.

"Devlet diyor ki, bu işverene bağlı olarak, belirli zaman aralıklarında belirli düzeyde bir gelir esnekliğiniz olacak ama ben de kalan zamanınızda sizi işsiz bırakmayacağım, yapamıyorsam sizi bir şekilde sigorta kollarından fonlayacağım ve yaşamınızı devam ettirmenizi sağlayacağım. Ancak bu anlattığım tipoloji, Kuzey ve Batı ülkelerinin kültürel formasyonlarıyla ilgili.

BURADA TUTMAZ

"Bizde öyle bir anlayış yok. Siz buraya 'güvenceli esneklik' diye bir kavram getirirseniz Türkiye'deki iş yerleri işçiyi yarı zamanlı gösterir, kalan yarı zamanında da işsizlik sigortasından para aldırıp yine çalıştırır. Olacak budur. Çünkü kültürel yapı farklı, Batıdakini ithal edip olduğu gibi getiremezsiniz. Onun altını başka şekilde doldurmanız lazım.

'KENDİ İŞ GÜCÜNÜZÜ TANIMALISINIZ'

"Dijitalizasyon diye bir şey ithal ettik, sanki bizim bütün işletmelerimiz endüstri 4.0 dediğimiz robotik teknolojilerle iş yapıyormuş gibi. Hala imalathaneler, atölyeler var ve iş gücünün en yoğun olduğu yerler. Ama sanki bütün endüstriyel alanlarımız dijitalizasyon çerçevesinde üretim yapıyormuş gibi bir algı yaratılıyor. Olduğu gibi ithal etmek çok sağlıklı bir anlayış değil. Kendi iş gücünüzü bilmeniz, devletle işçi arasındaki ilkişkiyi görmeniz lazım.

'İŞÇİNİZİ ÖRGÜTSÜZLÜĞE İTERSİNİZ'

Esnek istihdam biçimleriyle sendikal örgütlenme arasındaki ilişkiyi değerlendiren Kıdak, şunları kaydetti:

"Türkiye gibi dışa bağlı büyüyen ülkelerde, emek rejimi dediğimiz süreç ülkenin dışarıyla olan bağlantısı doğrultusunda şekilleniyor. Türkiye yapısal sorunlar nedeniyle dışa bağlı bir ekonomik anlayışa sahip. Dışarıdan sipariş alamadığında ekonominiz üretim noktasından uzaklaşmaya başlıyor. Üretemediğinizde de istihdama doğrudan etkisi oluyor bunun. İşverenlerin sendika karşıtı tutumlarının ağır basması da görülüyor. Şimdi siz esnek çalışma biçimlerinizi mevzuatınızda daha da keskin biçimde düzenleyip yurt dışı sermayeye daha fazla güvence vermeye başladığınızda işçinizi örgütsüzlüğe itmiş olursunuz. Esnek çalışmayle sendikalşam, işçi sınıfı hareketi arasında ters yönlü bir ilişki vardır."

NEREDEN BAKSAN TUTARSIZLIK

Ücretlilerin adil vergilendirme sistemi taleplerinin hatırlatılması üzerine Kıdak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Vergi konusunda bir çelişki içindeyiz. Verginin temel fonksiyonu gelirin yeniden dağılımıdır. En üstte yer alan grup elde ettiği servetin vergisini ödeyecektir ki alt sınıftaki insanların yaşamının kolaylaşması için devlet sosyal politika tedbirleri alsın. Olması gereken sistem bu, geliriniz arttıkça ödediğiniz vergi de artar. Öte yandan gelinen nokta şu:

Bu sistem ücretliler için uygulanıyor ama diğer vergi grupları için uygulamada karşılık bulmuyor. Vergi gelirlerinin toplamını incelediğinizde, yüzde 70'inden fazlasını ücretlilerin verdiğini görüyorsunuz ama toplam gayri safi yurt içi hasıladan ücretlilerin aldığı pay aynı oranda değil. Burada çarpık bir durumla karşı karşıyayız."

Son Dakika Haberleri 12. Kalkınma Planı güvenceli esneklik dijitalizasyon