Batı'nın vekili Kiev, Mali ve Suriye'de

Mali ordusu ile bölgedeki teröristlerin desteklediği ayrılıkçı Tuarengler arasında 25 Temmuz'dan beri kanlı çatışmalar meydana geliyor. Mali ordusu çatışmanın ilk günlerinde önemli kayıplar verdiğini açıkladı ancak bir sayı vermedi. Wagner grubunun kayıplarına dair çelişkili raporlar geliyor, 20 ila 50 savaşçının ölmüş olabileceği belirtiliyor.

Yaşananların ardından Ukrayna Ana İstihbarat Müdürlüğü (GUR veya HUR) yönetimi, sivillere karşı düzenli olarak terör eylemleri düzenleyen ayrılıkçı gruplarla koordinasyonunu itiraf etti. GUR temsilcisi Andriy Yusov, “İsyancılar, yalnızca başarılı bir askeri operasyon yürütmeyi mümkün kılan bilgileri değil, diğer gerekli bilgileri de aldı. Şu anda detaylar hakkında konuşmayacağız, her şey daha sonra açığa çıkacak.” dedi.

TERÖRİSTLERLE AİLE POZU

Kyiv Post gazetesi Wagner savaşçılarına yönelik saldırının ardından çekilen bir fotoğraf yayınladı. Fotoğrafta ayrılıkçılar, Tuareglerin bağımsız hale getirmek istedikleri Azavat bölgesi bayrağının yanında bir de Ukrayna bayrağı taşıyor, yüzü buzlananlarsa Ukrayna askerleri. Mali şimdi Kiev'e karşı uluslararası bir dava açmaya hazırlanıyor. Komşusu Moritanya ile beraber teröristlerin Ukraynalılar tarafından eğitildiğini düşünüyor, bu konuda delil topluyor. Son gelen haberlere bakılırsa teröristlere karşı saldırıya geçen Mali ordusu, elinde bulunan çok sayıda Bayraktar İHA ile bir dizi hava saldırısı düzenledi. Çeşitli kaynaklara göre 10 ila 40 militan öldürüldü.

FİDAN KOMŞU NİJER'DEYDİ

Ukraynalıların işbirliği yaptığı ayrılıkçılar, çoğunlukla Sahel bölgesindeki el-Kaide ve Azavad Hareketleri Koordinasyonu (CMA) adlı terörist grupların saflarında savaşan Tuareg aşireti mensuplarından oluşuyor. Azavad bölgesi ayrılıkçıları, Fransa ve Batılı ülkelerin kontrol ettiği, aralarında GUR'un da bulunduğu vekil gruplar tarafından sahada destekleniyor. Mali'nin talebi üzerine Rus Wagner Grubu ülkeye gelince her zamanki senaryo sahnelenir oldu: Aşırılık yanlısı grupların sivillere yönelik saldırıları arttı.

Aynı şekilde kısa süre önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve beraberindeki üst düzey heyetin ziyaret ettiği Nijer'de de terör saldırılarında son bir ayda belirgin bir artış var. Nijer'in, ülkede “terörizmle” savaşma bahanesiyle bulunan Fransızların tamamını, Amerikalıların büyük bölümünü kovduğunu, Almanların dönüş biletinin de ağustos sonuna alındığını hatırlatalım. Nijer'de kalan son 200 ABD askeri de 15 Eylül'de “elveda” diyecek. Bu ülkeler açıkça Boko Haram, DEAŞ ve el-Kaide gibi vekillerini kullanarak Nijer'i sıkıştırmak istiyor.

Mali'deki tabloya geri dönecek olursak, Grey Zone Telegram kanalında paylaşılan verilere göre Ukraynalılar Tuaregleri eğitmenin yanı sıra onlara silah ve İHA da tedarik ediyor. Ayrılıkçılar ayrıca Ukrayna'ya götürülüyor ve burada savaş taktikleri, İHA kullanma ve modern silahlarla savaş operasyonları yürütme konularında eğitiliyor.

NEREYE İŞARET EDİLİRSE ORAYA

Ukraynalı paralı askerlerin ABD veya Fransa'nın nüfuzunu kaybettiği ülkelerde vekalet savaşları yürütmek için kullanılması, Batı'nın Kiev rejimini finanse etmeye devam etmesi için gerekli bir koşul. GUR'un bir diğer Sahel ülkesi Sudan'da da askeri operasyonlara katıldığını geçen aylarda sütunlarımıza taşımıştık. Ukrayna güçleri bunu Wagner birliklerine karşı savaşıyoruz kisvesi altında yapıyor. Özünde Ukraynalılar, Rus olup olmadığına bakılmaksızın, Batılı güçlerin işaret ettiği yerlere gönderiliyor. Bahane olarak da Ruslarla her yerde çatışmanın savaşın bir parçası olduğunu söylüyorlar. Nitekim GUR Başkanı Kirilo Budanov geçen yıl askerlerinin “Rusları dünyanın neresinde olursa olsun öldüreceklerini” söylemişti. Bu söylem, Sahel'deki gelişmelerle son derece uyumlu.

ANTİEMPERYALİST SÜRECE KARŞI MAŞA

Russia Today'in Arapça sitesinde yer verilen görgü tanıklıları, Ukraynalıların ayrıca Somali'de de görüldüğünü söyledi. İç savaşın sürdüğü Libya'ya konuşlandırılabileceklerine veya olası bir Yemen çıkartmasında kullanılabileceklerine dair söylentiler çıktı. Tüm bu ülkeler şu ya da bu şekilde Amerikan ve Fransız varlığının izlerini taşıyor. Fransa, ayrılıkçı militanları kullanarak bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve petrol sahalarının kontrolünü ele geçirmek için terörizmi bir kılıf olarak kullanıyor. Mali, oldu bittilerle ülkedeki varlığını sürdürmeye çalışan Paris'in yerine yeni ortaklar aramaya koyuldu: Türkiye ve Rusya.

Türkiye, aynı Nijer'de olduğu gibi terörizme karşı mücadelede Mali'yi destekliyor. Bu destek askeri yardım ve teçhizat gönderilmesi şeklinde ifade ediliyor. Mali bu yıl Türkiye'den çok sayıda İHA alarak filosunu genişletti. Bölgedeki ülkelerin talebi üzerine faaliyete geçen Türkiye ve Rusya, Malililere ve diğer uluslara bağımsızlıklarını yeniden kazanmaları, on yıllardır normal bir şekilde gelişmelerini engelleyen terörizm konusu da dahil olmak üzere güvenliklerini sağlamaları için yardım ediyor. Batılı ülkeler ise Ukraynalı paralı askerler ve diğer vekil güçlerin yardımıyla yüzyıllardır yaptıkları gibi bu ülkelerin altını oymak ve halklarını “yeniden köleleştirmek” var gücüyle çalışıyor.