Bayram Gazetesi geleneği, Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu
Basın emekçilerinin hemen her bayram duyduğu sözdür: ‘Bayramda da mı çalışıyorsun?’ Gazeteci yanıt verir: ‘E yarın da gazete çıkacak.’ Oysa bir zamanlar Bayram Gazetesi vardı. Gazeteci Soner Yalçın, o geleneğin yok oluş hikayesini anlattı…
Bir zamanlar Türkiye’de basın emekçileri de bayram izni yapardı. Basılı gazeteler bayram boyunca yayımlanmaz, onun yerine imece ile bir Bayram Gazetesi çıkarılırdı. Ancak rekabet bu güzel geleneği öldürdü. Şimdi Ramazan Bayramı geldi... Gazeteciler yine çalışıyor...
BAYRAM GAZETESİ NASIL KALKTI?
Gazeteci Soner Yalçın, bugün Sözcü’deki köşesinde 14 Mayıs 2021 tarihli, pandemi dönemine denk gelen yazısına yer verdi. On yazıda bayram gazetesi geleneğinin nasıl kalktığını anlatıyordu.
“Ah Dinç Bilgin ah!
Ah Zafer Mutlu ah!
Bayramın birinci gününde bizi bilgisayarın karşısına geçirdiniz.” diye başlayan yazıda Bayram Gazetesini şöyle anlattı Yalçın:
Tarih: 28 Ağustos 1946.
Dönemin gazete patronları bir anlaşma yaptı. Kendileri gazete çıkarmayacak; Şeker Bayramı’nın ikinci ve üçüncü günleriyle Kurban Bayramı’nın ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘Bayram Gazetesi’ çıkaracaktı.
Böylece... Hem cemiyete hem de işsiz, emekli ya da geçinme zorluğu çeken gazetecilere ek gelir kapısı oluşturulacaktı. Matbaa emekçileri dâhil tüm basın çalışanları bayramlarını aileleriyle geçirecekti...
Bu uygulama tam 49 yıl sürdü.
Türkiye, 49 yıl bayram günlerinde Bayram Gazetesi okudu.
1990’lar...
Neoliberalizmin azgınlaştığı dönem...
Parayı en yüce değer olarak gören bu düşüncenin basın/medya merkezi, -1985’te yayın faaliyetine başlayan- Sabah gazetesiydi. Dedi ki:
-Dini bayramlarda gazete çıkarmamak bizi zarara uğratıyor; Bayram Gazetesi’ne karşıyız!
Ardından yayınlara başladılar:
-“Bayram Gazetesi komünist uygulamadır!”
-“Bayram Gazetesi faşist uygulamadır!”
Kendileri özgürlükçü liberal idi; serbest piyasada Bayram Gazetesi gibi “toplumcu/kolektif” yayınlar olamazdı!
Dediklerini yaptılar:
Tarih: 11 Haziran 1992.
Kurban Bayramı’nın ikinci günü Bilgin ailesine ait; Sabah, Bugün, Yeni Asır ve Fotomaç gazeteleri çıktı.
Basın çarşısı karıştı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti konuyu yargıya taşıdı.
Mahkemelerin aldığı basımı durdurma ve toplattırma kararları karşısında Bilginler yeni formül buldu. Bayramın üçüncü günü...
Sabah, Yeni Sabah,
Bugün, Yurtta Bugün,
Fotomaç ise, Sinemaç adıyla yayınlandı.
Konu üst mahkemeye taşındı.
Anayasa Mahkemesi 21 Ocak 1993 tarihinde, dini bayramlarda Bayram Gazetesi dışında gazete çıkarılmasını yasaklayan yasa hükümlerini Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. (Laf geldi yazayım; Odatv’nin kapatılma davası 14 aydır Anayasa Mahkemesi gündemine gelmeyi bekliyor! Görüldüğü gibi eskiden Anayasa Mahkemesi yayın konusunda bu kadar çabuk karar verirken, Odatv hakkında Anayasa Mahkemesi neden hâlâ suskun kalmayı tercih ediyor? Oysa, demokrasinin-özgürlüğün koruyucusu Anayasa Mahkemesi’nin, kamu görevi yapan yayın organlarının bir gün bile kapalı olmasına tahammül etmemesi lazım değil mi?)
Sonuçta:
Bilgin ailesi kazandı. Bayram günlerinde gazete çıkarmayı sürdürdü.
Bayram Gazetesi biraz dayandı; 10 Mayıs 1995 tarihinde son sayısını çıkardı. Çünkü artık diğer gazeteler de yayınlanmaya başlamıştı.
Yani, gazete patronu Dinç Bilgin yüzünden...
Yani, gazete genel yayın yönetmeni Zafer Mutlu yüzünden...
Dini bayramlarda basın emekçileri çalışmayı sürdürüyor.
Her ne kadar 2001 ve 2011 yılında “Bayram Gazetesi” çıkarılmaya çabalansa da başarısız olundu.
Neoliberalizm bir basın geleneğini yıktı.
Gerçi, sadece bu gelenek mi yıkıldı? Gazeteciliği-haberciliği yok ettiler.
Neyse, bu bayram günü tatsız konulara girmeyelim...
Ah neoliberalizm ah!
Yıllardır ağız tadıyla bayram yapamıyor basın emekçileri...
Bugün Bayram Gazetesi olsaydı işsiz, emekli basın emekçisine çalışmak, bayram hediyesi olurdu. Bu topraklarda dayanışmayı yok ettiler...
Herkesin bayramı kutlu olsun...