Bayram Salman Aydınlık'a konuştu - 3: Türkler var oldukça türküler de yaşayacaktır
‘Türküler de halk çalgıları da bizi, kendimizi ifade ediyor. Türkülerimiz Türk'ü ifade eder. Kendimize sahip çıkmak için türkülerimize ve çalgılarımıza sahip çıkmamız lazım. Kaybolmakta olan halk sazlarımıza sahip çıkmak lazım.’
Bu hafta, TRT İzmir Radyosu saz sanatçısı Bayram Salman, bizlere askerliğini ve Erzurum Radyosu sınavlarına girip kazanma hikayesini anlatıyor. Bayram Salman hocamız ile tadına doyamadığımız söyleşimizin son bölümünü gelin birlikte dinleyelim.
- Lise yıllarında müzikal etkinliklerde yer aldınız mı?
Ortaokulda hep halk oyunları ekibindeydim. Ama beni oynatmıyorlardı. Ben çalıyordum, ekibimiz oynuyordu. Hatta çok önemli matematik dersimizden, hatta sınavlardan bile gelip dersten götürüyorlardı. Hiç unutmam, 1977 yılında, Antalya’da mahalle sanatçılığını kazanmıştım. Müzik öğretmeni bana dört vermişti. Zayıf… Bir ay sonra geldiğimde, müzik öğretmenim “Ya Bayram aslında ben sana ayıp ettim değil mi?” demişti.
ESKİNİN KIYMETİNİ BİLMEYEN HOCAMIZ
İ.Can: Bizim bir arkadaş da düşük not aldığında moralini hiç bozmuyordu. “On üzerinden dört aldın dediklerinde, Allah'a şükür, bereket versin. Evden gelirken hiç yoktu.” derdi.
Güzel bir yaklaşım ama benim hoşuma gitmiyordu. Bir tane daha anım var. Lisedeydim…
Muğla ilinin 1800 yıllarını anlatan üç yüz elli sayfalık bir kitap vardı. Döşemeci bir amcadan buldum. İçinde Muğla türküleri ve notaları vardı. Günümüzde yaşayan türküler de vardı. Yemekleri, gelenekleri, görenekleri, giyimleri, kuşamları, düğünleri, müzikleri, ticareti, ekonomisi gibi bilgiler de vardı. “Bu kitabı alabilir miyim” dedim. “Ne yapacaksın?” dedi. “Bu notaları müzik öğretmenime götüreceğim” dedim. Verdi, götürdüm öğretmenime. Hocam aldı, bir ay sonra geri getirdi. “Notalar nasıldı hocam” dedim. “Bu notalarda bir şey yok” dedi. Hayal kırıklığına uğradım ama kitabı sahibine iade ettim.
Geçenlerde bir bayan aradı, “ben döşemeci Metin Bey'in kızıyım, gelip kitap almıştınız hatırladınız mı?” dedi. Adamcağız iki yıl önce ölmüş. “O kitap duruyor mu” dedim. “Duruyor dedi”. Gittim aldım kitabı, notalarını çektirdim.
- Müzeye verilmesi gereken bir kitapmış.
Fethiye Belediyesi müze yapıyor. Kitabı, çalgılarımı ve bazı işlerimi oraya vereceğim.
İZMİR’DE KADRO OLMAYINCA İKİ YIL ERZURUM’DA ÇALIŞTIM
- Üniversiteyi bıraktıktan sonra Radyo’ya döndünüz mü?
Döndüm İstanbul'a. İkinci sınava Ankara'da girdim. Hamdi Özbay abi beni Ege’ye çekiyordu. Çünkü orada Ege solistleri vardı, “sen daha çok buraya lazımsın” derdi.
- Askerliğinizi nerede yaptınız? Askerlik anılarınızda müzik var mıydı?
Kurs bitti askerlik başladı. Askerliğimi İzmir’de tam yaptım. İki yıl Bornova Subay Gazinosu’nda sunuculuk yaptım. Çaldım ve özel günlerde türküler de söyledim. Dışarıdan sanatçı da getiriyorduk. Yeni rahmetli olan Arif Şentürk'ü bile getirttik, o dönemde çok meşhurdu.
- Erzurum hikayeniz var, oraya nasıl gittiniz?
İzmir’de kadro işi sıkıntıya düştü. Mehmet Özbek de Saadettin Gürkan da “Erzurum’da kadro açılıyor, gir hemen” dediler. İki sene orada görev yaptım, sonra İzmir’e geldim.
KENDİMİZE SAHİP ÇIKMAK iÇİN HALK MÜZİĞİ
- Türkü ve halk çalgıları sizin için ne ifade ediyor?
Türküler de halk çalgıları da bizi, kendimizi ifade ediyor. Türkülerimiz Türk'ü ifade eder. Kendimize sahip çıkmak için türkülerimize ve çalgılarımıza sahip çıkmamız lazım. Kaybolmakta olan halk sazlarımıza sahip çıkmak lazım.
- Sizce Halk Müziğimiz okullarda ders olarak okutulmalı mıdır?
Evet, okullarda ders olarak okutulması gerekir.
- Bu eğitim ilkokuldan mı başlatılmalıdır?
Evet, kesinlikle. Ben müziğe ilkokul üçte başladım.
- Bizim dönemimizde 1965-66 yıllarında, ilkokullarda mandolin zorunluydu. Ben de o zaman öğrendim. Şu anda ilkokullarda müzik aleti çalma zorunluluğu var mı?
Yok.
İLKOKULDA HALK MÜZİĞİ ZORUNLU OLMALI
İ. Can: İlkokullarda zorunlu olan hiçbir şey yok. Müzik ilkokulda zorunlu olmalı. Öğrenci muhakkak bir müzik aleti çalmalı. Ritim duygusu gelişir insanlarda.
Ben Radyo’da çalışırken, ilkokulda müzik derslerine çok gittim. O ortam o kadar güzel ki, çok güzel sesler, kulaklar çıkıyor. Kaç yaşına geldiler hala devam ediyorlar müziğe. Okullara gönüllü olarak gidiyorum. Çünkü öğretmen arkadaşlar “benim dersime, sınavıma girer misin” diyorlar. Müzik derslerine de giriyordum. Yıllarca bu görevi sürdürdüm. Korolar kurdum. Milli bayramlara kurduğumuz korolar sahneye çıkıyordu.
İ. Can: Bizim Ankara’da da Nejat Birdoğan hocamız vardı, edebiyatçı biliyorsunuz. Derse Musa Eroğlu'nu getirirdi ara sıra. O da çalar, okurdu, biz de dinlerdik.
ÇOCUKLUKTAN MÜZİĞE BAŞLAMALARINI TAVSİYE EDİYORUM
- Bugünkü geldiğimiz noktayı nasıl buluyorsunuz?
Çok üzülüyorum. Ünlü birisi televizyona çıkıyor “halk müziği artık çağdışıdır” diyor. Bu nasıl bir şeydir anlayamıyorum.
- Sizin genç kuşağa aktarmak istediğiniz mesajlar var mı?
Bütün gençlerimizin çocukluktan başlayarak hep müzik aleti çalmalarını, özellikle halk çalgılarını çalmaya devam etmelerini istiyorum. Müzik aleti yapımcılarına da yapmaya, üretmeye daha güzel sazlar yapmaya devam edin diyorum. Sözler yazmaya, türkülerimizi söylemeye devam edin diyorum. Bunun hızını kesmeyelim. Ama ben hiçbir zaman kesileceğine, biteceğine asla inanmam. Şu andaki durumdan biraz rahatsızım tabii. O da geçici. Tekrar verimli günlerin geleceğine ve üretime döneceğimizden eminim. O yüzden biz hızla işimize devam edelim.
- Bu arada derlemeleriniz devam ediyor mu?
Pek yok. Ben türkü formunda, özellikle kendi yöremizin teke havaları şeklinde yazmaya, üretmeye devam ediyorum.
İ. Can: Bunu bırakma. Geçen bir gazeteye verdiğim demeçte de söyledim. Bu topraklara türkü ekiyoruz. Aldık türküleri, birazını ekeceğiz.
AYDINLIK ÇOK GÜZEL İŞLER YAPIYOR
- Son olarak Aydınlık okurlarına ne mesaj vermek istersiniz?
Türkler yeryüzünde hangi coğrafyada olursa olsun, sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde değil, Pasifik’ten, Atlantik’e kadar dünyanın neresinde olursa olsun, yeryüzünde durduğu sürece türküler de duracaktır ve söylenecektir. Türkülerimiz diğer müziklerin de mayasıdır, çıkış noktasıdır. Birbirimizi seveceğiz, türkülerimizi de seveceğiz, türkü dinlemeye devam edeceğiz. İcraata devam edeceğiz.
- Eminim bizim okurlarımız bu tavsiyelere uyacak, türkü dinlemeye devam edecekler. Aydınlık gazetesi ve okurlarımız size çok teşekkür ediyor, sağlıklı, müzik üreten, uzun yıllar diliyoruz.
Sizler de çok sağ olun, ben de çok teşekkür ederim. Çok güzel işler yapıyorsunuz. Tebrik ediyorum sizleri ve Aydınlık gazetesini.
Önümüzdeki hafta türkü sayfamıza ses sanatçımız Sevim Taşçı ile devam ediyoruz. Malatya yöresinden sözlü oyun havası "Kayadan öküz bakar, Lemişo"