Belediye şirket işçileri Bakanlık önünden çağrı yaptı: İşten çıkarma ve mobbinglere önlem alınsın
Belediye Şirket İşçileri Derneği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde buluşarak işten çıkarmalar ve mobbingleri protesto etti. İşçilerin eylemine Vatan Partisi destek verdi.
Belediye Şirket İşçileri Derneği, belediye işçilerine yapılan işten çıkarmaları ve mobbingleri protesto etmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde buluşarak açıklama yaptı. Açıklamada, işlerini geri almak için 23 gündür CHP Genel Merkezi önünde nöbet tutan Çiğli belediye işçileri ile Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Utku Reyhan ve Yenimahalle İlçe Başkanı Savaş Oruç da hazır bulunarak destek verdi.
Açıklamayı yapan Dernek Başkanı Orhan Karagöz, “Manisa Salihli Belediyesi’nde Erkan Keskin isimli personele yoldan geçen araçları sayma görevi verildi. Kızgın güneş altında geçen araçları tek tek saymaya çalışan Erkan Keskin fenalaştı. Sıcaktan bayılan Keskin hastanede tedavi altına alındı.” örneğini vererek başlayarak şunları dile getirdi:
‘BAKANLIK HAREKETE GEÇSİN’
“Belediye şirket işçilerine uygulanan mobbingleri kınıyoruz. Bu konuda Çalışma Bakanlığının harekete geçmesini ve sonuçlarının paylaşılmasını talep ediyoruz. 2017 yılında çıkarılan 696 sayılı kararname ile ‘1 milyon taşerona kadro verildi’ denmiştir. Oysa gerçek 450 bindir. belediyelere çalışan taşeron işçiler yine taşeronluğun bir benzeri olan ‘belediye şirket işçiliği’ne geçirilmiştir. Adına kadro denen ne olduğu bilinmeyen bir vahametin içine işçiler atılmıştır. Belediye şirket işçiliği kadro değildir. Kadro olmadığı ise 52 günlük tediyenin olmayışı, işten çıkarmaların bir şefin bir müdürün SGK kodlarına haklı yada haksız olarak yazılıp iş akdine son verilmesinden bellidir.
“2019 yerel seçimlerinden sonra Adana, Mersin ve diğer illerde 50 bine yakın işçi ve sözleşmeli memur işten çıkarılmıştır. Sayın cumhurbaşkanımızın belediyede işten çıkarılanlarla ilgili ‘bizimde yapacaklarımız var’ demiş ama halen bir çözüm bulunamamıştır. 2024 yerel seçimlerinden sonra ülke genelinde belediyelerin aynı siyasi parti yada farklı siyasi partilere geçmesi sonrasında kamu tasarruf tedbirleri adı altında önce şirket işçilerinin işten çıkarılması gündeme gelmiştir. İşten çıkarmalar sonrası yerine yine işçi alınmakta olup eski yeni personel ayrımı yapmaksızın bahanelere sığınılmaktadır.
‘CHP GÖRMEZDEN GELDİ’
“Pazar günü CHP kadın kurultayında Çiğli işçilerinin seslerini duyurma gayreti maalesef muhalefet partisi tarafından dışarı çıkarılarak görmezden gelinmiştir. Bugün Van, Iğdır, Menemen, Balıkesir, Bahsılı, Çiğli, Kemalpaşa belediyelerinde işten haksız ve hukuksuz yere işten çıkarılan işçiler vardır. 10 Haziran da Çiğli belediyesinden 107 kadın 40 erkek işçi toplam 147 işçi işe yeni başlandıkları iddiası ile işten çıkarılmıştır. Şu an aramızda olan arkadaşlar 6 ay 1 yıl ve 5 yıllık ve daha fazla çalışan kadın işçi arkadaşlardır. 20 gündür CHP Genel Merkezi önünde direniş sergileyen işçileri ne duyan vardır nede işiten. Pazar günü seslerini duyurmak istediklerinde maalesef hiç demokratik olmayan usul ile salından çıkarılmıştır. ‘Sizlerle her ortam da görüşürüm’ diyen Sayın Genel Başkan Özgür Özel hâlâ görüşmemiştir. Çiğlide siyasi parti değişimi yoktur. Ve işçilerin de farklı bir siyasi partiye çalışma durumu da yoktur. Sayın Başkanın dediği gibi Çiğli dışında ve yurtdışında yaşayan değil bizzat Çiğli de oturan işçilerdir.
‘DAVALARI KAZANSA BİLE İŞİNE DÖNEMİYOR’
“Bunun bir benzeri Kemalpaşa ilçesinde yaşanmış, Cuma günü mesai bitimine 1 saat kala 147 işçi işten çıkarılmıştır. Aynı siyasi parti yine belediye başkanlığını kazanmış olup keyfi bir uygulamadır. Menemen’de yine 100 den fazla arkadaşımız işten çıkarılmıştır. Van da bine yakın işçinin iş akdine son verilmiş ve direnişte bulunan işçilere saldırı yapılmıştır. 2019 yerel seçimlerinden sonra Adana, Mersin, Tokat, Altındağ, Şişli, İstanbul, Mamak belediyelerinden işten çıkarılan arkadaşlar davaları kazansa bile çalışma hürriyetine kavuşamamıştır. Tüm siyasi partilerin seçim öncesi işçiye dokunmayacağız sözleri maalesef tutulmamıştır.
‘İŞÇİYE VERİLEN SÖZLER TUTULSUN’
“Bizler diyoruz ki; işçiye verilen sözler tutulsun! 2019’dan bu yana yapılan kamu çerçeve protokolünde yer alan ‘kamuda çalışan taşeronlara çözüm bulunacak’ maddesi asla karşılık bulmamış ve halen önünde bulunduğumuz Çalışma Bakanlığı çağrı merkezi dahil, karayolları çalışanları, şehir hastanesi çalışanları, aile sağlığı merkezi (ASM Grup Elemanları) çalışanları, belediye şirket işçileri, kiralık araç şoförleri, yemekhane çalışanları, ek ders ücreti karşılığında çalışanlar gibi 300 bine yakın şirket işçisi kadro beklemektedir. Ülkemizde sendikalaşma oranı yüzde 14 olup mevcut sendikalarda maalesef işçiden sadece aidat sendikacılığı yaparak bu sorunları ‘üyem istifa eder veya ettirilir’ endişesi ile gündeme getirmemektedir. Mevcut konfederasyonlar işçiyi sadece aidatı ağacı gibi görüp demokratik katılımında önüne geçmektedirler.
‘KAMUSAL HİZMETİN YÜZDE 92’SİNİ ÜRETİYORUZ’
Biz belediye şirket işçileri herhangi bir siyasi partinin kurşun askeri değiliz.Bizler yönetimlerde kamusal hizmetin yüzde 92’lik kısmını üretiyoruz. Bugün bizler nasıl ki hizmet ettiğimiz şehirlerde partili ayrımı yapmıyorsak, belediye başkanlarında işçilere karşı siyasi görüşlerinden dolayı ayrım yapmamalıdır. İş kanununda yer alan terör ve yüz kızartıcı suçlar dışında işçiler işten çıkarılmaları disiplin kurulu kararı ile olmalı ve işe dönüşlerimiz bölge idare mahkemesi kararları gibi öncelikle uygulanmalıdır. Uzayıp giden iş mahkemeleri ve harçlar işçinin en haklı davasını dahi takip edemez hale getirmektedir. İşe geri dönüş için davasını kazanan işçiler 4 aylık 8 aylık tazminat yerine işine aynı koşullarda iade olmalıdır.
‘İKTİDAR YA DA MUHALEFET BELEDİYESİ FARKETMİYOR’
“Bu sorunların çözümü siyasi iktidar ve muhalefet iş birliği ile çözülür. Maalesef hem iktidar hem muhalefet belediye şirket işçilerini ve taşeronları açlık sınırı ve yoksulluk sınırı arasında yaşamaya mahkûm etmektedir. Bu kabul edilemez bir uygulamadır. Vergide adalet isterken verginin sadece bordrolu kesimden değil çok kazanan dan çok az kazanandan az şeklinde alınması gereklidir. Bugün bordrolu kesim ülkemizin vergi yükünü omuzlamaktadır. Geçmiş yıllarda ev kiraları maaşın üçte birine denk gelirken bugün asgari ücretli ve bordrolu çalışan maaşının üçte ikisi kiraya ödemektedir. Büyük şehirlerde yaşamak imkansız hale gelmiştir.
‘BAKANLIĞIK SONUÇLARI KAMUOYUYLA PAYLAŞSIN’
“Bugün burada bir adaya gelen işçilerin ne siyasi görüşleri nede sendikaları aynıdır. Ortak sorunumuz kadrosuz ve güvencesiz iş hayatıdır. Ortak sorunumuz bir SMS ile işten çıkarılmaktır. Ortak sorunumuz SGK kodları ile ahlaksızlık dahil her türlü mesnetsiz iddialar ile işten çıkartılmaktır. Ortak sorun çalışan işçinin işten çıkarılıp yerine kendi siyasi partilerine yada akrabalarını işe alma gayretidir. Bakanlığımızdan beklentimiz; kamuoyuna açıkladığı işten atılmalara ait soruşturma ve müfettiş görevlendirmelerinin sonuçlarını ve yaptırımlarını kamuoyu ile paylaşmasıdır. Bugün Salihli’de yaşanan olay tedbir alınmaz ise her il ve ilçede yaşanacaktır. Bu gidişe dur denilmediği takdirde iş cinayetleri artacaktır. Hükümetimizden ve siyasi partilerden 696 sayılı KHK’nın yeniden gözden geçirilerek kamuda Taşeron çalıştırılmasına son verilmesini talep ediyoruz.”