Beşir Fuad neden intihar etti? Beşir Fuad'ın mektupları ortaya çıktı

Türk edebiyatının ve felsefesinin özgün isimlerinden birisi olan Beşir Fuad aynı zamanda intiharını yazan tek aydındır. Bütün varlığını bilime adayan Beşir Fuad, 35 yaşında hayata veda etti. 

BEŞİR FUAD NEDEN İNTİHAR ETTİ?

Türk entelijansiyasının büyük kaybı olan Fuad intiharı sırasında ne yazmıştı? Beşir Fuad'ın, dönemin en ünlü muharrirlerinden birisi olan Ahmet Mithat Efendi'yle mektuplaştığı ortaya çıktı. Bu mektuplarda Beşir Fuad'ın özellikle kendisi hakkında çıkan dedikodulardan çok etkilendiği anlaşılıyor. Ahmet Mithat, Beşir Fuad'ın ardından şu sözleri söylüyor:

"Çehresi latif, mütebessim, cenabı ali, her hali mütevazıane, şen, şuh meşreb, laubali bir babayiğitti."

Ahmet Mithat Efendi Beşir Fuad'ın intihar etme sebebinin sıkı sıkıya bağlı kaldığı materyalizm olduğunu belirtir. Ancak imâ ettiği bir sebep daha vardır. O da Beşir Fuad'ın eğlence hayatından dolayı hakkında çıkan dedikodular. Beşir Fuad, hem maddi olarak zorluklar yaşamış hem de aile hayatı eğlence hayatı yüzünden zora düşmüştür. Onun intiharını felaket ve küçüklük olarak niteleyen Ahmet Mithat Efendi, "Beşir Fuad kadar kamilane hareket eden bir adama, o kadarcık yaşayış çok mu görülür?Ayıp mı sayılır?Pek âlâ! Öyleyse, zavallı çocuk, işte o ayıbını kendi kanıyla yıkamıştır" demiştir.

BEŞİR FUAD İNTİHAR EDERKEN NE YAZDI?

Ethem Onur Bilgiç'in Beşir Fuad İllüstrasyonu

BEŞİR FUAD BATI'YI ÇOK BİLİYORDU

Ahmet Mithat Efendi, anılarında Beşir Fuad’ın birikiminden ve niteliğinden söz eder. Fuad’ın Doğu’dan ziyade Batı’yı çok iyi bildiğini, üç yabancı dilinin üçünü de çok iyi kullandığını söyler. Fransızca konuştuğunda Fransızların bile onun Fransız olmadığını anlayamayacağını belirtir.

Çok üretken, çalışkan bir isim olan Beşir Fuad 3 yılda 16 kitap 200 makale yayınladı. Kısa yaşamında hem Girit savaşına hem de Osmanlı-Rus savaşına da katıldı.

Beşir Fuad'la Ahmet Mithat'ın dostluğu da Tercüman-ı Hakikat'le başladı. 

Peki gerçek bir Türk aydını olan Beşir Fuad intiharını nasıl yazdı? 

Beşir Fuad intiharını gözlemlediği son yazısında şunları kaydeder:

"Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum kapıyı kapadım, diyerek geri savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı."

BEŞİR FUAD'IN İNTİHAR MEKTUBU

Ölürken bile eleştiriden vazgeçmeyen Fuad Ahmet Mithat Efendi’ye gönderdiği mektupta şu ifadeleri kullanır:

"İntiharımı fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahalde cildin altına klorit kokain şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim. Kan akmakta iken her zaman şiryanı sıkıca tutarak vesair tedbire müracaat ederek muhafaza-i hayat mümkün olduğu halde azmimden nükul etmeyeceğim! Şairler söz ile pek çok kahramanlık satarlar; fakat fiiliyata gelince, böyle bir metanet göstereceklerinden pek emin değilim. Çünkü şu intihar, beyne bir tabanca sıkmak, kendini asmak veya suya atılmak gibi değildir. Onlara bir kere teşebbüs edilince, onu menetmek ihtiyarı elden gider."

DOSTU AHMET MİTHAT'A BÖYLE VEDA ETTİ

Beşir Fuad, saygı duyduğu Ahmet Mithat Efendi’ye şöyle veda eder:

“Ey hâkim! Size veda ebedi veda ediyorum. Emin olunuz ki son nefsime kadar size karşı hissiyat-ı minnetaranemi muhafazadan fariğ olmadım. Siz çok yaşayınız; millet-i Osmaniye’ye hizmetler ediniz. Ben de öyle bir hizmet-i mukaddeseye devam etmek ister idiysem de, bazı esbab-ı mücbire beni ondan mahrum etti. Mamafih, vazife-i milliyesini ifada kusur etmemiş bir vatanpervere kalemi eline aldığı günden terk ettiği zamana kadar mesleğine, fikrine muhalif bir şey yazmamış bir muharrire her zaman tervic-i hakikat ve terakki ile vazife-i insaniyesini alâ kadri’l istitaa sayetmiş bir insana mahsus olan bir istirahat-ı vicdaniye ile terk-i hayat ediyorum ki, bu da az bir şey değildir zannederim. Baki Beşir Fuad’ı hatıranızın bir köşeciğinde hıfz eyleminizi temenni ile hatm-i güftar eylerim üstad efendim.”