Beyşehir Gölü'nde alg patlaması
Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir Gölü'nde suyun rengi yeşile büründü. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, yaşanan olayın alg patlaması olduğunu söyledi.
Su kaynaklarının hızla azalması ve kirlenmesiyle birlikte sıcaklıklardaki aşırı artışlar sebebiyle, göllerde dipte biriken mavi-yeşil algler yüzeye çıkıyor.
Türkiye'nin en büyük üçüncü, tatlı su açısından ise en büyüğü olan Beyşehir Gölü'nde de suyun rengi yeşile büründü.
Göldeki alg patlamasını görüntüleyen vatandaşlar, göl yüzeyini yeşil bir tabakanın kapladığı, su azaldıkça renginin de yemyeşil olduğunu söyledi. Gölde çok ağır bir koku yayıldığını belirten köylüler, otların kıyıya vurduğunu dile getirdi.
'SU RENGİNİN TAMAMEN YEŞİLE BOYANDIĞI GÖRÜLDÜ'
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, "Isparta ve Konya sınırlarındaki ülkemizin en büyük doğal tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nde bugünkü yapılan araştırmalar sonucunda Mada Adası ve Gölyaka kısmında su renginin tamamen yeşile boyandığı görüldü" dedi.
'BU SUYUN TARIMDA BİLE KULLANILMASI TEHLİKELİ'
Aynı Marmara Denizi'ndeki gibi göllerde de meydana gelen, temel nedeni azot ve fosfat yoğunluğuna bağlı aşırı kirlilik sonucu ortaya çıkan alg patlamasının Beyşehir'de de görüldüğünü anlatan Dr. Kesici, “Göllerin müsilajı dediğimiz bu algler siyonobakteri türü olup, mavi- yeşil algler mikrosystis türüdür. Bu tür sular daha önceleri de belirttiğimiz gibi Beyşehir gölünde su seviyesinin giderek azalması sonucu oluşan dip sularının içinde bulunduğumuz ayda göldeki su seviyesinin giderek azalmasıyla tamamen yüzeye vurmuştur. Bilimsel çalışmalarda, bu tür suların dördüncü sınıf kalitede su olduğu, bunların içme suyu olarak kullanımını bırakın tarımda bile kullanılmasının halk sağlığı açısından da tehlikeli olduğunu bildirmektedir" açıklamasını yaptı.
Geçen günlerde de Beyşehir Gölü'nün bir yerinde meydana gelen balık ölümlerinin nedeninin yine göldeki aşırı alg artışı olduğunu dile getiren Dr. Kesici, çözüm için ise gölü besleyen kaynakların önlerinin bir an önce açılması, dip çamurunun temizlenmesi ve göle atık bırakılmamasını acil alınabilecek en önemli önlemler olarak sıraladı.