25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Biden: Pasifik ve Atlantik’te liderliği üstleneceğiz

ABD başkanlığına seçilen Joe Biden, “Seçim bitti, taraftarlığı ve birbirini şeytanlaştırmak için tasarlanmış söylemleri bir kenara bırakmanın zamanı geldi” dedi.

Biden: Pasifik ve Atlantik’te liderliği üstleneceğiz
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

Twitter hesabından “Amerika geri döndü” mesajını paylaşan Biden, Delaware eyaletinde yaptığı basın toplantısında kabinesini açıkladı. Biden kabinesi için “Dünyaya liderlik edecek, geri çekilmeyecek” dedi.

Joe Biden, ulusal güvenlik ekibinde görev alacak olan 6 kişinin ismini açıklayarak, ekibin ABD tarihinde ilkleri barındırdığına vurgu yaptı. Biden, “ABD Pasifik ve Atlantik'te küresel liderlik rolü üstlenecek. Gereksiz çatışmalarda rol almayacak. Asya-Pasifik bölgesinde ittifakları güçlendirecek” ifadelerini kullundı.

KABİNE LİSTESİ

Biden, Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) başına Avril Haines’i atadığını, Haines’in atamasının Kongre tarafından kabul edilmesi halinde teşkilatın başına atanan ilk kadın olacağını açıkladı.

Biden, Haines’in yanı sıra Ulusal Güvenlik Departmanı’nın (DHS) başına Alejandro Mayorkas’ı atadığını ve Mayorkas’ın bu göreve atanan ilk göçmen ve Latin Amerikalı olma özelliğini taşıdığını belirtti. Biden, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak Jake Sullivan’ın atadığını ve Ulusal Güvenlik Ekibini yönetecek en genç isim olduğunu ifade etti.

Eski Başkan Barrack Obama döneminde Dışişleri Bakanlığı yapmış olan John Kerry’i Çevre Temsilciliği’ne atayan Biden, Kerry’nin bu göreve seçilmesinin dünyada herkese bu konunun önemini göstereceğini belirterek, “Dünyada her masada yeri olacaktır” dedi. Kerry ise yaptığı açıklamada, “Hiçbir ülke iklim sorununu tek başına çözemez. Hepimizin başarılı olması için bütün ülkeler bir araya gelmeli. Yoksa hepimiz başarısız olacağız. Başarısızlık bir seçenek değil” dedi.

Biden, Linda Thomas-Greenfield’i Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçiliğine atarken, Greenfield yaptığı açıklamada, “Amerika geri döndü. Çok taraflılık ve diplomasi geri döndü” diye konuştu.

‘DİĞER ÜLKELERLE ÇALIŞACAĞIZ’

Biden, Obama döneminde Dışişleri Bakan Yardımcılığı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı pozisyonlarında görev almış Antony J. Blinken’ı ise Dışişleri Bakanı olarak atadığını duyurdu. Blinken yaptığı açıklamada, “ABD olarak hem güven hem de tevazuyla ilerlemeliyiz. Dünyanın sorunlarını tek başımıza çözemeyiz. Bu nedenle diğer ülkelerle birlikte çalışmalıyız” dedi.

Biden, atadığı ekip ile ilgili olarak ise, “Bilmeye ihtiyacım olanları söyleyecekler, bilmek istediklerimi değil” ifadelerini kullundı.

DİKKAT ÇEKEN İKİ İSİM

Açıklanan listenin en dikkat çeken isimleri Blinken ve Sullivan oldu. Dışişleri bakanlığı kabinenin en prestijli görevlerinden biri olarak kabul edilirken ulusal güvenlik danışmanlığı da Beyaz Saray'ın en önemli ve güçlü pozisyonlarından biri.

ÇİN’LE REKABET POLİTİKASI

Blinken'ın açıklamalarına göre, önceliği ABD'nin “güvenilir bir müttefik olarak uluslararası anlaşmalar ve kurumlar içindeki yerini sağlamlaştırmak” olacak. Bunların başında da Paris İklim Anlaşması ve İran ile yapılan nükleer anlaşma geliyor.

Blinken, bu yaz yaptığı açıklamada da ABD'nin iklim ya da koronavirüs gibi sorunlarla ne kadar güçlü olursa olsun tek başına mücadele edemeyeceğini söylemişti.

Blinken, Çin konusunda ise diğer ülkelerle birlikte çalışarak Pekin ile rekabet etmekten yana.

Blinken, 9 Temmuz’da Walter Russell Mead’e verdiği röportajda bu rotasını şöyle tarif ediyor: “Çin, Trump yönetiminin politikaların bir sonucu olarak daha güçlü bir konumda, Trump yönetiminin Asya’daki ittifaklarımızla ilişkileri güçlendirmek yerine zayıflatması buna yardımcı oldu. Biden yönetiminin yeniden inşa etmeye başlaması gereken bu ittifaklardır.”

Çin’e karşı bu ittifakların harekete geçirilmesi gerektiğini savunan Blinken’ın görüşleri şöyle: “Çin, bizim aleyhimize olacak şekilde, uluslararası kurumlarda kendi liderliğini sağlamaya çalışıyor. Aklınıza gelebilecek neredeyse her kurumdan kendimizi çekmemiz, Çin'in doldurması için bir boşluk oluşturdu.” Blinken röportajda, “Amerikan demokrasisinin ve değerlerinin Çin’in anti demokratik uygulamalarına karşı yeniden tesis edilmesi gerektiğini” öne sürüyor.

15 TEMMUZ SONRASI AÇIKLAMALARI

Blinken aynı zamanda, Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak Türkiye'yi sık sık ziyaret etmiş ve Türkiye ile ilgili açıklamalarda bulunmuş bir isim.

15 Temmuz 2016'daki Fetullahçı darbe girişimi sonrasında FETÖ terör örgütü ile bağlantılı çeşitli basın yayın organlarının KHK ile kapatılmasına sert tepki gösteren Blinken, “Kanıtlar şeffaf ve sağlam olmadığında tüm vatandaşlar yargı kurumlarına güveni kaybeder. Basın kuruluşları kapatıldığında ve ifade özgürlüğü koşullara bağlandığında ulusun sesi ve inovasyonun da önü kesilmiş olur. Yargı ve düzenleyici kuruluşların bağımsızlığı zedelenirse yatırımcılar uzak durur” ifadeleriyle Türkiye’ye gözdağı vermeye çalışmıştı.

KIBRIS AÇIKLAMASI

Blinken bunun dışında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs'ı ziyaretinde iki devletli çözüm çağrısı yapmasını eleştirmiş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Erdoğan ve Kuzey Kıbrıs lideri Tatar'ın Kıbrıs için iki devletli çözüm çağrılarından üzüntü duymaktayız. Joe Biden uzun süredir tüm Kıbrıslılar için barış ve refahı sağlayacak iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu desteklediğini dile getirmektedir” ifadelerini kullanmıştı.

HILLARY CLINTON'IN PRENSİ

Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevine getirdiği Jake Sullivan da uzun yıllar Washington'da çeşitli üst düzey görevler yapmış ve Türkiye'yi yakından tanıyan bir isim. Sullivan, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Hillary Clinton'ın dış politika alanındaki baş danışmanıydı.

2008'de Barack Obama'nın ve 2016'da Hillary Clinton'ın seçim kampanyalarında aktif rol alan Sullivan, 2013-2014 yıllarında Başkan Yardımcısı Biden'ın ulusal güvenlik danışmanlığını yaptı. Ardından Dışişleri Bakanlığında politika planlama dairesi başkanlığını üstlenen Sullivan, 2015'te İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan anlaşmanın müzakerelerinde de kilit rol üstlendi.

‘TÜRKİYE YPG'YE DESTEĞİMİZİ KABUL ETMEK ZORUNDA’

Sullivan, 2018 yılında Türkiye’nin ABD’ye Suriye'nin kuzeydoğusundaki terör örgütü YPG/PKK’ya yardımı ile ilgili tepki göstermesinden sonra yaptığı bir açıklamada “Türkiye'nin YPG'ye Amerikan desteğini kabul etmesi gerektiğini” söylemişti.

“Türkiye'nin, ABD'nin Suriye'nin doğusunda YPG ile birlikte çalışmaya ve IŞİD'e karşı süren mücadelede destek sağlamaya devam edeceğini kabul etmesi gerekiyor” diyen Sullivan, buna karşılık ABD'nin de “Suriyeli Kürtlerin Türkiye'ye karşı doğrudan askeri bir tehdit oluşturmamasını sağlamak için elinden geleni yapma” güvencesi vermesi gerektiğini kaydetmişti. Sullivan, “ABD'nin Türkiye'ye 'Türkiye'deki Kürtlere el uzatmak, masaya, diplomatik müzakerelere geri dönmek sizin işiniz' demesi gerekiyor. Biz kendi açımızdan YPG ile PKK'yı birbirinden ayırmak ve Türk-Kürt diplomatik görüşmelerini teşvik etmek için ciddi çaba göstereceğiz” demişti.

Son Dakika Haberleri