Biden’in dış politika mesaisi:Çin ve Rusya ile mücadele
ABD Başkanı Joe Biden, yeni yönetimin dış politikadaki önceliklerini açıkladı. ‘Çin ve Rusya gibi otoriter devletlere karşı daha kararlı adımlar atacaklarını’ belirten Biden, ‘Amerika geri dönüyor’ mesajını verdi.
ABD Başkanı Joe Biden seçildikten sonra Dışişleri Bakanlığına ilk ziyaretini yaptı ve yeni yönetimin izleyeceği dış politikayla ilgili mesajlar verdi.
Görevinin ikinci haftasında Dışişleri Bakanlığını ziyaret eden Biden’ın dış politikada öncelikleri arasında, Rusya ve Çin ile rekabet ve mücadele, trans-Atlantik ittifakını güçlendirmek gibi başlıklar yer alıyor.
Konuşmasında selefi Donald Trump'ın "Önce Amerika" politikası döneminin sona erdiği vurgusu yapan Biden, "Amerika geri dönüyor. Diplomasi geri dönüyor" ifadelerini kullandı.
ÇİN VE RUSYA İLE REKABET
Yönetiminin her alanda diplomatik kurumları daha fazla kullanacağını ve uluslararası ittifak ilişkilerini önemsediklerini belirten Biden, "Yarının Amerikan liderliği, Çin'in artan emellerine ve Rusya'nın demokrasimize zarar vermeye yönelen eylemlerine karşı yeni bir momentum yakalamalıdır" şeklinde konuşarak ABD'nin küresel düzlemde bu iki ülke ile rekabet halinde olduğunu vurguladı.
"Çin ve Rusya gibi otoriter devletlere karşı daha kararlı adımlar atılacağını" belirten Biden, demokrasi, özgürlükler, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün yeniden ABD dış politikasının merkezine taşınacağını savundu.
‘MOSKOVA’DAN HESAP SORMADA TEREDDÜT ETMEYECEĞİZ’
Dünya barışının korunabilmesi için Moskova yönetimi ile Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşmasının (Yeni START) 5 yıl daha uzatılması konusunda mutabık kaldıklarını kaydeden Biden, bununla birlikte Putin yönetimine eleştirilerini dile getirdiklerini söyledi.
Önceki Başkan Donald Trump dönemine atıf yapan Biden, "Rusya'nın agresif eylemleri karşısında ABD'nin boyun eğdiği günler sona erdi" dedi.
Rusya'nın ABD seçimlerine siber saldırılarla müdahale girişimlerinin ve güvenlikle ilgili meydan okumalarının farkında olduklarını belirten Biden, “Rusya’dan hesap sorma konusunda tereddüt etmeyeceğiz” dedi.
Biden ayrıca, Rus muhalif Aleksey Navalni’nin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken da, yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Amerika ve dünyanın geri kalanına yönelik tehditlerinin farkındayız" dedi.
Blinken, Amerika'nın "Müttefikleri ve ortaklarıyla koordineli olarak Rusya'yı düşmanca eylemleri ve insan hakları ihlalleri konusunda sorumlu tutmaya devam edeceğini" belirtti.
‘PEKİN’İN MEYDAN OKUMALARINA KARŞILIK VERECEĞİZ’
Çin'in ABD için en ciddi rakip olduğunu dile getiren Biden, "En ciddi rakibimiz Çin'in refahımız, güvenliğimiz ve demokratik değerlerimiz için ortaya koyduğu meydan okumanın farkındayız” dedi.
Çin'in ekonomik istismarı, insan hakları, fikri mülkiyet hakları ve küresel yönetişim konularındaki meydan okumalarına karşı ABD olarak mücadele edeceklerini belirten Biden, Amerika'nın çıkarlarına uygun olması durumunda ise Pekin ile çalışmaya hazır olduklarını belirtti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da önceki gün, Çin'in adımlarının Amerika’ya zarar verdiğini belirterek, “Çin'in saldırgan ve baskıcı eylemlerine karşı koyacağız, kilit askeri avantajlarımızı devam ettireceğiz, demokratik değerleri savunacağız, ileri teknolojilere yatırım yapacağız, güvenlik konusunda hayati önem taşıyan ortaklıklarımızı yeniden inşa edeceğiz" şeklinde konuşmuştu.
İRAN’A KARŞI SUUDİ ARABİSTAN’A DESTEK
Biden, Yemen'deki durumun önceliklerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Bu savaş artık bitmeli. Bu konudaki vaadimizi yerine getirebilmek için Yemen'deki savaşta operasyonlara (Suudi Arabistan'a) sağlanan tüm Amerikan desteğini, ilgili silah satışları da dahil olmak üzere sonlandırıyoruz" şeklinde konuştu.
Biden, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi olarak Tim Lenderking'i belirlediklerini ve bundan sonra ülkedeki durumu daha yakından takip edeceklerini söyledi.
Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) "İran kaynaklı tehditler" karşısında desteklenmeye ihtiyacı olduğunun farkında olduklarını kaydeden Biden, "Suudi Arabistan'ın egemenlik ve toprak bütünlüğünü savunmasına yardım etmeye devam edeceğiz" dedi.
‘ORTAKLIKLARIMIZI YENİDEN KURACAĞIZ’
Ortaklıkların Amerika için en büyük zenginlik olduğunu vurgulayan Biden, “Ortaklıklarımızı yeniden kuracağız ve dünyayla yeniden bir araya geleceğiz” dedi.
Biden, “Diplomasiyle liderlik etmek demek müttefiklerimizle ve ortaklarımızla omuz omuza olmak demektir. Ancak diplomasiyle liderlik etmek aynı zamanda düşmanlarımızla ve rakiplerimizle çıkarlarımız için ve Amerikan halkının güvenliği için birlikte çalışabilmek demek olmalıdır” diye konuştu.
Rakiplerle mücadelenin yurtiçinde refahı sağlayarak ve ortaklarla birlikte çalışarak olacağına vurgu yapan Biden, “Uluslararası kurumlarda rolümüzü yeniden belirleyeceğiz, güvenilirliğimizi ve ahlaki otoritemizi yeniden sağlayacağız” dedi.
Bu nedenle göreve geldiği ilk gün Paris İklim Anlaşması’na geri dönmek için kararname imzaladığını hatırlatan Biden, ayrıca ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’ne yeniden katılmasını sağladığını belirtti.
ALMANYA'DAN ASKER ÇEKME SÜRECİ DONDURULDU
Biden, Trump döneminde Almanya ile gerilen ilişkilere de bu bağlamda değinerek, Trump yönetiminin Almanya'daki ABD askerlerinden 12 binini çekme kararının askıya alındığını, Savunma Bakanı Lloyd Austin'in tüm dünyadaki Amerikan askeri varlığıyla ilgili kapsamlı incelemeler sonrasında kararı vereceğini söyledi.
Trump yönetimi Almanya'yı, savunma harcamalarının düşük olduğu gerekçesiyle eleştiriyordu.
‘MYANMAR’DAKİ DURUMU KABUL ETMİYORUZ’
Konuşmasında Myanmar'daki gelişmeleri de değerlendiren Biden, “askeri darbeyi kabul etmediklerini” vurgulayarak, "Burma ordusu elindeki gücü geri vermeli, tutukladığı yetkilileri ve aktivistleri serbest bırakmalı, telekomünikasyon üzerindeki kısıtlamaları kaldırmalı ve şiddete başvurmaktan kaçınmalıdır" şeklinde konuştu.
Biden, Myanmar'da yeniden demokrasinin tesis edilmesi için tüm uluslararası ortaklarla çalışacaklarını sözlerine ekledi.
ABD merkezli siyaset dergisi Politico, Myanmar’da ordunun yönetime el koymasını, Biden yönetiminin önündeki en önemli dış politika krizlerinden biri olarak yorumlamıştı.
ABD SAVAŞ GEMİSİ TAYVAN BOĞAZI’NI GEÇTİ
Biden’ın göreve gelmesinden bu yana ABD’ye ait bir savaş gemisi ilk kez Tayvan Boğazı’nı geçti. ABD Donanması 7. Filo sözcüsü Teğmen Joe Keiley, Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze destroyeri USS John S. McCain, 4 Şubat’ta Tayvan Boğazı’ndan “uluslararası hukuka uygun olarak rutin bir geçiş” gerçekleştirdiğini açıkladı Teğmen Keiley, “Savaş gemisinin Tayvan Boğazı’ndan geçişi, ABD’nin özgür ve açık bir Hint-Pasifik’e olan bağlılığını gösteriyor. ABD ordusu, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçmaya, yelken açmaya ve çalışmaya devam edecek” diye konuştu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin ise, “Çin ihtiyatlı olmaya devam ediyor. Tehdit ve provokasyonlara her zaman yanıt verecek” diyerek, ülkesinin durumu yakından takip ettiğini söyledi. Tek Çin politikasını savunan Pekin, ABD savaş gemilerinin Tayvan Boğazı’ndaki tatbikatlarının egemenlik haklarını tehdit ettiğini belirtiyor.
BERLİN KARARDAN MEMNUN
Biden'ın, selefi Donald Trump tarafından alınan, Almanya'daki Amerikan askeri varlığını azaltma kararını askıya alması, Berlin'de memnuniyetle karşılandı.
Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, konuyla ilgili açıklamasında, "Berlin, Amerikan silahlı kuvvetlerinin Almanya'da konuşlanıyor olmasının, her zaman, hem Avrupa hem de transatlantik güvenliğine hizmet ettiğine ve bunun iki tarafın çıkarına olduğuna inanmıştır" dedi.
ABD birliklerinin Almanya'daki varlığını "transatlantik dostluğun canlı hali" olarak nitelendiren Seibert, bunun askerlerin konuşlandığı yerleşim birimlerinde de böyle kabul gördüğünü ifade etti.
RİYAD BİDEN’IN KARARINI MEMNUNİYETLE KARŞILADI
Biden'in, ABD'nin diplomasi yaklaşımına ve Yemen savaşına verilen desteğin kesilmesine ilişkin yaptığı açıklamalara Suudi Arabistan'dan yanıt geldi.
Suudi Arabistan haber ajansı SPA'ya göre, Riyad yönetimi, Yemen krizinde siyasi çözüme varılmasını destekleyen tavrını yinelerken ABD'nin "Suudi Arabistan'ın egemenlik ve toprak bütünlüğünü savunmasına yardıma devam etme" kararından da memnuniyet duyulduğunu belirtti.
Suudi Arabistan'ın, Biden yönetimi, yeni atanan ABD Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Birleşmiş Milletler (BM), Yemenli tüm taraflar ve koalisyon güçleriyle ülkedeki savaşın sonlanması için çalışmayı arzuladığı ifade edildi.
PEKİN: REKABET DEĞİL, İŞBİRLİĞİ
Pekin, Biden’ın Çin’i en ciddi rakip olarak gördüklerini söyleyen açıklamalarına tepki gösterdi.
Rekabet değil işbirliği vurgusu yapan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, “Çin ile ABD arasındaki ortak çıkarlar, aralarındaki fikir ayrılıklarından çok daha fazladır. İki ülkenin işbirliği, kendilerine ve dünyaya büyük yarar sağlayacaktır. Kovid-19 salgını ve iklim değişikliği gibi küresel meydan okumalar karşısında, Çin ve ABD’nin işbirliği yapabileceği ve yapması gereken alanlar azalmayıp daha geniş olacaktır” dedi.
Wang Wenbin, Çin’in her zaman ABD ile çatışmaya girmeden, karşılıklı saygı, işbirliği ve ortak kazanca dayalı ilişkileri geliştirmeye niyetli olduğunu, aynı zamanda devletin egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarlarını kararlılıkla korumaya devam edeceğini kaydetti.
KREMLİN: KULAK ASMAYACAĞIZ
ABD Başkanı Biden’ın, Rusya'ya gerçekleştirdikleri her eylemin bedelini ödetecekleri yönündeki açıklamalarına Kremlin’den tepki geldi.
Biden'ın sözlerini 'saldırgan ve yapıcılıktan uzak' olarak niteleyen Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bu tür açıklamalara kulak asmayacaklarını vurguladı.
“Ültimatom tarzı açıklamalar bizim için kesinlikle kabul edilemez nitelikte” diyen Peskov, bu türden emir niteliğindeki açıklamalara kulak asmayacaklarını söyledi.