19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bilim Kurulu üyesi Kayıpmaz'dan ‘restoranlar için erken’ uyarısı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz yaptığı açıklamada, salgının tüm dünyada hala etkin bir şekilde devam ettiğinin altını çizdi.

Bilim Kurulu üyesi Kayıpmaz'dan ‘restoranlar için erken’ uyarısı
A+ A-

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, yeni tip koronavirüs ile mücadele sürecinde, restoran, kafe gibi işletmelerin şubat ayı sonrasında hastalık seyrine bakılarak açılmasının, buralara girişte Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasının zorunlu hale getirilmesinin salgın güvenliği açısından daha uygun olduğunu söyledi.

Salgının kontrol altına alınabilmesi için birçok tedbirin hayata geçirildiğini hatırlatan Kayıpmaz, Türkiye'de de sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığını ve özellikle restoran, kafe gibi işletmelerin bir süredir paket ya da eve servis şeklinde hizmet verdiğini anımsattı.

Kayıpmaz, tedbirler kapsamında alışveriş merkezlerine girmeden önce kişinin HES kodunun kontrol edilmesiyle riskli bir durum olup olmadığının anlaşılabildiğini belirterek, bunun kişisel hakların sınırlanması değil, toplum sağlığının korunması için yapıldığını vurguladı.

Kurallara uygun şekilde hizmet veren güzellik salonları ve kuaförlerdeki faaliyetleri de değerlendiren Kayıpmaz, şöyle konuştu:

"Benim bir işletmem olsa mutlaka HES kodunu sorgularım. Çünkü, işletmeye gelen bir kişi karantinada kalması gereken bir kişi olabilir. Bunu anlayamazsınız, kapıda ölçülen ateş bir yere kadar bilgi verir. İşletmeler, bu sorumlulukla hareket etmeli. Bu, çalışanları ve müşterileri korumak içindir. Zorunlu kurala bağlı olmaksızın işletmeler bunu yaparsa kendilerinin ve çalışanlarının sağlıklarını da korumuş olurlar. İşletme sahiplerine HES kodu uygulamasını kullanmaları çağrısında bulunmuştum."

Alınan tedbirlerle eylül ayı sonrasında artış gösteren hastalık seyrinde önemli düşüş elde edildiğini aktaran Kayıpmaz, salgında başarının ancak ve ancak tedbirlere tam uyumla mümkün olabileceğini söyledi.

‘ŞU ANDA LOKANTA, KAFE, PASTANE SAHİBİ ESNAFIMIZ ZOR DURUMDA AMA…’

Yeme içme sektöründeki işletmelerin belirlenen kurallar dahilinde hizmet verdiğini belirten Kayıpmaz, Salgında Çalışma Rehberi'nde sektörün alacağı tedbirlere ilişkin her türlü bilginin tüm detaylarıyla yer aldığını kaydetti. Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu noktada bir sıkıntı haziran ayında normale geçiş aşamasında yaşandı. Olması gerekenden daha fazla sayıda müşterinin işletmelere alındığını gördük, bu sıkıntı yarattı. Şu anda biliyoruz ki özellikle lokanta, kafe, pastane sahibi esnafımız, zor durumda. Çünkü, milyonlarca kişi buralardan ekmek yiyor ama bu yeme içme sektöründe maskeler inmek durumunda olduğu için riskli bir alan. Ondan dolayı, yeme içme sektöründe normale dönüş aşamasında seyrek kapasiteli kullanım gündeme gelebilir. Kapasitenin belli bir miktarına kadar müşterinin alınmasına izin verilebilir, kapıda HES kodu zorunlu hale gelebilir."

‘ŞU SÜRECİ NE KADAR BAŞARIYLA ATLATIRSAK İLKBAHAR VE YAZA O KADAR RAHAT GİRERİZ’

Türkiye'de şu anda yeni vaka sayısında önemli bir düşüş elde edildiğini ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Kayıpmaz, kış aylarının ortasında bulunulmasının da hastalık açısından bir risk taşıdığına işaret etti. Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, şunları söyledi:

"Biz gerçekten şu süreci ne kadar başarıyla atlatırsak önümüzdeki ilkbahar ve yaza o kadar rahat gireriz. İlkbahar ve yaz ayları, turizmin açıldığı, insanların dışarıda daha çok vakit geçirdiği dönemdir. Biz eğer bu noktada burada bir süre daha sabredebilirsek, vaka sayılarını azaltarak salgını kontrol altına alabilirsek, yaz aylarında rahatlamamız o nedenli kolay olur.

Kişisel kanaatim, bu tür yerlerin açılması için bir süre daha beklememiz yönünde. Son kararı verecek olan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'dir. Şubat ayını en azından bekleyerek geçirmek de fayda var. Çünkü, bir yandan mutasyon tehlikesi kapımızda, bir yandan kış aylarındayız, kapalı ortamlarda vakit geçiriliyor ve buralar kötü havalandırılabiliyor. Bundan dolayı en azından şubat ayını geçirip, şubat sonrası vakalarını görmemiz lazım. Ondan sonra da açılacaksa bile Salgında Çalışma Yönetimi Rehberi uyarınca, belki HES kodları devreye alınarak açılması daha güvenli olur."

İşletmelerin şu anda kapalı olmadığını, paket servis yapabildiğini dile getiren Kayıpmaz, bu işletmelerdeki oturma yerlerine ilişkin daha sonra belirli limitler içinde bir uygulama yapılamasının söz konusu olabileceğini söyledi.

Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, "Bizim de arzumuz bunun en kısa zamanda olması ama kış ayları tehlikeli bir dönem. Biraz daha gözleme ihtiyaç var. Bu da bir aydan biraz daha fazla zaman istiyor. Mart ayında bunların gündeme gelmesi yerinde olacaktır." diye konuştu.

Son Dakika Haberleri afşinemrekayıpmaz bilimkurulu