Bilim tarihine yeni kaynak
Prof. Dr. Fuat Sezgin'in ‘Arap-İslam Bilimler Tarihi’ adlı 17 ciltlik eseri Türkçeye kazandırıldı. Üniversitenin Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar ile bilim tarihindeki ezberleri bozacak eseri konuştuk
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Prof. Dr. Fuat Sezgin'in "Arap-İslam Bilimler Tarihi" isimli eserinin geçmişten geleceğe köprü olacağını belirtti. Kaçar, Batı’nın kültürel hegemonyasında hiçbir zaman gündeme gelmemiş olan İslam medeniyetindeki bilimler gerçeğinin Türk milleti tarafından anlaşılması için eserin önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı tarafından yayımlanan 17 ciltlik eser, Müslümanların bilim dünyasına öncülük ettiği 8-16. yüzyıla dair temel başvuru kaynağı niteliği taşıyor. Almancadan Türkçeye çevrilen eserin AKM'deki tanıtım etkinliğinde açıklamada bulunan Kaçar, eserin geçmişten geleceğe bir köprü kurduğunu vurgulayarak "Bu eser dünyada yapılan diğer bibliyografik eserlerden farklıdır. Bu eserin her satırı bir araştırmaya dayalıdır. Yani daha önce yazılmış olanların tekrarının ötesindedir" demişti.
Fuat Sezgin'in Türkiye'deki çalışmalarının 2004'te Türkiye Bilimler Akademisi'nde (TÜBA) verdiği bir konferansla başladığını anlatan Kaçar, "Fuat Sezgin, ilk defa Türkiye'de artık medeniyetimizle övünebileceğimizin, komplekslerimizden arınıp yeni bir dönemi başlatabileceğimizin, bilimde, sanatta ve teknolojide meydan okuyabileceğimizin işaretini vermişti." ifadelerini kullandı.
‘İSLAM MEDENİYETİNDEKİ BİLİMDEN ÇOK AZ HABERDARIZ’
Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, eserin önemine ilişkin şunları söyledi;
“Batının kültürel hegemonyasında hiçbir zaman gündeme gelmemiş olan İslam medeniyetindeki bilimler gerçeğinin Türk halkı tarafından anlaşılması, kavranması ve incelenip irdelenmesi için hakikaten bir köprü olacaktır. Çünkü 800 yıl boyunca yapılan bir bilimsel üretim var. Bu üretimin ne yazık ki çok azından, o da ancak popüler bir şekilde haberdarız. Bu açıdan baktığımızda gerçekten geçmişimizle geleceğimiz arasında bir köprü oluşturacaktır. Türkçe olması da erişilebilir bir hale gelmesini sağlamıştır.”
BİLİM TARİHİ BÖLÜMÜ YÜZDE YÜZ BURSLU
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü, lisans ve lisansüstü eğitimini ücretsiz bir şekilde yani yüzde yüz burslu bir şekilde yapmaktadır. Çünkü üniversitemiz, bilim tarihine özellikle İslam medeniyetindeki bilim ve sanat tarihine özel bir önem atfetmektedir ve bunu bir medeniyet misyonu olarak kabul etmektedir. Bu çerçevede rahmetli Fuat Sezgin Hocanın gözetiminde 2013 yılında bilim tarihi lisans eğitimini başlatmıştır. Buna bağlı olarak da üniversitemizde Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsünün kuruluşu gerçekleşmiştir. Biz lisans ve lisansüstü eğitimimizi; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesine bağlı olarak Bilim Tarihi Bölümünde ve müstakil olarak faaliyet gösteren, sadece lisansüstü eğitimi yapılan Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsünde yürütüyoruz.
BİLİM VE TEKNOLOJİ TARİHİ MÜZESİ
Pandemi döneminde televizyonlarda ve üniversitenin çevrimiçi eğitim programı içerisinde sempozyumlar, konferanslar, bilim tarihi sohbet serileri gibi faaliyetler yürüttüklerini aktaran Kaçar, İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’yle ilgili bilgiler verdi;
“Önemli bir husus da İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi ve bu müzede sergilenen özellikle İslam âlimleri tarafından icat edilmiş teknolojik ve bilimsel yeniliklerin replikalarının sergilenmesi. Bu da eğitimin her kademesindeki hatta eğitimin içinde olmayıp sıradan ziyaretçilere de açık. Böylelikle geniş kitlelere İslam bilim tarihi gerçeğini anlatmaya çalıştık. Vakfımızın bünyesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının idaresindeki bu müze de Gülhane Parkının içerisinde bulunuyor.
Vakıf; eğitim alanındaki faaliyetler, müze ve bu Arap İslam Edebiyatı külliyatının tercüme edilmesi gibi İslam bilimi ve medeniyeti konusundaki faaliyetlerin yürütüldüğü, koordinasyonu sağlayan kurum olarak bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ile organik bağ içerisinde ortaklaşa faaliyetler yürütüyoruz.”
‘BİLİM TARİHİ EĞİTİMDE GEREKLİ’
Kaçar, bilim tarihinin eğitimdeki yerine ilişkin şunları kaydetti;
Günümüzde bilim olmadan herhangi bir şekilde ilerlemenin mümkün olmadığını görüyoruz. Artık bunu herkes görüyor ve bunu herkes bir şekilde şüphesiz kabul ediyor. Ama bilim tarihi, bizim bilimsel gelişmelerdeki hızımızı ve kendimizi özgüvenimizi arttıracak. Geçmişten aldığımız ilhamla, geleceğe yeni bir projeksiyon çizmemizi sağlayacak. Dolayısıyla bilim tarihinin her seviyede eğitimde yeri olması gerekir. Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Yusuf Tekin de bilim tarihi lisans mezunlarının öğretmenlik yapabileceklerine dair bir müjde verdi. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bu da sonuçlanacak ve biz hem çok daha fazla lisans öğrencisi alabileceğiz hem de bu konu ülkenin her tarafında gündemde kalacak. Böylelikle medeniyetimizi tanıyacağız ama yeni bir medeniyet kurmak için de gerekli olan özgüven ve motivasyonu bulmuş olacağız diye düşünüyorum.