14 Ocak 2025 Salı
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bilimi esas alalım, uygarlığımıza sahip çıkalım!

Bilimi esas alalım, uygarlığımıza sahip çıkalım!
A+ A-
ALİ KAMER ALP / EĞİTİMCİ - YAZAR

Aydınlık Gazetesi’nde İbrahim Kalın'ın 150 yıllık süreçle ilgili söylediği açıklamasıyla ilgili aceleye getirilerek yayımlanan yazılar doğru olmamıştır. Nitekim Kalın’ın televizyon programında söylediği cümleler önyargıları açığa çıkarmıştır. Sn. Kalın “Büyük hikâyemizin içinde Osmanlı da var, Cumhuriyet de var. Abdülhamit de var, Atatürk de var. Nazım Hikmet de var, Necip Fazıl da var. Kemal Tahir de var, Yahya Kemal de var. Bunları kavga ettirmek bize bir şey kazandırmaz. İyisiyle, kötüsüyle, hatasıyla, sevabıyla, hezimetiyle, zaferiyle onlar hikâyemizin bir parçası. Modernleşme adı altında dayatılan hikâye bizim hikâyemiz değil. Bize modernleşme adı altında dayatılan hikâyenin içinde beyaz olmayan adam yok. Siz yoksunuz, ben yokum" demiştir. İbrahim Kalın’ın Marx’la ilgili vurguları da oldukça önemlidir: “Komünist Manifestoya vicdanı olan herkes, adalet duygusu olan herkes onun altına imzasını atar.” Suriye’nin kuzeyinde ABD’den silah alanların da solculuktan bahsedemeyeceği sözleri de Aydınlıkçıların yıllardır altını çizdiği bir gerçektir.

Kalın’ın açıklamalarına bazı arkadaşların şabloncu baktığını görmeliyiz. Kurtuluş Savaşı’nda Afganistan Kralı’nın verdiği katkıyı reddetme o günün önderlerinin hakkı olmadığı gibi, bizim de İslam’ı “gerici değerler içinde görme” hakkımız, yetkimiz ve lüksümüz yoktur. Emperyalizme göbekten bağlı mazlum devletlerin emperyalizme karşı bir arada olmaları için çaba harcamalıyız. Avrasya stratejisi, bu çağın nesnel gerçeğidir. Emperyalizm çağında yaşıyoruz. Günümüzün temel çelişmesi, emperyalizm ile gelişmekte olan dünya arasındadır. Ülkemizi ele alırsak baş çelişme, emperyalizm ve onunla kader birliği yapmış işbirlikçiler ile bütün millet arasındadır. Devrim, içinde bulunduğumuz çağda, emperyalist cephe zincirinin en zayıf halkasından kırılması olayının adıdır. Bu süreçten sonra Atlantik’e dönüş olmayacaktır. Avrasya içinde tam bağımsız ve özgür milletler yaşamını sürdürecektir. “Herkes tıpatıp bizim gibi düşünmeli” demek nesnel değildir. İslam uygarlığına düşmanlık yapanlara sormak istiyoruz: matematikte bugün kimin geliştirdiği sayıları kullanıyoruz? Cebiri, logaritmayı, kesirli sayıları kullanmayı kime borçluyuz? Pusulanın denizde kullanılmasını kim sağladı? Alkol, sülfürik asit, potasyum, aminoasit, sodyum, nitrat, eriyiği ve civanın üretilmesini kime borçluyuz? Kimyanın eczacılıkta kullanmasını hangi uygarlığın bilim adamlarına borçluyuz? Güçlü olmak için içtiğiniz pekmezin, yaralarınıza sürdüğünüz merhemin kim tarafından insanlığa kazandırıldığını merak etmiyor musunuz? Çaya attığınız şekerin, bal niyetine içtiğiniz şerbetin, ağzınızı tatlandıran şurupların yarattığı mutluluğu kim yarattı? Barutu ilk top güllesini ateşlemek için kullananlar kimlerdi? Raze’nin, İbni Sina’nın, Ebul Kassis’in ve İbn’i Zöhre’nin kitapları olmasa Batı Uygarlığı tıp adına üniversitelerinde ne okutacaktı? İbn-i Battuta gibi seyyahlar olmasaydı; eski kavimler arasındaki bilgilerimizin ne kadar daralacağının farkında mısınız? Ekvatorun bir derecelik açısının ağırlığıyla dünyanın büyüklüğünü hesaplayan bir Ali Kuşçu’su var mı Avrupa’nın?

Bilimi esas alalım, uygarlığımıza sahip çıkalım! - Resim: 1

Ali Kuşçu’yu, er-Risâletü’l-Muhammediyye adlı eserini Fâtih Sultan Mehmed’e sunarken gösteren bir minyatür.
Son Dakika Haberleri