Bir Adadan Öte Bir Dava-4: Sahte çıkarma ve kanlı çatışmalar

Karma harekâtımızın başarısında etkili olan “Sahte konvoy-Diversion-Aldatma Harekâtı” için 19 Temmuz 1974 Cumartesi sabahı komutan Dz. Gv. Albay Ergun Dinçel gece intikal sırasında karartma uygulayarak ve zikzaklar çizerek karşı tarafın çıkarmamızı beklediği Boğazköy-Magosa-Akademik plajlarına doğru başarılı bir intikal bağlıyordu…

2. Ordu Komutanı Org. Suat Aktulga, konuyu şöyle değerlendiriyordu: “Çıktık, çıkıyoruz diye karşı taraf için stratejik bir baskındı. Yunan-Rum Genelkurmayı gerçekten Magosa-Boğazköy arasına çıkarma yapmamızı bekliyordu. Biz de bu kanaati yerleştirmek için önce bir “Aldatma Harekâtı” yaptık. Yani bir kaç gemiyi o istikamete sevk ettik. Nitekim Yunan subayları, Rum birliklerini 4-5 gün müddetle, Magosa-Boğazköy hattından çekerek, gerçek harekât sahası olan Girne’ye intikal ettirmediler. Eğer Boğazköy-Magosa arasına çıksaydık, beton tahkimata gömülmüş altı piyade taburu mevzilenmiş bekliyordu. Dört beş gün birliklerini buradan çekmediler. Düşman tahkimatı yaklaşık 6 km derinlikte devam ediyordu. Deniz piyadelerimizin çıktığı ölü olan, ateş menzili dışında kalıyordu.

Orgeneral Suat Aktulga coşku dolu bir kumandan idi. Yerinde bir ileri görüşle, bize yeni bir çıkarma plajı seçme olanağını sağlamıştı. Onu, hep rahmet, saygı ve şükranla anıyorum.

Bu hiç beklenilmeyen Pladini Çıkarma Plajına baskın şeklinde zayiatsız rüzgâr gibi çıkışımız tüm dünyada ve Yunanistan’da çok büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. İlk harekâtta tüm dünya bizi haklı buluyor ve müdahalemizi destekliyordu.

DÜŞMANIN TANK TAARUZU

Kıyıbaşının örnek şekilde tutuluşu “Atma ve Taşıma” harekâtının başarısı muhteşem bir başlangıç. Ancak savaş kaidelerle kazanılamıyor. Harbi inisiyatif yapıyor. Köprübaşını tutacak, 50’nci Piyade Alayı Muharebe Grubunun beş ara hedefe, Karava-Elya-Trimiti-Zeytinlik ve Girne’ye bir türlü etkili yönelememesi, koordine ve organize muharebe eksikliği ortaya çıkıyor. Bu durum karşı tarafın dikkatini çekiyor. Şaşkına dönmüş, Rum ve Yunanlı ilgililer ağır ağır toparlanıyorlar.

Nitekim 14.00 sıralarında düşman bölgesine, Kıyıbaşına koordineli -bilinçli tank ve zırhlı araç taarruzu gelişiyor. Baş Piskopos Makarios’un 1964 yılında yardım antlaşması ile Sovyetler Birliği’nden almış olduğu T-34 tankları, Doğu’dan Girne yolunda 3 tank, zırhlı araçlar ve Batı’dan Lapta-Karava yolundan 4 tank ve zırhlı araçlarla saldırıya geçiyorlar.

Batı’daki olayları en ileri hatta izliyorum. 50. Piyade Alayından atılan kobralar elektrik tellerine takılıyor, etkili olamıyor. Tam bu sırada bölgede tam isabet alan 106 mm’lik bir geri tepmesiz topun tüm karacı personeli şehit düşüyor. Tuğg. Tuncer, yol kenarında bir narenciye bahçesinde ağaca dayanmış olayları izliyor. Tam bu sırada Doğu’da 57 mm bir geri tepmesiz topumuz düşman tanklarından birine tam isabet kaydediyor. Paletleri dağılan tankın açtığı ateşte ilk şehitlerimizi veriyoruz. Dz. P. Er Hüseyin Ersoy, nişancı Dz. P. Er Hasan Dutlu ve yardımcısı Dz. P. Er Hüseyin Kapıcı şehit oluyorlar. Güç anlar yaşıyoruz. Mevziilerinde bile saygı dolu rütbeli-rütbesiz tüm personelimiz adeta gözlerimin içine bakarak emir bekliyorlar.

Batı’da görevli 2. Amfibi Dz. P. Taburu 3. Bölük Silah Takım Komutanı Dz. P. Teğmen Bülent Alkan keskin bir nişancı silah uzmanı seçkin silah arkadaşlarımızdan biriydi. “LAW” hafif tanksavar silahı ile yalnız o silah arkadaşımız 2 T-34 tankını art arda tam isabetlerle yok ediyor, diğer iki tank da destek silahlarımızla yok ediliyor. Doğudaki tanklarımız iki ve tanksavar silahları da bir tankı saf dışı bırakıyor.

Albay İbrahim Karaoğlanoğlu

MİLLİ UYGULAMALAR

Amfibi Harekât doktrinini uygulamayarak şöyle bir milli uygulamaya geçilmişti. 2. Ordu Komutanlığı Diyarbakır 2. Taktik Hava komutanı (Org. Suat Aktulga ve Hava Korg. Hulusi Kaymaklı) Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Harekât Merkezi Adana'da eski bir topçu mevzi olan toprak köy mevziine yerleşti. 2. Ordu ve 2. Taktik Hava Komutanlığı birlikte kullanacaktı. Güney Deniz Saha Komutanlığı’ndan Deniz Binbaşı Gökmen Keçeciler ve Dz. Albay Erdinç Denizci de Deniz Kuvvetleri’nden temsilci olarak katılıyorlar.

2. Taktik Hava Komutanı Korgeneral Hulusi Kaymaklı Diyarbakır deneyimli bir komutandı. Cumartesi günü 117 bombardıman, 36 nakliye, 18 keşif ve 8 hava savunma sortisi büyük bir başarı ile taktik harekât sorumluluk sahasında uygulandı.

“Savaşlar kaidelerle kazanılmaz” sözü ünlü Amiral ve stratejist Nelson’a aittir. Japonlar “Savaşlar bir dizi yanlışlardan oluşur ve en az yanlış yapan kazanır” der. Çinlilere gelince “Bir defa yapmak, yüz kere görmek ve okumaktan daha iyidir” görüşündedirler. General Kazım Karabekir’e göre “Savaş alanında soğukkanlı karar verebilmek ancak bol eğitimle mümkün olabilir”, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de “Sorumluluk duygusu, ölüm duygusundan da ağırdır. Bunun ölçüsü savaş alanıdır” der.

YÜZBAŞI GÜVEN

20 Temmuz Cumartesi saat 14.30 sıraları bölgemizde düşmanın tank taarruzunun bertaraf edilmesini müteakip alayımız, kıyıbaşındaki mevzilerine daha da uygun bir şekilde işgal ederek kıyıbaşı emniyetimizi mükemmel bir hale getirmişti. Tam bu sırada bölgedeki düşmanın destek atışları sırasında 2. Tabur Komutanımız Dz. P. Kd. Yzb. Tahsin Güven’in yaralandığı raporunu alıyorum. Seçkin bir asker olan Dz. P. Astsb. Necati Sıvacılar da bölgede sivil Rumlarla olan bir müsademede şehit düşüyor. 2. Dz. P. Taburunun komutasını genç, gözüpek, yetenekli bir asker olan Dz. P. Kd. Ütğm, Mehmet Aras’a veriyorum.

Rum ve Yunanlı ilgililer bizi yanıltabilmek için her yola başvuruyorlar. Kendi uçaklarımızı üzerimize sevke çalışıyorlar. Hava irtibat subayımız Binbaşı Necdet Karademir “Ben yamyam Necdet. Ne yapıyorsun” diyerek üzerimize yönelen uçaklarımızı durduruyordu.

20 TEMMUZ 1974 ÇIKARMA

Çok etkili bir yakın hava desteği ve deniz topçu desteğinde kıyıbaşında duruma hâkimdik. Ancak gecenin her yönüyle güç geçeceği görülüyordu. Plaj ve sahil partilerinde görevli Dz. P. Ütğm’ler; Sabahattin Topuz, Nabi Duru, Ahmet Kapsız’la hayati değeri haiz çıkarma plajımızın gece denizden savunması için tüm tedbirleri alıyoruz. Denizden gelebilecek her türlü sızma baskın ve sabotajlara karşı çıkarma plajımızın etkili bir şekilde savunulması için Tugay komutanımızın da onayını alıyorum. Özel görev kuvveti komutanı tümamiral Nejat Tümer'den bir gemi tahsisi isteğinde bulunuyoruz. İsteğimiz derhal yerine getiriliyor. Gece basmadan Amfibi Tugay Kurmay Başkanı Kur. Yb. Erol Okşak ile birliklerimizi dolaşıyoruz. Gördüğümüz sorumluluk duygusu, şevk ve ruh birliği bizleri yine gururla güvene boğuyor.

Muharebe subayım Dz. P. Ütğm Şahap Karaosmanoğlu ve deniz telsiz Astsb. Bçvş. Ahmet Baysal muharebe devrelerimize yapılmaya çalışılan düşman müdahalelerini boşa çıkarıyorlar. Bu çok başarılı arkadaşlarımız tugay komutanımıza da muhabere konularında yardımcı olabilmeye çalışıyorlar. Rum ve Yunan radyoları devamlı Yunanca ve İngilizce moral bozucu yayınlara devam ediyor.

Binbaşı Ercan şehit

20-21 TEMMUZ GECESİ DÜŞMAN TAARUZU

Düşman, plaj bölgesi, Boğaz, Lefkoşa'nın kuzeyi Beşparmak Dağları ve tepelerinde karşı taarruza geçiyor. Yunan Alayı da Rum Milli Muhafız Ordusundan Topçu ve tank desteği alarak Türk olayına 18.30 sıralarında saldırılarını yoğunlaştırıyor.

Özetle tüm bölgelerde kan gövdeyi götürüyor. Boğazın güneyindeki boğaz komuta yerine taşınmış olan 6. Kolordu Komutanı Korg. Nurettin Ersin’in karargâhı civarında Rum komandoları harekâtlarını geliştiriyorlar. Karargâh yakın dövüşe hazırlanırken; şifre, harita, emirler yakılıyor. Komando Tugayının muhabere merkezini basan Rumlar, komutan ve erlerini şehit ederken santrali tahrip ediyorlar. Muhabere taktik harekât sorumluluk sahasının can damarıdır. Amfibi Tugayın, ne 50. Alay Muharebe Grubu ve ne de 6. Kolordu ile hiçbir irtibatı yoktu. “AN-PRC-25” muhabere cihazlarımız da çok iyi bir muhabere şebekesi kurmuştu. Tümamiral Tümer aracılığı ile çıkarma birlikleri komutanlığı Mersin ile devamlı irtibattaydık.

Nihayet gün doğdu ve düşman karşı harekâtı hızını kaybediyor. Harekât subayım Dz. P. Kd. Ütğm. Aksu, o da diğer genç subay arkadaşları gibi bomba gibi seçkin bir askerdir. 50. Piyade Alayı Muharebe Grubu Komutanı Piyade Albay İbrahim Karaoğlanoğlu ve hava irtibat subayı Hava Pilot Bnb. Fehmi Ercan'ın şehit olduğu haberini getiriyorlar. Komuta merkezi olarak seçilmiş evde gece büyük bir patlama olur. Birinci kat girişinde tavan ile duvarın birleştiği yerde büyük bir boşluk açılır. Albay Karaoğlanoğlu ve Binbaşı Ercan şehit olurlar. Olay hepimizi üzüntüye boğuyor

- DEVAM EDECEK -