Bir Adadan Öte Bir Dava-5: Kocatepe’nin batışı yüreklerimizi yaktı!
“Dokuz muhrip tarafından korunan bir Yunan askeri konvoyunun, Rodos’tan hareket ettiği ve Baf’a doğru intikali tespit edilmiştir.”
21 Temmuz 1974 Pazar günü saat: 13.40 ile 15.20 ve tekrar 17.10 ile 19.51 arası, Ankara Mürted Hava Üssü’nden üç kol halinde kalkan uçaklarımızın, TCG Kocatepe, TCG Adatepe ve TCG M. F. Çakmak muhriplerimize Yunan konvoyu diye taarruzları çok üzücü ve de düşündürücüdür.
141. Filo 2. Kol Komutanı Hava Pilot Binbaşı Zeki Kılıç, “Gemilerdeki Türk bayrağını ve özel tanıtma işaretini gördük. Bunlar aldatma, oyun olabilirdi. Parola sordum, cevap yoktu. Bizim gemilerde hava irtibat subayı olsaydı, bize özel parolalarla şunlar bizim gemimiz derlerdi. Saldırmazdık. Veya şu hedefe saldırın, derdi. Saldırırdık” diye görüşünü özetliyordu.
TALİHSİZ KOCATEPE
İkinci kalkış saat: 17.10 ile 19.51 öncesi, Hava Kuvvetleri Harekât Daire Başkanı Tümgeneral Tevfik Alp Aslan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Daire Başkanı Tümamiral Nejat Serim’e telefonda, “Sabah müessif bir hadise oldu. Biraz sonra, ikinci hava operasyonunu başlatacağız. Ama gemilerin oradan çekildiğini, bir de sizden duymak istiyorum” der. Tümamiral Nejat Serim, “Sayın Paşam, üç gemimiz de Arnavut Burnu’nun kuzeyindedir. Bu bölgenin güneyinde bulunan tüm gemileri batırabilirsiniz. O bölgede gemimiz yok” cevap verir.
“Bakın Amiralim, öbür tarafta Kaymaklı Paşa var. Kalk emrini veriyoruz. Tekrar soruyorum. Oralarda gemimiz var mı? Olmadığına emin misiniz?”
“İntikamımızı alın Paşam” dedi. Alp Aslan Kaymaklı’ya “Operasyon başlasın” dedi.
Oysa TCG Kocatepe, BAF Limanı önünde yara almış ve hareketsiz kalmıştı. TCG Mareşal Fevzi Çakmak ve TCG Adatepe muhripleri ise, Arnavut Burnu yönüne doğru yol alıyorlardı.
Kara ve Deniz Kuvvetleri arasında koordinatörlük görevini yapan Hava Pilot Kurmay Albay Behçet Tamuroğlu idi. Harekât sırasında kara ve hava kuvvetleri harekât merkezi Genelkurmay’da idi. Deniz Harekât Merkezi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda idi. Bizim müşterek karargâhta denizcilerin bir irtibat subayı bulunuyordu. TCG Kocatepe’nin batırılma nedenlerinden en önemlisi, irtibat bozukluğu ve yakın koordinasyon eksikliği idi. Daha sonra Deniz Kuvvetleri Harekât Merkezi’nde diğerlerinin yanına geldi diyor.
ÖZEL ÇABALAR
1) 20 Temmuz sabahı özel uçağı ile Atina’ya hareket eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joseph Cisco, Yunan konvoyunu durdurmak için hemen ilgililerle temasa geçti. Cunta lideri General Dimitros Loannidis, Yunan Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Arapakis aracılığı ile Sisco’ya, “Kıbrıs’a doğru giden hiçbir Yunan gemisi yoktur. Bulurlarsa Türkler batırabilirler” mesajını iletti. Atina’daki Sisco’dan mesajı alan Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Macomber’de Başbakan Ecevit’e “Böyle bir Yunan konvoyu olmadığını” ve ABD Başkanı Nikson’un derhal ateşkes mesajını iletiyordu; 21 Temmuz Pazar saat 12.15’te…
Bu mesajdan yaklaşık yarım saat sonra Başbakan Ecevit yine Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger ile görüşüyordu. Kissinger, “Benim bildiğim kadarıyla Yunan gemisi falan yok. Buna benzer bir yanlışlık her an iki devlet arasında bir savaşa neden olabilir. Onun için Kıbrıs’ta biran önce ateşin kesilmesi lazımdır” diyordu.
2) Seçkin ve titiz bir silah arkadaşımız olan, Atina Deniz Ateşemiz Dz. Kurmay Albay Yılmaz Doğrusöz ve Kara Ateşemiz Kurmay Binbaşı Hasan Kundakçı, konunun önemini göz önüne alarak, bizzat Skramanga Yunan deniz üssünü dikkatle gözetliyorlar. Sonuçta “böyle bir konvoy yoktur” mesajını Genelkurmay Başkanlığı’na gönderiyorlar.
3) Olay sırasında komodor Dz. Kurmay Albay İrfan Tınaz’ın da bulunduğu TCG Mareşal Fevzi Çakmak muhribinin harekât subayı Dz. Üsteğmen Necdet Odabaşı ile yıllar sonra bu konuyu görüştüm. Bana “Arnavut Burnu kuzeyine çıkınız” emrini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan aldıklarını belirtti. Kitabım için detaylarını da isteyince “Tüm bilgilerin ilgili dosyalarda, ilgililerde mevcut olduğunu” kısaca belirtti.
4) TCG Kocatepe: Güven Erkaya, Dz. Kurmay Albay, komutan.
TCG Adatepe: Rıza Nur, Öncü Dz. Kurmay Yarbay, komutan.
TCG Mareşal Fevzi Çakmak: Attila Erkan, İrfan Tınaz da bu gemide komodor idi.
Sonuçta TCG Kocatepe’yi kaybettik. TCG Adatepe ve TCG M. F. Çakmak, isabetler almış olarak Mersin’e geri dönüyordu. 56 personelimiz TCG Kocatepe’de şehit oldular. Şehitlerimizi bir kez daha rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan. Milli hükümet, milli meseleyi başarıyla yönetti.
ECEVİT’İN KARARLILIĞI
Harekât boyunca duyarlı ve kesin kararlı olan Başbakan Bülent Ecevit hükümetini takdirle takip edebilmeye çalıştım.
a) Turizm sezonunun zirvesindeki Kıbrıs’ta turistlere “aman bir zarar gelmesin” hassasiyeti vardı. Bence tamamen yerinde idi. Aksi halde çok güç durumlar doğabilirdi.
b) Fazla kan dökülmemesi için İngiliz üslerinden yararlanalım, harekâtı İngilizlerle beraber yapalım istekleri bütün ısrar ve çabalarına rağmen kabul görmedi. Güzel bir görüştü.
c) Ecevit hükümeti, nihai karar TBMM’de 20 Temmuz 1974 Cumartesi günü öğleden sonra alacaktır diyerek, Kıbrıs’taki Rum ve Yunanlı ilgilileri tereddütlere sürükledi.
d) Ancak Cisco ve Macomber, Kissinger’in mesajları nedense iyi değerlendirilmedi. Koordine organize komuta berraklığı, muhabere irtibat subayları önemi, istihbarat ve keşiflerin önemi her şeyiyle birlikte Akdeniz’e yansıyordu. Uygulamalar ve teoriler sunucu en iyi yol olan Amfibi Harekât Doktrinine nedense yer verilmemişti.
Üzücü, düşündürücü bir sonuçla baş başa kalmıştık. Dz. K.K. Oramiral Kemal Kayacan da, bir yıl önce emekli olmak zorunda kalıyordu.
Özetlersek, tecrübe ve bilgi hayati öneme sahip onlarsız bir şey olmuyor.
Yaşadığımız ve her zaman son derece önemli, zengin, zor ve hassas coğrafyada Türkiye, deniz aşırı harekât, baskın ve gerilla savaşlarına karşı her an çok hazırlıklı ve güçlü olmak zorundadır, diye düşünüyorum.
TCG Kocapete muhribimiz 21 Temmuz 1974 günü talihsiz şekilde Türk jetleri tarafından vuruldu. Subay ve er 71 askerimiz şehit oldu.
DEVAM EDECEK...