Bir İstanbul Çelebisi dinleyiciyle buluştu

Mehmet Ali Sanlıkol’un “Bir İstanbul Çelebisi” adlı eseri, 24 Şubat Cumartesi akşamı CRR Konser Salonu’nda prömiyer yaptı. Dört bölümden oluşan senfoni formundaki beste, sıra dışı özellikleriyle müzikte yeni bir soluğun habercisi oldu. İkinci kez aday gösterildiği Grammy ödülleri ile ülkemizin basınında yer bulan besteci Sanlıkol’un eserinin prömiyeri, Sanlıkol’un düşün ve hayal dünyasının Grammy adaylığının çok daha ötesinde olduğunun kanıtı gibiydi. Ney, ud, piyano ve vokal arasında eser boyunca yer değiştiren Mehmet Ali Sanlıkol, dolunaylı gecede dinleyiciye unutulmaz bir konser yaşattı. Şef Murat Cem Orhan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası tarafından seslendirilen eser, biletleri tükenen konserde büyük beğeni topladı.

SEYAHATNAME GİBİ ŞAŞIRTICI

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinden yola çıkarak oluşturduğu eserde Mehmet Ali Sanlıkol, Seyahatname’nin farklı yollara girip çıkan şaşırtıcı yapısını, bestelediği senfoniye yansıtmış. Eser hakkında bilgiler veren Sanlıkol, Evliya Çelebi’nin kozmopolit yapısından etkilendiğini ve bunu göstermek istediğini belirtti. Eser bölümleri; “Viyana'nın Saatleri ve Çanları” bölümü Bartok etkileri taşırken, “Kaya Sultan’ın Ölümü” bir caz baladı olarak piyanonun etrafında şekilleniyor. “Vejetaryen Dervişler” bölümü, ney eşliğinde Türk Tasavvuf ve Afrika müziklerinin bir karışımı olarak sunuluyor. Son bölüm olan “Büyük İskender” ise klasik Osmanlı/Türk müziği özelliklerini taşıyor.

GELENEKLE CAZI USTALIKLA BULUŞTURDU

Etkileyici bir müzik geçmişine sahip olan Sanlıkol, klasik Osmanlı/Türk müziğini içselleştirdiğini belirtiyor. 90’lı yıllarda Berklee’de aldığı caz eğitiminin ardından edindiği bu gibi farklı deneyimlerle birlikte 2012 yılında tekrar bestecilik ve caz hayatına geri dönen Sanlıkol, bir röportajında bu tarihten itibaren caz müziğiyle olan ilişkisinin pek çok açıdan daha sağlıklı bir şekilde devam ettiğini ifade ediyor. Çalışmalarını Boston, Massachusetts'te sürdüren Prof. Mehmet Ali Sanlıkol, müzikal mirası ve kültürel kökenleri arasında köprüler kurarak, geleneksel Türk müzikleri ile Batı müziğini başarıyla harmanlayan eserler üretiyor. New England Konservatuvarı'nda öğretim üyeliği yapan Sanlıkol, Turkish Hipster ve A Gentleman of Istanbul gibi albümleriyle uluslararası müzik dünyasında önemli bir yer edindi.