04 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü-3: Sözlü kültür ve âşıklık geleneği

Kitapta; büyük ozanların bilinmeyen birçok türküsü de yer alıyor. Kitapta ayrıca, yöre kültürünün anonim manilerine, nadasta okunan 'horavel'lerine, fıkralarına ve espirilerine; çarıklı erkan-ı harp, çarıklı kurmaylarının unutulmaz sözlerine ve anılarına, nüktelerine çok geniş yer ayrılmış

Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü-3: Sözlü kültür ve âşıklık geleneği
1913 yılında bir hastalıktan kaybettiğimiz büyük ozan Şenlik Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan yöresinde İran’da çok iyi tanınır.
ROZERİN DOĞAN

Terekeme bölgesi -havzası da denilebilir- sözlü kültürde eşsizdir. Çok büyük ozanlar yetiştirmiştir. Urfanî Hoca, Âşık Elesker, Âşık Şenlik, Dertli Hasan, Narmanlı Summani v.b.

Urfanî Hoca ve Âşık Şenlik, Terekeme kültürünün Kars, Ardahan bölümünde yetişmiş köşe taşalarından olan iki büyük ozandır.

Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü-3: Sözlü kültür ve âşıklık geleneği - Resim : 1

Terekemelerin sözlü kültüründe Hoca Urfanî (Urfani Hoca) büyük öneme sahiptir. Ne yazık ki yakın zamana kadar Urfanî Hoca'ya dair hiçbir inceleme yoktu. Onun eserleri başka isimler ve mahlaslara mâl edilip çalınır olmuştu.

1750-1814 yılları arasında yaşamış olduğu çok sayıda kaynakta belirtiliyor.

Oğuz bölgesinde Dede Korkut’un ardılları arasında sayılabilecek bu büyük ozanımızın “Urfanî makamı,” “Urfanî havası” ve “Urfanî akordu” olarak bilinen müzik yaratımları var. Onun açtığı yol Bütün Kafkasya bölgesinde âşıklık geleneğinin gelişmesine büyük katkılar yapmıştır. Azerbaycanlı araştırmacı Ali Şamil, Nisan 2016/Baku’da, Azerbaycan dilinde yazdığı kitapla ozanımızın türkülerine, koşmalarına, değişmelerine dair çok sayıda örneği ortaya çıkardı.

Çıldır/Kunduzhev köyünden Süleyman (Hoca Urfani) yörede hak aşığı, bade içmiş âşık olarak  biliniyor. Onun değerlini henüz öğreniyoruz. Bade olayı ise ayrı bir bahis!

Onun  çok bilinen ve TRT repertuarında yer alan üç türküsünden birer dörtlük:

Bilmezsen

El çek tabip el çek derd-i sinemden

Sen menim derdime çare bilmezsen

Sen nece tabipsen yohtur ilacın

Yaram içerdendi sarabilmezsen

(…)

 

Yaylalar

(…)

İrfani sözlerin söyler ezeli

Güz olanda bağlar döker gazeli

Sende konak kaldı Türkmen güzeli

Yarim göçüp viran kalan yaylalar

 

Yanağına

(…)

Hüsnün kitabını ezberden ohu

Işığı bend eder gözlerin şövgü

İmandan reng alıp amberden gohu

Öyle cilve verip gül yanağına

Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü-3: Sözlü kültür ve âşıklık geleneği - Resim : 2
Horavaller, nadasta ve ekinde okunurlar. (Resim: Cengiz Polat-Ekin Biçen Kadınlar)

ÇILDIRLI ŞENLİK

Kafkasya yöresinde Terekeme havzasında aşıklık geleneğinin, sözlü kültürün canlı kalmasında, çok başarılı devlet sanatçısı (Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu vb.) ozanların yetişmesinde Urfanî Hoca ve onun yolundan yürüyen Çıldırlı Âşık Şenik rehber oldular. 1913 yılında bir hastalıktan kaybettiğimiz büyük ozan Şenlik Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan yöresinde İran’da çok iyi tanınır. Bütün bu bölgeleri dolaşmışlığı, düğünlerinde sünnetlerinde, sohbetlerinde çalıp söylemişliği, değişmelere, ozanlar arasında yarışmalara katılmışlığı vardır. Yazmış olduğu “Halk hikayelerini” türküleriyle süslemiştir. Onun hakkında Erzurum Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Ensar Aslan’ın ilk araştırmaları yaptığı ve bütün eserlerini, oğlu Âşık Dede Kasım’dan dinleyenlerden derlediğini söylemek mümkündür. Ozanımız Çarlık yönetimi altındaki dönemde yaşamış ve bölgenin vatana katıldığı güzel günleri göremeden ebediyete göçmüştür. Fakat onun Rus çarlığına karşı dirençli ve asla taviz vermeyen vatanseverliği dillere destandır. 

Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü-3: Sözlü kültür ve âşıklık geleneği - Resim : 3
Terekeme kadınlarının giyimine ait bir resim.

Nakşibendi tarikatına mensuptur fakat gönül adamıdır. Din mezhep ayırmaz, kimlik, ırk tanımaz:

Salını salını düj veda hatde

Aşkın ateşinden dilemi hatde

Dilber söz vermiştin çima ne hatde

Yabancın değilem gur halletdeme

 

Yeki tırki bejim  düddü gurmancı

Yanağı gırmızı sevi narınci

Dedim bir buse ver etme nazınci

Yabancın değilem gur matetdeme

(…)

Türküsü ünlüdür. Kürtçe bilmez oysa.

Şenlik düğünlerde tarif ustasıdır. Konak kaldığı evlerde ise gelinlere genç kızlara tarifler der, irticalen güzellemeler söyler:

Hey ağalar nesin deyim

Gözleri ala Zübeyde

 Dudahları gül yaprağı

Yanağı lala Zübeyde

(…)

Gözlerin gaynar bulahtı

Kirpiklerin müjgan ohtu

Güzellikte mislin yohtu

Düşüpsen dile Zübeyde

(…)

Nanı nimetin yemişem

İzzet ikramın görmüşem

Men sene bacı dermişem

Düşme hiyala Zübeyde

(…)

Kitapta; bu büyük ozanların bilinmeyen birçok türküsü de yer alıyor. Başka ozanların eserleri de yer yer kültür bölümünü süslüyor. Kitapta ayrıca, yöre kültürünün anonim manilerine, hiç bilinmeyen mani türü ve ekinde ve nadasta okunan “horavel”lerine, fıkralarına ve espirilerine; çarıklı erkanı harp, çarıklı kurmaylarının unutulmaz sözlerine ve anılarına,  nüktelerine  çok geniş yer ayrılmış.

Terekeme kadınları; dünyanın en çalışkan ve cefakar kadınlarındandır.  1940- 1950’li yıllara kadar okuyanı, okul göreni olmadı. Fakat başı diktir. Beceriklidir. Doğurgandır. Onları tanımak, tanıtmak bugün bile büyük ayrıcalıktır. Onlar olmadan Kafkasya’da hayat olmazdı.  Kitapta iz bırakanların başına Terekeme kadınları konulmuş. Haklarıdır. 

Son Dakika Haberleri