Bir yangın tüpüne 29 hayat
Beşiktaş’ta 29 vatandaşımızın vefat ettiği yangın görüntülere göre kaynak çalışması sırasında çıktı. Görüntüler yangın riskine karşı hiçbir emniyet tedbirinin alınmadığını gösterdi. Konuyu Aydınlık’a değerlendiren İSAF Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, alınması gereken önlemleri anlattı.
29 vatandaşımıza mezar olan İstanbul, Beşiktaş’taki yangının çıkış nedenini gösteren güvenlik kamerası görüntüleri yayınlandı. Videoya yansıyan görüntülerde yangının bir kaynak ustasının çalışması sırasında çıktığı ve yangın çıktıktan sonra işçilerden birisinin parlayan ateşe bir kova su ile müdahale ettiği görülüyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği Federasyonu (İSAF) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari işçinin hiçbir güvenlik önlemi almadan çalıştığını anlattı. Görüntüleri Aydınlık’a değerlendiren Ensari, çevrede yangın söndürme tüpünün bulunmadığını, kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların çıkartacağı tehlikenin önlenmesine yönelik hiçbir önlem alınmadığını belirtti. Yönetmeliklere uyulduğu sürece iş kazalarının yüzde 98 oranında önlenebildiğini de söyleyen Ensari, bakanlık ve belediyelerin denetimsizliklerinden dert yandı. Kamu kurumlarına ücretsiz yardım edebileceklerini söyledi.
‘APARTMAN YÖNETİCİLERİNE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR’
İSAF Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, şu ifadeleri kullandı: “Normalde bu tür çalışmalar yapılırken belediyeden izin alınması lazım. Bir şikayet gelmeden belediyeler de bu çalışmaların farkına varmıyor. Dolayısıyla burada site ve apartman yöneticilerine büyük iş düşüyor. Bir apartmanda tadilat olduğu zaman. Yöneticinin bundan haberinin olmaması mümkün değil. Yani burada yapılacak işlerle ilgili bir risk olup olmadığına dair en azından belediyeye bilgi verilmiş olsaydı, kolluk kuvvetlerinin desteğiyle bu çalışmalar durdurulur tüm önemler alındıktan sonra devam edilirdi. “Acil durum planları yapılmalıydı. Yangın anında kaçış yolları gösterilerek, İşçilere bunların eğitimi verilmeliydi. Ama ne yazık ki bunların yapılmadığı görünüyor.
Yangının başlangıcı ve sonrası
‘YÖNETMELİĞE UYULSA HİÇBİR SORUN OLMAZ’
“Bu tip çalışmalarda öncelikle havalandırma ortamı olmalı ama videolardan görüldüğü kadarıyla bir önlem alınmamış. Bir yangın yönetmeliğimiz var. Yönetmeliğe uyulsa zaten bu sonların hiçbiri başımıza gelmeyecekti.
“Bu ihmaller nedeniyle 29 canımızı kaybettik. Bu olayların yarattığı toplumsal sorunlar çok ağır oluyor. Aileler büyük zarar görüyor. Genelde inşaat sektöründe çalışan işçilerin eşleri çalışamaz ve bu olaylar nedeniyle çocuklar, eşler büyük zorluklar çeker.
“Bakanlığın ‘önlemek ödemekten ucuzdur’ diye bir sloganı vardır. Orada 29 tane hayat söndü. Burada işverenin karşılaşacağı hukuki durumları tahmin edebiliyorsunuz. Halbuki orada alınacak çok ucuz ve basit önlemeler o insanların hayatta kalmasına yardımcı olurdu. Bu tip kazaların yüzde 98’i önlenebilir. Ama öncelikle işverenin ve işçilerinin iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almaları gerekir. Ancak burada kaçak bir çalışma var.”
‘BAKANLIK FACİADAN SONRA HAREKETE GEÇİYOR’
“Çalışma Bakanlığı genelde bu tip olaylarda, olay olduktan sonra bir müfettiş görevlendirir. Çalışma Bakanlığının proaktif bir denetleme sistemi yoktur. Bir şikayet olursa, kaza olursa devreye girer. Denetim eksikliği birçok alanda olduğu gibi iş sağlığı alanında da ciddi bir sorun.”
‘HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ’
Ensari sözlerini tüm belediyelere yaptığı şu çağrı ile tamamladı: “Bunun temelinde denetimsizlik ve işveren tarafında ve işçi tarafında ciddi bir bilgi yetersizliğinin söz konusu olmasıdır. Tabii ki bir tarafı suçlamıyorum. İşveren ayağı var, çalışan ayağı var, bakanlık ayağı var ve belediye ayağı var. Kimse bu işten sıyrılmasın. Burada kamusal görevi olan tüm ünitelere çağrıda bulunuyoruz. Biz bu konuda her türlü desteğe hazırız. Örneğin Beşiktaş Belediyesi bizden bir yardım istese biz ücret dahi istemiyoruz, kamusal görev yapıyoruz. Ama ne yazık ki sorunlar sümen altı ediliyor ve daha ciddi kazalarla karşılaşıyoruz.”
BİNALİ ÇAYIR DEFNEDİLDİ
Yangında hayatını kaybeden Binali Çayır'ın cenazesi, memleketi Erzincan’da toprağa verildi. Kulübünde çıkan yangında yaşamını yitiren ve burada barmen olarak çalıştığı öğrenilen Çayır'ın cenazesi, Pendik'te Seyit Seyfi Cemevi'nde düzenlenen törenin ardından defnedilmek üzere yakınları tarafından memleketi Erzincan'a getirildi. Çağlayan Beldesine bağlı Mertekli Mahallesi'ndeki cemevine getirilen Çayır'ın cenazesi, burada yapılan duaların ardından gözyaşlarıyla köy mezarlığına defnedildi.
BİR ŞÜPHELİ HAKKINDA GÖZALTI KARARI
29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında olayda sorumluluğu bulunduğu belirtilen bir şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Yangınla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Bu kapsamda gözaltına alınan 8 şüphelinin emniyetteki işlemleri sürerken, iş yerinde çıkan yangınla ilgili 2 kişinin daha sorumluluklarının bulunduğu belirlendi. Bunun üzerine yapılan incelemede bu kişilerden birinin olayda hayatını kaybettiği belirlendi. Savcılık diğer şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi. Polis ekipleri şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, iş yerinin mesul müdürü İ.Ş. (65), iş yerinin ortakları M.M.C. (45) ve Ş.Ş. (50), muhasebeci S.A. (39), işletme müdürü A.A.P. (26), tadilatla ilgili metal işleri sorumlusu K.E. (47), metal işleri firma sahibi Ç.A. (43), mobilyacı E.E. (40) ve iş yeri ortağı F.D'nin aralarında olduğu 9 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden biri emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı.
ÖZ SAĞLIK-İŞ’TEN İŞ SAĞLIĞI UYARISI
Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, Ankara ve İstanbul'da çıkan büyük yangınlar üzerinden iş sağlığı ve güvenliğinin (İSG) önemine dikkati çekerek ilgili kanunun uygulanmasındaki ihlallerin bu tür facialara yol açtığını bildirdi. Sert, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde bir eğlence merkezinde ve Ankara Hurdacılar Sanayi Sitesi'nde araç lastikleri ve atıkların bulunduğu alanda yangın çıktığını anımsattı. İki olay üzerinden İSG'nin önemine işaret eden Sert, "İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının, işveren tarafından yetkiden uzak, göstermelik değil, gerçekten icracı bir denetim mekanizması içerisinde çalıştırılmaları gerekiyor. İlgili kanunun uygulanmasında yaşanan sıkıntılar böylesi facialara sebebiyet veriyor." değerlendirmesinde bulundu. Sert, şu ifadeleri kullandı: "İSG uzmanı çalıştırma hükümlerinin artık gereği gibi uygulanması hatta kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. Bazı işletmelerde bu uzmanların göstermelik çalıştırıldığını, haklarına hukuklarına riayet edilmediği için görev anlamında boşa düşürüldüklerini, hazırlanan raporların işverenler tarafından görmezden gelindiğini görüyoruz. Sonuçta böylesi facialar yaşanıyor, yürekler yanıyor. İSG uzmanları artık çalışma hayatının doğal parçasıdırlar ve işletmeler, uzman görüşlerine riayet etmek zorundadır."