15 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bir yılda 5 bin bebeğe şifa oldu

Sadece geçen yıl milyona yakın bebek tarandı, binlerce çocuk zeka geriliği, beyin hasarı gibi erken tedavi edilmediğinde geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarından kurtuldu. Ancak Prof. Dr. Nevzat Alkan, yeni doğandan topuk kanı aldırmama ve aşı yaptırmama eğiliminin yaygınlaştığına dikkat çekti

Bir yılda 5 bin bebeğe şifa oldu! Topuk kanı uygulamasında kaç bebek tarandı? Topuk kanı almanın yararları neler? Topuk kanı neden alınır?

Sağlık Bakanlığı tarafından tüm yeni doğanlar için yürütülen ‘topuk kanı’ uygulaması ile geçen yıl 931 bin 882 bebek tarandı, kalıtsal hastalık tanısı alan 5 binden fazla bebeğin erken dönemde tedaviye ulaşması sağlandı. Özel filtre kağıtlarına alınan birkaç damla topuk kanı örneği üzerinde altı kalıtsal hastalığın taraması yapılıyor.

Hastalık tanısı konulan bebeklere erken tedavi başlatılarak ölüm, kalıcı sakatlık, zeka geriliği, beyin hasarı gibi geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarının önüne geçilmesi sağlanıyor.

İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) öğretim üyesi, Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, topuk kanı vermekten ve çocuklarına aşı yaptırmaktan kaçınan anne baba sayısının hızla arttığını söyledi. Aydınlık’a konuşan Alkan, bu konuda bir araştırma olmadığını ancak başka hastanelerden gelen hekimlerin de benzer gözlemler aktardıklarını ifade etti:

Bir yılda 5 bin bebeğe şifa oldu - Resim : 1
Prof. Dr. Nevzat Alkan

HAZIR DİLEKÇEYLE GELİYORLAR!

“Modern tıptan uzaklaşma akımı var. Sayı çok artmış vaziyette. Kesin sayıyı bilmiyorum ama Çapa Tıp'ta bütün hastanelerden çocuk doktorları üst ihtisas dediğimiz yan dal yapmaya geliyor, onların anlattıkları tecrübelerinden de bu sonucu çıkarabiliyoruz. Aileler ‘biz aşı da yaptırmayız, topuk kanı da vermeyiz’ diye bilinçli geliyor artık.

"Çapa Çocuk'taki toplantılarda ‘bize hazır dilekçeyle geliyorlar’ diye şeyler duyduğumda dehşete düştüm. Ellerinde internetten çıkmış bir kağıtla geliyorlar. Çapa Tıp İstanbul'un göbeğinde, orada da arttı. Urfa Akçakale'de ne yaşanıyor veya Şırnak'ta ne yaşanıyor, bilmiyoruz.”

Topuk kanı vermeme eğilimiyle aşı yaptırmama eğiliminde paralel bir artış olduğuna dikkat çeken Alkan “Bu bir cehalet, bir dogma” dedi. Benzer tutumların Yahudilikte de Hıristiyanlada da görüldüğünü belirten Alkan, bu eğilimin teşvik edilmesinin çok riskli olduğunu vurguladı. Alkan, çözüme ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı:

AİLELER BİLİNÇLENDİRİLMELİ

- Toplum sağlığını etkileyen bir konu, Sağlık Bakanlığı’nın yetkisi artırılabilir mi?

-Sağlık bakanlığının yetkisi bulaşıcı hastalıklarda. Mesela kuduz gibi, pandemi, Kovid gibi. O zaman karantina kararı falan alabilir ama bu konu bireyle ilgili. Yenidoğanın kanı verilmezse, analiz yapılmazsa geri zekalı olacak diye kural da yok, 40 binde 1 görülüyor. O nedenle sağlık bakanlığı zorlama yapamaz. Dünyanın hiçbir yerinde zorlama yapamıyorlar ama aileler bilinçli olduğu için bu tür testleri yaptırıyorlar.

- Ne yapmak lazım?

-Kamuoyunu bilgilendirmek lazım. Topuk kanı alınmasının sağlığa bir zararı olmadığı gibi ortaya çıkacak çok önemli hastalıkları önleme açısından büyük fayda sağladığını topluma anlatmak lazım. Herkesi aklıselime davet etmek lazım. Zorla olacak bir şey yok.

ALTI GENETİK HASTALIK ERKEN TEDAVİYLE ÖNLENİYOR

1987'den bu yana uygulanan Yenidoğan Tarama Programı ile bebeklerde bazı kalıtsal hastalıkların en erken dönemde tanılanması ve tedavi edilmesi amaçlanıyor. Program kapsamında halihazırda 6 genetik hastalığın taraması yapılıyor.

Söz konusu hastalıklar şunlar: Erken dönemde tedavi edilmediğinde kalıcı beyin hasarı, zeka geriliği, gelişme geriliğine neden olan fenilketonüri (FKU), zihinsel yetersizliğe yol açan konjenital hipotiroidi (KHT), işitme kaybı, nörolojik bozukluklar gibi komplikasyonlarla seyreden biyotinidaz eksikliği (BE), akciğerler ve sindirim sistemini etkileyen kistik fibrozis (KF), hormon bozukluğu olan konjenital adrenal hiperplazi (KAH) ile kalıtsal ve ilerleyici kas hastalığı olan spinal musküler atrofinin (SMA) taraması yapılıyor.

MAHKEMENİN TUTUMU SKANDAL

Prof. Dr. Nevzat Alkan, Kars’ta bir ailenin bebeğinden topuk kanı aldırmaması üzerine, İl Sağlık Müdürlüğü’nün, Aile Mahkemesine başvurmasının olumlu bir hareket olduğunu ancak Hakim’in bilirkişiye başvurmak yerine bir ‘alternatif tıp uzmanını’ kararına dayanak göstermesinin skandal olduğunu söyledi. Hakimin okuduğu kaynağa göre karar vermesinin ‘Ben değerlendirdim’ anlamına geldiğini belirten Alkan şöyle konuştu:

HAKİM KARARI: GEREK YOK!

“Tedavi reddi tıpta olan bir şey. Diyelim benim kolum kesildi, hastaneye getirdiler, ben istemezsem zorla dikiş atamazlar. Farkındayım, idrakindeyim ve o öyle kalacak diyorsam doktor zorla işlem yapamaz. Buna tedavinin reddi deniyor.

“Ama yeni doğan için böyle bir şey söz konusu değil. Çünkü çocuk birey değil daha. Annesi, babası onun adına tasarrufta bulunuyor. Çocuğun da aleyhine. Çocuk farz edelim geri zekalı oldu. Kimi suçlayacağız, ne yapacağız? Çocuk, sıkıntı yaşadığıyla kalacak.

“Sağlık Müdürlüğü çok doğru bir şey yapmış, aile mahkemesinde dava açmış. Demiş ki topuk kanını alalım çünkü sağlık için çok önemli. Mahkeme demiş ki gerek yok, alınmasın. Bu bir skandal. Şaşırtıcı bir karar. Aşırı tehlikeli. Eğilim artarsa bir sürü çocuk geri zekalı olacak. Hem aileye sıkıntı hem devlete sıkıntı.

“Normalde hakimler en ufak bir konu için bile bilirkişi görüşü alır. Bu hakim öyle yapmamış, kendisi oturmuş, bir kitap okumuş, ‘o kitaba göre böyle’ demiş. Zıt görüşü savunan kitap da var, onu niye okumamış? Ben o hakimin yaptığına şaşkınlıkla bakıyorum, akıl alır gibi değil.”

Topuk kanı tıp fakültesi Sağlık Bakanlığı Hastalık bebek