Birincil görev: Sınırı aşan askerleri vurmak

Hizbullah, İsrail'in kara harekatının bilançosunu açıkladı: “55 asker öldürüldü, 500'den fazlası yaralandı. 20 Merkava tankı, dört askeri buldozer, bir zırhlı araçla bir personel taşıyıcı imha edildi, iki Hürmüz 450 İHA düşürüldü.” İsrail ordusu pazar günü, bunlara ek olarak bir binbaşının da öldürüldüğünü, son 24 saatte bazıları ağır 13 askerin daha yaralandığını bildirdi.

Lübnan Direnişi'nin cumartesi günü Binyamin Netanyahu'nun konutu da dahil olmak üzere Hayfa ve Tel Aviv bölgeleriyle kuzey yerleşimlerine düzenlediği hava saldırılarında ise bir kişi öldü, dokuz kişi yaralandı. 100'ü aşkın roket ve İHA'nın kullanıldığı operasyonlar nedeniyle kent ve yerleşimlerde sirenler tüm gün boyunca çaldı. Öte yandan İsrail askerlerinin toplandığı mevziler, karargahlar ile üsler de top ateşi ve roketlerden nasibini aldı. Pazar sabahı ise 70 roketlik bir salvo farklı yerleşimleri hedef aldı. Bazı noktalarda yangınlar çıktı.

BİR SAVAŞ ANISI...

New York Times'a (NYT) göre İsrail ordusu üç hafta kadar önce başlattığı kara operasyonunda büyük zorluklarla karşı karşıya. Gazeteye konuşan İsrailli askeri yetkililer, “Güney Lübnan'ı yoğun bir şekilde bombalamasına rağmen güçlerimiz Hizbullah'ta beklenenden daha zorlu bir düşman buldu.” dedi. Yetkililer durumun ciddiyetine dair savaş alanından şu anektodu anlattı:

“Bu ayın başlarında bir asker terk edilmiş bir eve girdi ve bir Hizbullah savaşçısı tarafından vurularak öldürüldü. Diğer askerler arkadaşlarını almak için içeri koştu ve Hizbullah güçleri onlara çeşitli yönlerden tanksavar füzeleri ateşledi, ardından dört saatten fazla süren bir silahlı çatışma çıktı. Dronumuz Hizbullah savaşçılarını taşıyan bir kamyonun bölgeye geldiğini tespit etti. Yaralı askerleri esir almak istemişlerdi. Başarısız oldular ama savaş alanındaki gelişmelere göre güçlerini hızla harekete geçirebildiklerini gösterdiler. Neticesinde bu çatışma altı askerin ölümü ve 30'unun da yaralanmasıyla sonuçlandı.”

Kaynaklar, ordunun “askerlerin esir alınması korkusunun çok yoğun olduğunu, bunu önlemek için bir dizi önlem aldığını vurguladı” ve tahliye işlemleri için “isteksizce” çok sayıda helikopter kullanmak zorunda kaldığını söyledi.

PUSUYA ELVERİŞLİ KOŞULLAR

Coğrafi zorluklara da parmak basan kaynaklar, “Güney Lübnan'daki yamaçlar ve vadilerin İsrail araçlarının hareket kabiliyetini kısıtladığını, onları pusulara ve yol kenarındaki bombalara karşı savunmasız hale getirdiğini” belirtti. İsrail'in coğrafi özellikleri kullanan “esnek bir düşmanla karşı karşıya” olduğunu vurguladı. Haberde, zeytinlikler ve ağaçlık alanların hem roketatarlar için siper oluşturduğu hem de Lübnan Direnişi'nin kayalık toprağa kazdığına inanılan sığınak ve tünel ağına giriş sağladığı belirtildi. Hizbullah'ın İHA'ları kullanarak, İsrail güçlerini beş mil mesafeden takip edip tanksavar güdümlü füzelerle hedef aldığı da kaydedildi.

NYT ayrıca kara çatışmalarının şiddetine ek olarak “Hizbullah'ın sık sık sınır ötesi roket saldırıları devam ediyor ve bu hafta bir İsrail askeri üssüne düzenlenen İHA saldırısında dört asker öldü.” diye hatırlattı. Çarşamba günü Hizbullah güney Lübnan'daki bir çatışmada beş asker daha öldürdü; gazeteye göre bu, “İsrail'in Hizbullah'a karşı hızlı tırmanışının örgütü çaresiz bırakmadığının son göstergesi oldu.”

YEREL KOMUTANLAR ÖZERK

Atlantic Council'in Hizbullah uzmanı Nicholas Blanford ise örgütün iç dinamiklerine dikkat çekerek şu gözlemlerde bulundu: “Grubun çatışmalardan sağ çıkmasına yardımcı olan şey, İsrail'le bir sonraki büyük savaş için yaklaşık yirmi yıldır yapılan hazırlıklar ve yerel komutanların kendi planlarını uygulamalarına izin veren esnek bir yapıdır. Hizbullah'ın sahadaki adamları hala büyük ölçüde taktik kontrole ve özerkliğe sahip. Birincil görevin ne olduğunu biliyorlar, bu da sınırı aşan İsrail askerlerini vurmaktır.”