22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Birlikte varoluş kültürünün mirası

Sinciang, kadim zamanlardan bu yana pek çok etnik kültüre ev sahipliği yapmış, İpek Yolu'yla da bu hazineyi insanlığa açmış eşsiz bir birikime sahip. Şimdilerde Çin'in bu ortak mirası, Çin Hükümeti'nin de büyük çabalarıyla gün yüzüne çıkarılıyor...

Birlikte varoluş kültürünün mirası
A+ A-

Çok uluslu birleşik bir devlet olan Çin, beş bin yıllık medeniyet tarihinde çeşitli etnik topluluklara ev sahipliği yaptı ve eşsiz bir kültür mirası ortaya çıkardı. Çin Hükümeti, uzun yıllardır Sinciang'daki etnik kültürlerin belgelenip korunması ve sonraki kuşaklara aktarılması için önemli bir çaba sarf ediyor. Yaratıcı dönüşümü ve yenilikçi gelişimi destekleyen bu çaba, kültürel teşebbüs ve endüstriyel gelişim bakımından da insanlığın önüne yepyeni bir deneyim sunuyor. Sizlere bu yazıda, Sinciang'daki kültürel miras ile onun korunmasına yönelik çabaların kısa bir özetini sunuyoruz:

Birlikte varoluş kültürünün mirası - Resim : 1

SİNCİANG'IN ETNİK KÜLTÜRLERİ
Sinciang, Çin uygarlığının verimli topraklarında serpilmiş kadim bir bölge. Qin Hanedanlığı döneminden (M.Ö. 2100-M.Ö. 221) bu yana Çin'in merkez bölgeleriyle yakın temas halinde bulunuyor. Arkeolojik buluntular, Sinciang'da toprak altından çıkarılan boyalı çömleklerin, Sarı Nehrin orta kesimlerinde gelişen Yangshao Kültürü'nün (M.Ö. 5000- M.Ö. 3000) etkisini taşıdığını gösteriyor.
Han Hanedanı (M.Ö. 206-M.S. 220) Sinciang'ı birleştirdikten sonra, bugünkü Sinciang'ın bulunduğu 'Batı Bölgeleri'nin resmi dili Çince olmuş. Tarımsal üretim teknikleri, adabı muaşeret, Çince kitaplar ve merkez bölgesinden gelen müzik ve danslar, zaman içinde 'Batı Bölgeleri'nde yaygınlaşmış.
Tarihsel olarak Sinciang, Çin medeniyetinin batıya açılan kapısı. İpek Yolu, doğu ve batı arasındaki kültürel değişim ve bütünleşmede yeni bir sayfa açınca, Çin'in kağıt yapma, ipekçilik, dokumacılık ve diğer ileri teknolojileri, İpek Yolu'nun ihtişamlı günlerinde Sinciang üzerinden batıya aktarılmış ve dünya medeniyetlerine derin etkiler bırakmış. Budizm, Manicilik, Nasturi ve Hristiyanlık da İpek Yolu üzerinden Sinciang'a taşınmış ve yerel dinler ile bir arada yaşamış. Sinciang'ın uzun tarihsel evriminde farklı dinler her zaman bir arada varlıklarını sürdürmüş. Dolayısıyla Sinciang'ın kültürel manzarasında birlikte varoluş ve farklı kültürler arası iletişim, hep var olagelmiş.

Birlikte varoluş kültürünün mirası - Resim : 2

YAZILI DİLLER VE KONUŞMA DİLLERİ
Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası ve Bölgesel Etnik Özerklik Yasası, açıkça tüm etnik toplulukların kendi konuşma ve yazma dillerini geliştirme ve kullanma özgürlüğüne sahip olduklarını belirtiyor. Bugün Sinciang'ın çeşitli etnik toplulukları arasında 10 farklı dil kullanılıyor. Hukuk, yönetim, eğitim, basın, yayın, radyo, televizyon, internet ve kamu meselelerinde etnik azınlık dilleri yaygın biçimde kullanılıyor. Millet Meclisi, Çin Halk Siyasi İstişare Konferansı gibi önemli toplantılarda da Uygur, Kazak, Moğol ve diğer etnik unsur dillerinde simültane tercüme ve kayıt yapılıyor.
Bölgedeki tüm etnik unsurlar seçim ve hukuksal meselelerde kendi dillerini kullanma hakkına sahip. Azınlıkların çoğunlukta olduğu okullar ve diğer eğitim kurumları müfredatlarını ve giriş sınavlarını etnik azınlıkların dillerini kullanarak düzenliyor.
Çok dilli basın-yayın, radyo ve televizyon, Sinciang'ın önemli özelliklerinden biri. Sinciang'da Çince, Uygurca, Kazakça, Kırgızca, Moğolca ve Xibece gazeteler, kitaplar ve videolar yayımlanıyor. Sinciang TV gibi kanallar ise Çince, Uygurca, Kazakça ve Kırgızca yayın yapıyorlar.

DİNİ KÜLTÜRE SAYGI VE MUHAFAZA
Sinciang'da kadim zamanlardan bu yana çok farklı dinler bir arada barınmış. Çin Hükümeti de vatandaşlarının dini inanç özgürlüğünü korumak ve onu muhafaza altına almak için ciddi bir çaba sarf ediyor.
Günümüzde Sinciang'daki başlıca dinler arasında İslam, Budizm, Protestan ve Katolik Hıristiyanlık ile Taoizm bulunuyor. Bazı geleneklerde halen Şamanist ve Zerdüşt etkilere rastlamak da mümkün. Budist oyuklar, lotus desenleri ve Hami, İli ve Kaşgar'daki lotus heykelleri, Budizm'in bölgede bir zamanlar büyük etkisi olduğuna tanıklık ediyor.
Yasalar dahilinde çok sayıda dini metin de yayımlanıyor. Devlet, farklı dinlerden gelen inananların ihtiyaçlarını karşılamak üzere dini metinleri tercüme etmiş, yayımlamış ve dağıtımını yapmış. Çince, Uygurca, Kazakça ve Kırgızca Kur'an ve el-Buhari'nin eserleri basılmış. Kadim dini yazmalar, Altun Yarug (Altın Işık), Sutrasi (Suvarnaprabhasa Sutra)'nin ikinci cildi ve Maitrisimit Nom Bitig gibi eserler basılmış. Kur'an, İncil ve Altun Yarug gibi kitaplar bugün Sinciang'daki dükkanlarda rahatlıkla bulunabiliyor.
Dini miraslar da etkin bir şekilde koruma altında bulunuyor. Id Kah Camii, Shengyou Lama Manastırı, Kızıl'daki Bin Buda Mağaraları dahil, Sinciang'da 109 dini alan ‘Temel Kültürel Miras Alanı’ olarak belirlenmiş. Merkezi hükümet, özerk bölgeler seviyesinde kültürel miras koruma alanlarının yenilenmesi için özel bir fon bile toplamış. Bunlar arasında Kızıl'daki Bin-Buda Mağaraları, Bezkilik Kabartmaları ve Id Kah Camii bulunuyor. Aralarında Turfan'daki Emin Minaresi'nin, Shengyou Lama Manastırı'nın ve Urumçi'deki Taocu Kızıl Tapınak'ın da bulunduğu 28 dini mekanın da onarımı, fondan yapılıyor.

Birlikte varoluş kültürünün mirası - Resim : 3

KÜLTÜREL MİRASI KORUMA VE İLERLETME
Sinciang, kültürel miras bakımından çok zengin bir bölge. Bu mirasın korunmasına yönelik çabalar da meyvelerini vermeye başlamış. 2017 sonunda Sinciang'da 9 bin 542 kültürel miras alanı oluşturulmuş ve bunlardan altısı dünya mirasları listesine, 113'ü kilit ulusal miras ve 558'i de otonom-bölgesel seviyede miras listesine alınmış.
Sinciang’ın kültürel miras sisteminde toplam 450 bin parçaya ev sahipliği yapan 93 halk müzesi bulunuyor. Bunlardan Sinciang Uygur Özerk Bölgesi Müzesi ve Turfan Müzesi, birinci derecede ulusal müze statüsüne alınmış.
Tarihi ve kültürel şehir, kasaba ve köylerin korunmasında da büyük yol kat edilmiş. Şu an itibarıyla bölgede beş şehir, üç kasaba, dört köy ve iki semt ile birlikte 22 etnik azınlık köyü devlet seviyesinde kültürel miras olarak kayıt altına alınmış. Hükümet, bunların onarımlarını ve muhafazasını sağlamış.
Bölgedeki kadim yazmaların muhafazası da güçlendirilmiş. Kadim yazmaların sınıflandırılması ve yayımlanmasından sorumlu özel bir devlet dairesi kurulmuş. Burası, antik yazmaların muhafaza edildiği ve onarıldığı bir merkez. 2011'de kadim yazmaların ilk muayenesine başlanmış ve 2017'ye kadar 14 bin 980 kitabı tasnif edilmiş. Koleksiyonda bulunan bu eski yazmalar, 28 farklı yazı sisteminde ve 19 farklı dilde bulunuyor.
Ayrıca Çin Hükümeti, 11.yüzyıl Karahanlı eserleri olan Kutadgu Bilig ve Divan-ı Lugat'it Türk'ün de Çince ve Uygurca'ya tercüme edilerek yeniden basımını sağlamış. Kırgız Manas ve Moğol Cungar destanları da aynı şekilde yaşatılmış. Uygur Makam Sanatı'nın korunması içinse 12 Makam Müziği'nin ses kaydı yapılmış.
Sinciang'daki bütün insanlar, kendi yasal bayramlarını kutlama hakkına sahipler. Bahar Bayramı, Qingming Bayramı, Ejder Teknesi Bayramı, Güz Ortası Bayramı, Ramazan ve Kurban Bayramları buna örnek verilebilir. Halk kutlamaları arasında ise Han halkının Fener Festivali, Uygur Meşrebi, Kazak Aytışı, Kırgız Kopuz Türkü Festivali, Moğol Nadam Kutlaması, her yıl düzenlenen etkinliklerden.

Birlikte varoluş kültürünün mirası - Resim : 4

KÜLTÜR ENDÜSTRİSİNİN SÜREKLİ GELİŞİMİ
1955'te Sinciang'da yalnızca bir halk kütüphanesi bulunurken, 2017 sonuna kadar 112 halk kütüphanesi, 173 müze ve anma salonu, 57 sanat galerisi, 119 kültür merkezi, 12 bin 158 kültürel alan ile 302 radyo ve televizyon istasyonu (sırasıyla halkın yüzde 97.1 ve 97.4'üne ulaşıyor) ile 29 bin 600 spor sahası inşa edilmiş.
Kentsel ve kırsal kesimde yaşayan halkın da kamusal hizmetlerden eşit şekilde faydalanabilmesi için kültür merkezleri, kütüphaneler ve müzeler halka ücretsiz olarak açılmış. Tüm köylerde film gösterimleri yapılıyor ve tiyatro performansları devlet fonları ile destekleniyor. Kırsal alandaki kütüphanelerde okuma kampanyaları düzenlenmiş. 2017 sonunda 13 spor toplantısı, sekiz etnik azınlık spor toplantısı, beş yaşlılar oyunu ve altı engelliler oyunu düzenlenmiş. Her türden ‘fitness’ ekipmanı, en ücra köylerde dahi bulunabiliyor.
Şu an itibarıyla her yıl 6 bin 200 bölüm civarında tercüme edilmiş etnik film ve televizyon programı yapılıyor. Çin Halk Cumhuriyeti kurulmadan önce Sinciang'da yalnızca iki yerel gazete bulunuyormuş. 2017 sonu itibarıyla 126 gazete, 223 dergi, 10 bin dolayında kitap, işitsel ve video ürünü ile elektronik eserler mevcut.
Bölgedeki internet kültürü de büyük bir hızla gelişiyor. 2017 sonunda Sinciang'da 11 bin 520 kayıtlı internet sitesi, 5.7 milyon sabit geniş bant abonesi ve 18.56 milyon mobil internet kullanıcısı bulunuyor.

SONUÇ
Çin kültürü, Çin'in bütün etnik topluluklarınca yaratılmış, ileriye taşınmış ve geliştirilmiş. Çin Hükümeti için bu beraberlik, ulusal birliğin de en temel bağını oluşturuyor.
Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping, şöyle diyor: “Çin Komünist Partisi, kuruluşundan bu yana Çin'in geleneksel kültürünü canlı ve güçlü tutarken, aktif bir şekilde Çin'in ileri kültürünü korumuş ve ona rehberlik etmiştir. Bugün, biz Çinli komünistler ve Çin halkı, yeni kültürel hedefimizi omuzlamaya mecburuz. Pratik üzerinden kültürel eserler vermeli ve tarihin ilerleyişine paralel olarak kültürel ilerleyişi teşvik etmeliyiz.”

Son Dakika Haberleri