Dolmabahçe'de düşmanlıklarını böyle gösterdiler
İstanbul Boğazı’nda Dolmabahçe açıklarına demirleyen ABD savaş gemisindeki büyük ABD bayrağına tepkiler artıyor. Emekli komutanlar ve güvenlik uzmanları, ABD’nin Türkiye’ye yönelik tehdit mesajı verdiğini vurguladılar.
Uzmanlar, ABD Büyükelçisinin fotoğrafının tesadüf olmadığını, Psikolojik Harp Dairesi’nde planlandığını belirttiler.
Yemen iç savaşında da görev alan ABD donanmasına ait savaş gemisi USS Nitze, önceki gün Dolmabahçe açıklarında demirledi. Gemiye, denizcilik teamüllerinin dışında, Türk bayrağından daha büyük bir ABD bayrağı çekilmesi ve ABD Büyükelçisinin gemide verdiği fotoğraf “Türkiye’ye tehdit” olarak yorumlandı.
ABD savaş gemisi, İstanbul Boğazı’nda ilerlediği sırada mürettebat güverteye çıktı. Gemiye, ABD bayrağı ile birlikte Türk bayrağı da çekildi. Ancak Türk bayrağının küçük, ABD bayrağının çok büyük olması dikkat çekti.
Ardından ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry L. Flake ve ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh gemiye ziyarette bulundu. Flake’nin ABD bayrağı ve Türk bayrağını arkasına alarak fotoğraf çektirmesi anlamlı bulundu.
ABD’nin her hareketinin bir mesaj anlamına geldiğini ve bu politikayı çok sık kullandığını anımsatan diplomatik ve askeri uzmanlar, son dönemde ABD ile Türkiye arasında gerilim yaşandığına dikkat çekti. Uzmanlar, gemiye çekilen seyir sancağının, geminin boyu ile orantılı olmadığını, denizcilik örf ve adetlerine de aykırı olduğunu bildirdiler.
TEHDİT
Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, ABD’nin tutumunun bilinçli olduğunu söyledi. Pekin, “Türkiye’de ABD’ye karşı ciddi tepki var. Bakan düzeyinde ABD eleştiriliyor. Terörle bağı açıklanıyor. En son 9 ülkenin İstanbul konsolosluklarını kapatması sonrası da bu tepkiler sürdü. ABD doğrudan hedef alındı. Tam da bu aşamada ABD savaş gemisi Dolmabahçe’ye gelip demirledi. Elbette bunların izinleri önceden alınır. Ama ABD Büyükelçisinin gemiye gelmesi, aşırı dengesiz Türk ve ABD bayraklarını arkasına alıp fotoğraf çektirmesi açıkça Türkiye’ye tehdittir.” dedi.
Bu olaydan sonra Dışişleri Bakanlığının ABD Büyükelçisini bakanlığa çağırıp uyarması gerektiğini kaydeden Pekin, “ABD’nin Türkiye’ye atadığı büyükelçi diplomat tan çok siyasi bir kişilik. Türkiye’ye atanması da belli bir amaca yönelik. Bu daha önce çok tartışıldı. Yapılan uyarıların haklı olduğu görülüyor.” şeklinde konuştu.
‘HİÇ NORMAL DEĞİL’
Emekli Deniz Kurmay Albay Halil Özsaraç da Aydınlık’a yaptığı açıklamada, ABD gemisine çekilen ABD bayrağının büyüklüğünü “güç gösterisi” olarak değerlendirdi. Kendisinin de gemilerle birçok ülke limanına uğradığını hatırlatan Özsaraç, “Ben bugüne kadar böyle bir durumla karşılaşmadım. Hiç hoş bir durum değil. Hükümet uyarmalı” ifadelerini kullandı.
‘DENİZCİLİK ÖRF VE ADETLERİ DIŞINDA’
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, ABD gemisindeki büyük bayrakla ilgili kişisel Twitter hesabından tepki göstererek, “Bu sabah İstanbul’a demirleyen muhribi USS Nitze’nin seyir sancağı evrensel denizcilik örf ve adetleri dışında geminin boyu ile orantılı olmayacak derecede çok büyüktür. Bunu Türk kamuoyuna mesaj olarak çektilerse yanlış adres. Pire limanına giriş için daha uygun olur.” ifadelerini kullandı.
YEMEN İÇ SAVAŞINDA AKTİFTİ
Hava, denizaltı savunma ve deniz taarruzu kapsamında faaliyet gösteren ‘USS Nitze’ gemisinin sicili kabarık. Son olarak 2016 yılında, Yemen iç savaşında aktif olarak rol aldı. Geminin ön tarafında ağır bir topla bulunuyor. Bunun yanında gemiye entegre hücrelerde bulunan 96 adet füze taşıyor. Statik radar sistemine de sahip. 155 metre uzunluğundaki gemi bir de helikopter taşıyor.
‘ABD PSİKOLOJİK HARP UYGULUYOR’
Güvenlik uzmanları Coşkun Başbuğ ve Abdullah Ağar, Aydınlık’a yaptıkları değerlendirmede, ABD savaş gemisindeki büyük ABD bayrağının mesajının net olduğunu belirttiler. ABD’nin Türkiye’nin milli değerlerini hedef aldığını kaydeden uzmanlar şöyle konuştu:
- Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ: Gittiği ülkenin bayrağını çekme gibi bir zorunluluk yok. Bu uluslararası hukukta ticari gemiler için geçerli. Ancak özellikle NATO ülkelerinde bu usul uygulanıyor. Yani nezaket olsun diye gittiği ülkelerin bayrağını çekiyorlar. Çekilen bayrak şu kadar olur, eşit olur veya çekilir gibi bir kural yok. Amerika bu yaptığıyla bana göre inanılmaz bir psikolojik harp uyguluyor. Amerika'nın bu yaptığı Türkiye ve dünyaya karşı psikolojik bir harp. Bu bayrakların ölçüsüne yaprak deniliyor. En yüksek yaprağı çekerek bir gövde gösterisi yapıyor. Hem bize hem dünya kamuoyuna vermek istediği mesaj var. Türk bayrağının da öyle orantısız olması aslında sana gösterdiği saygıyı gösteriyor. Amerika istese bunu çok rahat dengeler veya eşitlerdi. Amerika zaten her zaman düşmanca tavır sergiliyor. Ama bunun uluslararası hukuk nezdinde uygulamada bir karşılığı yok.
Amerika'nın hep yaptığı bir taktiktir bu. Yani Amerika'da devasa bir Psikolojik Hap Dairesi var. Daireden habersiz bu tür Amerika fotoğrafları asla vermez. Büyükelçinin yapacağı ziyaret, nerede nasıl duracağı, arkasında nasıl bir manzara olacağı, bunları hep önceden planlanmış. Tesadüfen gelişen olaylar değil.
- Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar: Bir yandan ılımlı mesajlar veriyorlar. Diğer yandan Türkiye'yi tahrik edecek Türkiye'nin milli değerlerine hedef alan birtakım işlerin altına imza atıyorlar.
Burada bir kısıt mı var? Burada bir çelişme var. Şimdi bir tarafıyla konsolosluk eylemlerinde başrolü oynuyorlar ama kendi konsolosluklarını kapatmıyorlar. Bir yandan gemiye çıkıp gemiden Türkiye'ye ‘işte müttefikimiz’ mesajları veriyorlar. Ama bakıyorsun arkada Türk bayrağı küçücük. Amerikan bayrağı kocaman. Bu uluslararası normlara uymuyor. Bu Türkiye'de pek çok soru işareti uyanmasının sebebiyet veriyor. Biz onlara böyle bir şey yapsak acaba nasıl düşünürler. Benim bayrağıma kimse hakaret edemez.
Zaten Amerika Birleşik Devletleri'nin siyaset stratejisinde görüyoruz bunu. FETÖ/YPG/PKK terör örgütüne vermiş oldukları destek ilişkilerimize büyük bir güven bunalımına sebebiyet verdi. Buna S-400 meselesi de dahil.