Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri: Biz bu tezgahı bozarız!
Boğaziçi öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasıyla başlayan haklı eylemlerin HDP ve PKK eliyle terör ortamına dönüştürülmesine ortak tepki gösterdi: Bu tezgahta yokuz!
Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan bir rektör atanması üzerine üniversite öğrencileri ve akademisyenler, üniversite rektörünün üniversiteler tarafından seçilmesi talebiyle protestolar başlattı. Ancak bir süre sonra Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin meşru talepleri, HDP ve PKK merkezli grupların provokasyonlarıyla gölgelenerek Türkiye düşmanı cephenin, Türkiye’yi yıpratmak için kullandığı bir araç haline dönüştürüldü.
'Kendi rektörümüzü kendimiz seçmek istiyoruz' sloganı, HDP’nin dahil olmasıyla birlikte “Katil Polis” sloganına dönüştü. Başlangıçta yüzlerce üniversite öğrencisinin katıldığı protestolara artık çok daha az sayıda öğrenci katılmaya başladı. “Katil polis, katil devlet” ve PKK sloganlarının atılması, art niyetle toplumu kışkırtıcı yalan haberlerin servis edilmesi, Kabe fotoğrafının yere serilmesiyle milli değerlerimize hakaret edilmesi, HDP’nin Kadıköy’e çağrı yaparak terör propagandası yapması ve Türk polisine karşı saldırgan tutumu, polis ile öğrencileri karşı karşıya getirecek ortamların yaratılması, Boğaziçi Dayanışması adlı HDP’lilerin yönettiği sayfanın, etnik bölünmeyi kışkırtan paylaşımlar yapması, terörist Selahattin Demirtaş ile kanlı darbelerin, turuncu devrimlerin mimarı Soros’un adamı Osman Kavala’ya özgürlük istenmesi, ABD’nin Boğaziçi eylemlerine ilişkin açıklama yapması, hem Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinde hem de toplumda büyük rahatsızlıklar yarattı.
Üniversite öğrencileri provokasyonlara karşı şunları söyledi:
'HDP/PKK SLOGANIYLA BİRLEŞEMEYİZ'
ESİN ÜSKÜPLÜ (Fizik): İki yüz yıllık kültür birikimine sahip Boğaziçi Üniversitesi'ne atama yoluyla kurum dışından yeni bir rektörün getirilmesi, "demokratik üniversite" haklı talebi etrafında bir aydır süren eylemlerin başlamasına yol açtı. Eylemlerin daha sonra -valilik tarafından da kamuoyuna duyurulan- çeşitli provokatör gruplarca polis ile öğrenci arasında arbede yaşanacak şekilde şiddetlendirilmesi ve ana çizgisinden koparılarak devlet ve vatan düşmanı ifadelere yer verilecek şekilde çarpıtılması sonucu yaşanan gözaltı ve tutuklanma olayları, özellikle sosyal medyada devletin hakkını arayan masum aydın gençlere sert ve gayriresmi müdahalesi olarak lanse edildi. Biz Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak HDP ve PKK’nın “kayyum rektör” sloganı altında birleşemeyiz.
'EYLEMLER KAMPÜS İÇİNDE KALMALI'
EMRE KURÇİN (Psikoloji): Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı 4 Ocak'tan beri mücadele ediyoruz. Çok sayıda eylem yapılıyor. Bu eylemler kesinlikle kampüs içerisinde kalmalıdır. Kampüs dışına çıktığı zaman birçok siyasi oluşum bu eylemlerden kendi ideolojik çıkarları için faydalanıyorlar ve öğrencileri istismar ediyorlar. Çeşitli provokasyonlarla Boğaziçi öğrencilerinin milli değerlere sahip, vatanını ve milletini seven, hoşgörü ve saygıya dayanan itibarına zarar veriyor. Biz Boğaziçi öğrencilerinin çoğunluğu bu değerleri paylaşıyoruz ve bu değerler uğruna mücadele edeceğiz.
'OKULUMUZ SATRANÇ TAHTASI DEĞİL'
AHMET KAAN GÜMÜŞAY (Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler): Üniversitemizin yıllardan beri süregelmiş olan demokratik rektör seçimine aykırı olarak atanan Melih Bulu'nun rektörlüğüne karşıyız. Ancak en az buna karşı olduğumuz kadar, haklı mücadelemiz süresince eylemlerimizin okul dışından siyasi kimliklerin kendince uyguladığı siyasi eylemlere alet edilmesine de karşıyız. Okulumuz, siyasilerin üzerinde satranç oynadığı bir tahta değildir.
'TÜRK GENÇLİĞİ TÜRK BAYRAĞI ALTINDA YÜRÜR'
Terör örgütleri aracılığıyla Boğaziçi Üniversitesi perde edilerek yaratılmaya çalışılan Türkiye düşmanı iklime karşı Türkiye Gençlik Birliği (TGB) geçen hafta “Demokratik Üniversitenin Yanında Terörün Karşısındayız” yazılı pankart ile İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi Tarihi Kapı önünde buluştu. Kışkırtmalara karşı birlik çağrısında bulunan üniversite öğrencileri “Türk gençliği Türk bayrağı altında yürür” mesajını verdi. TGB Genel Başkanı Yıldırım Gençer, eylemlerin kışkırtmalara açık hale gelmesine karşı “Demokratik üniversitenin birinci koşulu terörün temizlenmesidir. Terörün olduğu yerde bilim, eğitim ve üretim olmaz. Terörün olduğu yerde yıkım ve provokasyon olur” diyerek mücadelede doğru çizgiye işaret etti.