Bölgesel düzeyde riskler önlenebilir

Anaokulları ve köy okullarında 15 Şubat’ta tam zamanlı yüz yüze eğitim başlıyor. 1 Mart’ta ise 8 ve 12’nci sınıflar haftada iki gün yüz yüze eğitim görecek. Günlük vaka sayılarındaki artış, bölgesel farklılıklar, salgının seyrine göre yerel kararlar alınmasını zorunlu kılıyor. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Pınar Okyay, “İl Pandemi Kurulları iyi işletilebilirse bölgesel düzeyde bir risk yönetimi yapılabilir” dedi. Kovid-19 salgını eğitimde kökten değişikliklere neden oldu. Öğrenciler, geçen yıl mart ayından bu yana büyük oranda uzaktan eğitim görüyor. Vaka sayılarında düşüş olduğu dönemlerde bazı kademeler haftada iki gün yüz yüze eğitim görebilse de 6, 7, 10 ve 11’nci sınıflar geçen yıl mart ayından bu yana yüz yüze eğitim imkanından yararlanamadı. Akademik başarının yanı sıra sosyal becerilerin gelişebilmesi için de okulun önemi bir kez daha anlaşıldı. Prof. Dr. Pınar Okyay, “Toplumda mümkünse en öncelikle açmamız gereken alanlar okullar. Ama bunun için de salgının diğer boyutlarının yönetiminde olduğu gibi okulların açılması ile ilgili karar için de birçok epidemiyolojik ölçüte bakmak gerekiyor. ABD ve AB örnekleri elimizde var. Son 7 gün ve son 14 günde, yeterli sayıda test yapılması koşulu ile artan test pozitiflik oranları ve artan yeni vakaların yakından izlenmesi önemli” dedi.

YENİ DALGA DEMEK İÇİN ERKEN

Okyay, vaka sayılarında artış olduğunu ifade etse de şubat ayında ikinci dalga olacağı yönündeki tespitlere temkinli yaklaşıyor. “Son bir haftadır bir artış var. Her 100 kişiye test yapıldığında kaç kişinin test pozitif çıktığını gösteren test pozitiftik oranı 25 Ocak’tan itibaren artıyor. 25 Aralık’ta 3.5’ti, şimdi 5’in üzerinde. Benzer şekilde her 100 bin kişide yeni vaka tespitimiz de artmış vaziyette. Son iki hafta arasında yüzde 6’lık bir artış var. Bu artışın en az iki hafta daha izlenmesi gerekiyor. 7 ve 14 günlük ortalamaları izleyeceğiz. Bu artışın nedenlerini bulmaya çalışacağız. Yeni dalga demek için çok erken. Evet, test pozitifliğimizde ve vaka sayılarımızda bir artış var. Bu özellikle son bir haftada belirgin. Ama sürecin nasıl gelişeceğini, aşıların tedariki ve hedef gruplara uygulanma hızı, varyantlar hakkında artan bilgimiz ve onların etkisi ve en çok da her zamanki gibi halk sağlığı önlemlerine uyumumuz gösterecek.”

KÖY OKULLARINDAN BAŞLAMAK DOĞRU

Vaka sayısının artış gösterdiği günlerde okulların kademeli olarak açılmasının doğru bir karar olduğunu ifade eden Okyay’ın yüz yüze eğitimle ilgili açıklamaları şöyle: “Bakanlığın 15 Şubat ile ilgili okul açılma tarihini 1 Mart’a ötelemesini doğru buluyorum. Açılmanın basamaklandırılarak yapılması da önemli. Bu basamaklandırma hem hangi okulların önce açılması, hem de hangi sınıflardan başlayarak açılmasını içermeli. Sınırlı hareketlilik, toplu taşıma, servisle taşıma, yüksek nüfus yoğunluğu gibi risklerin olmaması, vaka çıktığında daha kontrollü bir ortamda erken ve bütüncül bir müdahale şansımızın olması gibi nedenlerle uzaktan eğitimden sınırlı olanakları nedeni ile en çok etkilenen grup olan köy okullarından eğitime başlamak çok doğru bir yaklaşım. Ülkemiz çok büyük, iller ve hatta illerin ilçeleri arasında salgının gidişi ve okulların olanakları arasında çok farklılıklar var. Tam da bu nedenle kurulmuş olan İl Pandemi Kurulları iyi işletilebilirse bölgesel düzeyde bir risk yönetimi yapılabilir. Uzun zamandır merkezi yapı kriterleri ve genel çerçeveyi tanımlanmasını ve yerelde de yerelin koşullarına göre sürecin yönetilmesini öneriyorum.”

ÖNLEMLER PAKETİNE UYUM

Önlemlere odaklanılması gerektiğini söyleyen Okyay, “Maske, fiziksel uzaklık, kalabalık, kapalı ve yakın temastan kaçınma, iyi havalandırma, elleri temizleme, hapşırıkları ve öksürükleri örtme ve daha fazlasını içeren kapsamlı bir ‘Hepsini yap!’ yaklaşımının bir parçası olarak kullanılmalıdır. Bu önlemler paketine aşının da eklenmesi güç kazandırmıştır. Hepsi birlikte değerlidir” dedi.

KÖY OKULLARINDA 130 BİN ÖĞRENCİ VAR

Türkiye'de köy yerleşim yerlerindeki ilkokul düzeyinde 6 binin üzerindeki birleştirilmiş sınıfın 15 Şubat'ta yüz yüze eğitime başlaması hedefleniyor. Bu okullarda 15 Şubat'tan itibaren 130 bin dolayındaki öğrenciye yüz yüze eğitim verilmeye başlanacak. Anaokulu düzeyindeki 2 bin 700 kurumda 400 binin üzerinde öğrenci de aynı tarihte yüz yüze eğitime geçecek. 1 Mart Pazartesi günü yaklaşık 5 milyon ilkokul, 270 bin özel eğitim öğrencisi ile 8 ve 12’nci sınıf öğrencileri de haftada iki gün olmak üzere yüz yüze eğitime başlayacak.

‘SINAV TARİHLERİ ERTLEENSİN’

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, öğrencilerin yaşadığı öğrenme kayıplarının yüz yüze eğitim sürecinde telafi edilebilmesi için Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YGS) tarihlerinin ertelenmesini istedi. Lise ve üniversite yerleştirme sınavlarına hazırlanan 8. ve 12. sınıf öğrencilerinin 1 Mart'ta yüz yüze eğitime başlayacağını belirten Geylan, şunları kaydetti: “Öğrencilerimizin aylardır maruz kaldıkları öğrenme kayıplarının telafi edilmesi için imkanımız olacak. Öğrencilerimizin bu imkandan azami derecede faydalanabilmesi için MEB'e çağrıda bulunuyor ve 2021-2022 eğitim öğretim yılı takvimini aksatmayacak şekilde sınavların olabildiğince geç tarihte yapılmasını sağlamasını bekliyoruz.” LGS'nin 6 Haziran ve YKS'nin 26-27 Haziran 2021 tarihlerinde yapılması planlanıyor.