22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bölücüler Türkçeye savaş açtı

Başını PKK'nın çektiği bölücü partiler HDP liderliğinde Türkçeye karşı 'Kürtçe konuş' kampanyası başlattı. Kürtler, esas olarak Türkçeyi özümsemiştir. Bunu bilen PKK, Türkçenin güzel kullanımını engellemek, zayıflatmak, anlamsızlaştırmak ve unutturmak için her yolu deniyor.

Bölücüler Türkçeye savaş açtı
A+ A-
MURAT İNCE

Geçen yıllarda Kuzey Irak’ta kendilerini dilbilimci olarak tanıtan Av. Tariq Cambaz, Dr. Aso Ebdullazade, Dr. Omer Mehmud Kerim ve Dr. Neriman Ebdulla Xosnaw “Irak Kürdistan Bölgesi Resmi Diller Kanun Tasarısı” hazırladı. Tasarı, Kürtçü kamuoyunda yeterli ilgiyi görmedi. Farklı lehçeleri bile kendi içlerinde anlaşamadıkları halde zorlamalarla dayatılan “Kürtçelerin” durumu hala tartışılmakta ve hangisinin esas alınması gerektiği noktasında anlaşmazlıklar sürmektedir.

Tasarıyı hazırlayan ekibin önerileri arasında Kürtçenin ana unsuru olarak Soranca’nın (Soranice) saptandığını görüyoruz. Ayrıca, Kuzey Irak’ta Arapça’nın yanı sıra diğer dillerinde baskı altına alınarak, süreç içinde tamamen Kürtçe kullanımına yönelik önerilerin ağırlıklı olarak işlendiği görülür.

Sunulan tasarının içinde, Onuncu madde: Bütün yargılama uygulamaları ve mahkeme kararları Kürt dili ile yürütülür ve yazılırlar. Onbeşinci madde: Genel ve geçici kurulum ve değişimlerde müdür, memur, çalışanların alınması, değişmesi ve derecelerinin genişletilmesi durumunda Kürtçe temel ölçü olacaktır, ancak söz konusu kişi Kürt değilse Kürtçeyi öğrenme taahhüdü ve süresi belirlenecektir. Yirmialtıncı madde:İşyerleri açılması sözleşmesinde her işyeri ve iş alanında Kürtçe’nin bilinmesi temel koşul olmalıdır.

Irak sathında ortak anlaşma dili Arapçadır ve Kürtlerin ezici çoğunluğu iyi derecede Arapça bilir. Son yıllarda Kürtçe dışındaki dillere karşı geliştirilen saldırganlığa rağmen, Arapça etkisini büyük ölçüde koruyor.

Tarık Cambaz’ın hazırladığı “Kürdistan’da Etnik Ve Dini Haklar” kitapçığında da BAAS Partisi şahsında Arapçaya saldırılması ve Kürtçülüğün esas alınması yönündeki önermeler anlamlıdır. Etnik bölücülüğün sınır tanımadığını ve ana kütle (Irak) ile birleşmemek için sürekli senaryolara başvurduklarını görüyoruz.

Tüm tahribatlara rağmen ana, kaynak diller kolay kolay hafızalardan silinmez. Dilin birleştirici fonksiyonu bilinmektedir ve ulusal birlik açısından belirleyicidir. Bunu iyi bilen emperyalistler bizim gibi ülkelerde “dil sorununu” sürekli kaşırlar.

Konumuzun kolay anlaşılması açısından yukarıda Kuzey Irak ile ilgili kısa örnekler verdik.

TÜRKÇE KARŞITLIĞI

Bir etnik topluluğu kışkırtmanın en kestirme yolu diline ve dinine yönelik ayrımcılığı körüklemektir. Özelliklede dil olgusunu öne sürerek bölücülüğü meşrulaştırma yoluna girmek en kolay olanıdır. Her alanda tahribat yaratan Amerikancı PKK/HDP şimdilerde de dil üzerinden bölücülüğü besliyor.

PKK’nın yayın organı Yeni Yaşam Gazetesi geçen günlerde HDP’nin Diyarbakır’da yapılan Kürtçü partiler ortak toplantısında alınan kararı haberleştirdi. Haberde, “9 Kürt partisi, Kürt dilinin geliştirilmesi, resmi dil olması ve okullarda öğretilmesi amacıyla ortak bir platform kurdu. Ortak açıklamada, halkı evde, sokakta, dolmuşta, otobüste, hastanede Kurdî konuşmaya çağırdı.”

Legal alanda faaliyet sürdüren Kürtçü partiler, 2019 belediye seçimlerinde ortak hareket edecek ve dört parçada “ulusal birlik” çalışmalarına ağırlık vereceklerini açıkladılar. Toplantıya katılan partiler sırasıyla, Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Kürdistan Demokrat Partisi–Bakur (KDP-B), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), İnsan ve Özgürlük Partisi ile Azadî Hareketi.

Katılımcılar, Kürt dilinin geliştirilmesi, resmi dil olması ve okullarda öğretilmesi amacıyla ortak bir platform kurduklarını kamuoyuna açıkladılar. Doğu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye sathına yayılmış olan Kürdümüz, esas olarak Türkçeyi özümsemiştir. Bunu bilen PKK ve diğer Kürtçü örgütler Türkçenin güzel kullanımını engellemek, zayıflatmak, anlamsızlaştırmak ve unutturmak için her yolu deniyorlar.

PKK ve diğer Kürtçü örgüt ve partiler Türkçe yerine Kürtçe kullanılması için seferber olmaları basit bir olay değildir, geçiştirilemez. Bu büyük bir planın en önemli parçasıdır. Dil noktasında verilecek tavizler daha büyük tavizlerin verilmesinin önünü açar. Kürdümüzün dimağından Türkçenin sökülüp atılması hamlesi ruhi kopuşu getirir ve bölücülerin esas amacı da budur.

Açılım dönemi bittiğine göre o dönemin partilerinin hayatiyetlerinin sonlandırılması gerekiyor. ABD emperyalizmiyle hesaplaşma dönemine girildiğine göre; onun çıkarlarıyla örtüşen siyasetleriyle Kürtçü partiler faaliyet sürdürmemeli. Aksi halde bölücülüğün etkisi istenildiği ölçüde kırılamaz.

ORTAK AÇIKLAMA

Haberde “Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen 9 partinin temsilcileri, yaptıkları açıklamayla platformu deklare etti. Kürtçe’nin Kurmancî lehçesindeki metni ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Kırmançkî metni ise Azadî Hareketi’nden Sıtkı Zilan okudu” cümlesi var. Dikkat ederseniz Zazaca yerine Kırmançki kullanılmış. Çünkü Zazaca (Dımılice, Kırdasca olarak da anılır. Mİ) Kürtçenin bir lehçesi olarak görülmüyor. Türkiye’de konuşulan ve Kürtçenin lehçeleri olarak görülen diller bile, birbirini anlamayacak derecede ayrıdır. Kürtlerimiz kendi aralarında Türkçesiz anlaşamazlar. Yöresel farklılıklar bile aynı dili kullanalar arasında anlaşılmayı zorlaştırabiliyor.

Ortak açıklamada Türk-Kürt birlikteliğini baltalayan cümleler sıkça kullanılmış. Gazete’nin haberinde Türkiye’ye ve Türkçemize duyulan kin şu sözlerle kendini ele veriyor: "dilimizin kanseri” olarak tanımladığı asimilasyona karşı birlikte ses vermek için 9 parti ile bir araya geldikleri kaydedilerek, eğitim hayatından, ekonomik sosyal hayatın Türkçe üzerinden sürdürme politikaları olduğu belirtildi. Açıklamada, “Türk rejiminin 100 yıllık ırkçı siyaseti olduğunu teşhir etmek ve halkımızı aydınlatmak için bir aradayız. Siyasal, sivil kurumlarıyla, aydın, sanatçı, melleleriyle ve halkımızla dilimiz (Kurmanci, Kırmançkî) üzerindeki asimilasyona karşı yakın ve uzun vadede yapacaklarımızın belirlenmesi için bir aradayız” denildi.

Tarihi bir hesaplaşma içine girdikleri belli. Hesaplaşacakları ülkenin adı ise Türkiye’dir. Yaslandıkları kuvvetse ABD emperyalizmi ile İsrail siyonizmidir. Türkiye’nin, kendi varlığına kasteden her türlü bölücülüğü engellemesi gerekirken, ülkemizin en güzel illerinden biri olan Diyarbakır’da, bölücü partiler adeta özerkliği çağrıştıran çağrılar yapabiliyor.

Atatürk’ü ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlayan Kürtçü örgütleri bir araya getiren olgu ayrılıkçılıktır. Atatürk’ü ve Türkiye’yi ırkçı olarak gösteren partiler ne yazık ki legal olarak kurulmuşlardır. Türkiye düşmanı yıkıcı partilere serbest propaganda hakkı tanımak kendi ayağına kurşun sıkmak demektir. “Asimilasyon“ kelimesinin ardına sığınarak ülkemiz toprakları üzerinde, Kürdümüzü kışkırtan eylemlere müsaade edilmesi yalnızca terörü besler ve başka bir işe de yaramaz.

'HER YERDE KÜRTÇE'

Çağrıcılar ellerinden gelse Türkçeyi yasaklayacaklar! Buna güçleri yetmediğine göre “kabul edilebilir” önerilerle kamuoyu önüne çıkıyorlar. Yaşamın her alanında Kürtçe kullanılmasını öneren Kürtçü partilerin çağrısını yayınlayan gazetenin yorumuyla Kürdümüze aynen şöyle seslenmekteler: “Evde, sokakta, dolmuşta, otobüste, hastanede Kurdî (Kurmancî, Kırmançkî) konuşarak halkı konuşmaya çağırmak için ortaklaştıklarının altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bizler, dil konusunda uzman olan kurum ve şahsiyetlerimizin bir araya gelip yaratıcı, kapsayıcı, uzun soluklu görüş-öneri-projelerle ortak sinerji yaratmalarına zemin hazırlamada destek olmak istedik. Bizler, televizyon, radyo, gazete gibi kurumları, aydın ve yazarlarımızı bu kanayan yaramızda ortak bir çağrıyla dikkatlerini yoğunlaştırmak ve özel programlarla, yazınsal faaliyetle kampanyaya katkıda bulunmaya çağırmak istedik.”

Nasıl ki, yaşadığı ülkenin halkına karşı silah kullanmaya kalkışıldığında emperyalizme teslim olmak zorunda kalındıysa, aynı şekilde Türkiye’de Türkçeyi zayıflatan her hareket en sonunda kendini emperyalistlerin kucağında bulur.

'DİL BAYRAĞIMIZ TÜRKÇE'

Uzun yıllar yaşadığımız emperyalist merkezlerde göçmenlere yönelik saldırıların hedefinde dili ve milli ananeleri gelmektedir. Batı Avrupa’da; tramvayda, okul bahçesinde, toplu yaşam alanlarında Türkçe konuşulmasından rahatsızlık duyan devlet adamlarına rastlamıştık. Çoğu kez Türkçeye düşmanlık farklı yöntemler kullanılarak piyasaya sürülür.

Türkiye’de hiç kimse niye Kürtçe konuşuyorsun diye sorgulamayı kafasından dahi geçirmez. Anadolu’da kullanılan Kürtçeler bizim güzel dillerimiz arasında yer alır. Bilmesek dahi Kürtçe türküler vazgeçilmezlerimiz içinde özel yere sahiptir. Denkbejleri dinlediğimizde onunla özdeşleşiriz, aynı duygulara gark oluruz. Günümüz açısından bakıldığında Kürtçenin gelişmesini engelleyen bir ortamın bulunmadığını da belirtelim.

Türkçe, Türkiye’de yaşayan herkesin dilidir. Bunu içselleştirmek Kürtçelerimizin önündeki engel değildir. Tam tersine hepimizin rahatça konuşabileceği ve anlaşabileceği bir dil olması hasebiyle, Türkçenin en iyi şekilde öğrenilmesi hayati bir zorunluluktur.

Kul Nesimi’nin o güzel dizelerini Türkçemize uyarlamamızı anlayışla karşılayacağınıza inanıyoruz.

Ey sen

ABD’nin

Kara gücü

Piyonu

Bilesin ki

Vatanımız

Türkiye’mizde

Türk’üyle Kürdüyle

“Türkçe terazi tutarlar

Türkçeyi Türkçeyle tartarlar

Türkçe alır Türkçe satarlar

Çarşı pazarı Türkçedir Türkçe.”

Son Dakika Haberleri