22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bölücülerin canını Türkiyelileşme sıkıyor

Bölücülerin canını Türkiyelileşme sıkıyor
A+ A-
MURAT İNCE

PKK 1992 yılından bu yana HDP ve benzeri partiler aracılığıyla sendikalara, demokratik kitle örgütlerine, solumsu oluşumlara ve Kürdümüze kanca atarak onları devşirme yoluna gitti. Kısmen başarılı olduğunu söyleyebiliriz! Zira PKK’ya HDP yoluyla teşne olanlar, en sonunda onun dümen suyuna girerek yollarından şaştılar. CHP ise izlediği çizgiyle PKK/HDP’nin işini kolaylaştırdı. “Adalet Yürüyüşü” denilen şer yürüyüşün ardından PKK kafasını hendeklerden çıkarmaya başlamış ve HDP ile girdikleri “ittifak” ilede yeniden alanlarda boy göstermişti. Eğer Türkiye direncinden vazgeçseydi bugün çok farklı bir tabloyla karşı karşıyaydık. 24 Temmuz 2015 sadece PKK’nın belini kırmakla kalmamış, Kürdümüzün bileklerinden bölücülük zincirinide kırıp atmıştı. Diyarbakır analarının başarının sırrı 24 Temmuz’da yatar.

PKK’nın bir elinde “Türkiye partisi” oyuncağıyla başkalaşmış solumsu grupçuklara milletvekili olma yolunu açmış ve diğer elinde de silahla ülkemizde kardeş kavgası yaratma uğraşısında olmuştur. Bugün, sol adına ortalıkta gezinen partilerin esamesi okunmuyorsa, bunda Amerikancı PKK belirleyici rol oynamıştır. PKK/HDP’nin sayesinde vekil seçilen sözde sünepe solumsulara bir bakınız, nasıl paspas haline geldiklerini görürsünüz! Sol adına, sosyalizm adına Kürtçülük piyasasında kendini pazarlayanlar sola ve soyalizme en büyük zararı verdiler. Onlar ahlaki bakımdan çöküntüye uğradıkları gibi halka karşı konumlanışlarıylada tahribatlar yarattılar.

2018 yılında korkudan firar ederek Türkiye’yi terk eden ve vatansızlar sınıfına dâhil olan Hasip Kaplan, dün olduğu gibi bugünde PKK/HDP çizgisinde bölücülüğe ediyor.

HASİP KAPLAN KENDİNİ ANLATIYOR

1 Nisan tarihinde KRDNEWS’te yayınlanan ve Duvar’dan Jinda Zekioğlu’nun gerçekleştirdiği röportaj bölücülerin ruh halini yansıtması açısından ilginç görüşler içeriyor. Epeydir Almanya’da yaşayan eski PKK/HDP’nin vekili Hasip Kaplan 'Kürt halkının statüsü açık ve net konuşulmalıdır' sözleriyle bilinen tartışmayı alevlendirmek istiyor. Dünyanın korona virüsiyle uğraştığı dönemde Kürtçülere moral vermek için çırpınan Hasip Kaplan’ın bir kez daha boşa kürek çektiği görülüyor.

Hasip Kaplan hayat hikâyesini bazı ayrıntılara dalarak anlatıyor ve orada bile etnik köken vurgusu yapmayı ihmal etmiyor. Yerleşim yerinin isminin değişmesini hazmedemeyen Kaplan, anılarının arasına hep ayrımcılığı serpiştiriyor. Türkçe öğrenmeye “bir sıfır mağlup başladığını” ballandıra ballandıra anlatan Kaplan, Andımız’a dokundurmadan edemiyor ve kendince dalga geçiyor! Türkçe eğitimin yaygınlaştırılması ve öğrenilmesi için resmi dairelerde “Vatandaş Türkçe Konuş” yazısının asılmasını ise kendince küçümsüyor!

ABD/İSRAİL DOST TÜRKİYE DÜŞMAN

Amerikan emperyalizmine ve İsrail’e toz kondurmayan Hasip Kaplan, söyleşinin bir yerinde yaşadığı Avrupa’ya sitem ediyor: “ Sonuçta kabul etmeliyiz biz yanıldık. AB ve BM; Kürt sorununu bir iç sorun olarak gördü, statü konusuna yanaşmadı.” Peki, ilk defamı yanıldınız Hasip Bey! PKK ve diğer Kürtçüler hep yanıldılar ve bölücülük yaptıkları sürece de hep yanılacaklardır! Emperyalizm, mazlumları hep yanılttı ve yanıltmayı sürdürecektir; çünkü bu onun tabiatına uygundur!

Kürtçülük yapanların tümü ABD/İsrail sevicilikte başı çekiyor. Yazdıklarına bakınız hepsi Türkiye düşmanlığında ve emperyalizm dostluğunda birleşiyor. Hasip Kaplan’da şimdi vatan edindiği Avrupa’da elinden gelse ülkemizi bir tas suda boğacak! Ama olmadı, olmuyor ve olmayacak…

Almanya, Hasip Kaplanları barındırmada hep istekli olmuştur. Tecrübeyle sabittir; ilerleyen zamanlarda Hasip Kaplan’da saldırganlığının dozajını artıracak ve her geçen gün kinini daha fazla kusacaktır. Özelliklede 1980 darbesinin ardından yurt dışına kapağı atan Kürtçülerin ve sol örgütlerin liderlerinin ne hale düştüklerini gördüğümüz için, Hasip Kaplan’ında onlardan farklı olamayacağını söyleyebiliriz.

NE STATÜSÜ?

Abdullah Öcalan Bekaa Vadisi’nde ve Şam’da yaptığı konuşmalarda sık sık: “2000 yılına varmadan bir parça toprak üzerinde egemen olacaklarını” vurguluyor ve “statü elde etme”ye yakın olduklarını söylüyordu. Serxwebun Gazetesi bunun sayısız örnekleriyle doludur. 1990’lı yılların ikinci yarısında, Apo’nun bu yönde yaptığı açıklamalarda hep toprak kopartmaktan bahseder. Yine PKK’nın lider kadrolarından Cemil Bayık, Duran Kalkan, Murat Karayılan gibileride bunu 24 Temmuz 2015 yılında hayata geçirmeye çalıştılar ama hendeklere gömülmekten kurtulamadılar. Şu anda da statü talep edenleri hendek dışında başka bir seçenek beklemiyor!

“Kürtlere statü” esas olarak ABD/İsrail ve Türkiye’yi ana hedef olarak seçenler tarafından gündemde tutuluyor. “Kürtlere statü”nün mucidi ise Kürtçüler değil emperyalistlerdir. Zaten PKK ve ardıllarının önüne konulan emperyalist proje, anında diğer Kürtçülerde de yankısını buluyor ve uygulamaya koyuluyorlar.

Hasip Kaplan “Kürt halkının statüsü açık ve net konuşulmalıdır” tekerlemesiyle yeni bir şey söylemiyor, bilinenleri tekrar ediyor. Kendisi artık Almanya’da ve orada istediği gibi “statü” üzerine kafa yorabilir! Ama bunu asla uygulayamayacağını bilmesini bir kez daha hatırlatmak isteriz! Türkiye’de 24 Temmuz’lar bitmez, bitmedi ve devam edecek…

TÜRKİYELİLEŞMEK CANINIZI SIKMAYA DEVAM EDECEK

Türkiye’yi sömürgeci olarak gören tüm Kürtçüler ağız birliği içinde ABD’ye şükranlarını sunuyorlar! Hiç birisi ABD/İsrail haydut devletlerin Batı Asya’ya yaşattıklarınından söz etmiyor. Kürtçülerin tarihinde emperyalizm hayranılığı hiçbir zaman bu boyutlara ulaşmamıştı. Eskiden en azından utanırlardı ve sözde de olsa antiemperyalist pozlar takınırlardı.

Hasip Kaplan kaçağının şu kullandığı cümlesiyle yazımızı sonlandıralım: “Türkiyelileşme gibi bir hedefe daima kuşkuyla baktım, canımı sıkıyordu.” Evet, Hasip Bey siz bölücülerin yüzü hiç gülmeyecek ve canınız sıkılmaya devam edecek…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne demişti: “Türkiye Cumhuriyetini Kuran Türkiye Halkına Türk Milleti Denir” NOKTA.

TÜRK/KÜRT KARDEŞTİR ABD KALLEŞTİR!

TÜRK/KÜRT BİRLEŞTİ ABD/İSRAİL YENİLDİ!

YAŞASIN TÜRKİYE!

Türk Hasip Kaplan Kürt statü