02 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bölücülüğün yeni versiyonu: Alevi dini! Alevileri bölenlere Aleviler karşı çıkmalı

Bölücülüğün yeni versiyonu: Alevi dini! Alevileri bölenlere Aleviler karşı çıkmalı
A+ A-
Murat İnce

Anadolu Aleviliği asırların birikiminin Türkiye coğrafyasına taşınmasının adıdır. Alevi: Türk Bayrağı’nda ki Aldır, Türkiye’nin Evidir, ismi güzeldir. Bu güzelliğe göz koyanlar kör olup, emperyalizmin dizinin dibinde pinekleyip gideceklerdir. Can Alevilerin gönlünde birlik ve kardeşlik başköşede kurulur. Oturdukları evleri olan yurtlarına yan gözle bakanlara sofralarında yer vermezler. Atatürk’e dil uzatanlara lanet okur, eşiklerinden içeri girmelerini istemezler. Birlikte yaşadıkları Sünni kardeşleriyle el ele tutuşur; iyi ve kötü günde beraberliklerini sürdürürler…

Alevilerimizde “Müslüm-Müslim” isminin yaygın olarak kullanılmasının bir anlamı vardır. Onlar kendilerini Müslümanlıktan ayrı tutmazlar. Bakınız Yedi Ulu Ozanlara; orada Müslümanlık yüceltilir, sahip çıkılır, özünden bahsedilir, methiyeler dizilir. Âşık Veysel, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Daimi, Âşık Davut Sulari, Ali Ekber Çiçek vb. hiç birinde Müslümanlığı dışlayan ve küçümseyen tek bir kelimeye rastlayamazsınız. Alevilerimizin içine sokulan “Alevilik dini kurdu” Alevilerimizi içten içe çürütme, güçsüz düşürme operasyonudur ve icat edenler emperyalist merkezlerdir.

'ALEVİLİK ANADOLUDUR'

İsmet Zeki Eyuboğlu Aleviliği tanımlarken yukarıdaki sözleri ne güzel söylemiş. Bundan daha güzel anlatılabilir mi Alevilik? Aleviliğin tüm bu olumlu, örnek ve kaynaştırıcı, barışçıl yönlerini tahrip etmek kime ne kazandırır? Onu kendi çıkarları doğrultusunda kullananlar elbette bunun karşılığını alacaklardır.

Aleviliği bölme hamlesinin ilki Avrupa’daki Alevicilik yapan kesimden geldi. Hiç kimsenin aklına hayaline gelmeyecek projeleri ürettiler ve uyguladılar. Özelliklede 12 Eylül 1980 darbesinin ertesinde yurt dışına çıkan ve örgütlenen PKK’lılar Alevileri; Türk Alevileri/Kürt Alevileri diye ikiye bölme uğraşısına girdiler. Yine, zamanla güçlerini yitiren ve tarikatlar haline dönüşen sahte solcularda Alevi derneklerine sızmaya ve gitgide örgütte etkin olmaya başladılar. Buna bir de ABD ve AB devletlerinin müdahaleleri eklenirse durum daha kolay anlaşılır. Zaten, emperyalizmin bilgi/işlem merkezleri (Üniversiteler-Kiliseler-İstihbarat Örgütleri) ve bunlara bağlı vakıflar olmasa Alevileri bölük pörçük hale getirmeyi kimse akıl edemezdi, başaramazdı.

Alevileri; Türk Alevisi / Kürt Alevisi, Zaza Alevisi, Arap Alevisi, Ermeni kökenli Alevi, İslam İçi Alevilik/İslam dışı Alevilik, Alevilik dini gibi anlaşılması ve anlatılması zor girdaba sürükleyen emperyalist merkezli projeler, PKK/sahte sol/Alevicilik yapanlar olmasaydı hayata uygulamaları imkânsızdı. Alevilerimizi bir yerlere yamamak isteyenler düşmanın ekmeğine yağ sürmektedir.

Geçerken belirtelim; iyi niyetle dillendirilen bazı söylemler Alevilere zarar vermektedir. “Şu kadar Ermeni Alevileşti”, “kripto Ermeniler Alevidir” gibi gerçeğe tamda uymayan cümlelerin kullanılması yersizdir. Bu türden söylemleri Avrupa’da sıkça duyduk. Alevi kurumlarına sızan istihbarat elemanlarının “Aleviliğin İslam maskesi altında gerçek Hıristiyanlığı günümüze kadar taşımıştır” yollu sözlerinden bir farkı bulunmamaktadır. Nazaret Dağavaryan “Hıristiyan Protestanlar ve Kızılbaş Mezhebinin Doğuşu” isimli kitabını boşa yazmamış olsa gerek! Ayrıştırıcı, kışkırtıcı, yıkıcı dil Türk insanına yakışmaz.

ALEVİLER TAVIR ALMALI

“Bir din ve inanç toplumu”, “Alevi inanç grubu”, “kendine özgü inanç grubu” gibi tanımlamalar “Alevilik dini” safsatasını maskelemek içindir. Alevicilik yapan AABF ve benzerleri Alevilerden gelecek tepkilerden şimdilik korktukları için açıkça “Alevi dini” söylemini kullanmıyorlar.

Evet, Aleviliği Alevilik olmaktan çıkarmak isteyenlere Anadolu Alevilerinin bir sözü olmalı. Aleviliği emperyalizme ve onun maşalarına peşkeş çekenlere verilecek en anlamlı yanıt; Türkiye cephesinden meseleye bakarak Alevicilik yapanları sırtından atarak ve onlara isyan ederek verilmelidir.

  1. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve bağlı federasyonlar ile derneklerdeki Türkiye düşmanlarının atılması için çalışılmalı. Ya da üyelikten toplu istifalarla bunlar yalnızlığa mahkûm edilmelidir. Avrupa’da yaşayan canlara, daha önce yöneticilik yapmış vatansever dostlara çağrımızdır; Alevilerimizi, Aleviciliği meslek haline getirenlerin eline düşürmemek için yeni girişimlere başlanmalı.
  2. Türkiye içinde ki Aleviler adına örgütlenmiş tüm Federasyon, dernek, vakıf ve dergâhlara dostça öneriyoruz; Yakanızı emperyalizm işbirlikçisi PKK/HDP, sahte sol ve Alevicilik yapanlardan (Alevilerimiz değil) kurtarınız. Cumhuriyetçi, Atatürkçü, ilerici, devrimci Alevilerimiz uyanık olalım, oyuna gelmeyelim ve Aleviliği iğdiş edenlere aman vermeyelim. Bunun yolunda örgütlü hareket etmekten geçer. Kongresi yaklaşan dernek ve federasyonlarda PKK/HDP ve sahte sol sevicilerini uzaklaştırmak için kolları sıvayalım. Alevilerimizin arasına sokulan bölücülük illetini bertaraf etmek en önemli mesele olarak önümüzde duruyor.
  3. Kitle iletişim araçlarında (TV-Gazete-sosyal medya) Aleviliğe yönelik bölücü/yıkıcı faaliyetlere karşı sesimizi yükseltelim. AABF gibi “Alman Aleviliği”ni düstur edinmişleri afişe edelim, çevremizi uyaralım.
  4. Sünni/Alevi kardeşliğine dünden daha fazla ihtiyacımız var. Bunu özendiren, birlikçi söylemleri öne çıkaran çalışmalar içine girilmelidir.

BİRLİĞİN YERİNİ HİÇ BİR ŞEY TUTAMAZ

Ayrımcılık karşıtlığı körükler ve emperyalizmin böl/yönet politikalarının aleti haline getirir. AABF Alevi vatandaşlarımızın özel ve genel sorunlarına çözüm üretmek yerine; Aleviliği nasıl dönüştürürümün peşinde.

Türkiye içindeki, Alevileri temsil ettikleri iddiasını taşıyan kuruluşların önemli bir bölümünde AABK çizgisine kaymıştır. Sorunun ciddiyeti ortadadır ve yapılması gereken acil çalışmalar bizleri bekliyor. Yanlışa karşı yanlışla değil, doğru yöntemlerle mücadele edilmelidir.

Türkiye ve yurt dışında yaşayan Alevilerimiz “Alevi dini” yobazlığına karşı seslerini yükseltmeli ve bu düşmanca girişimi engellemelidir.

Alevi Almanya Alevilik bölücülük yeni din aafb AABK