Bozdağ'dan başörtüsünde 24. Madde açıklaması
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapatılıp, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na müze olarak devredilmesiyle ilgili büyük onur duyduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsü konusunda Anayasa'nın 24. maddesi üzerinde durulduğunu belirterek, “Bu düzenleme sadece başını örten kadınlarımızı değil, aynı zamanda başı açık olan kadınlarımızın da haklarını, hukuklarını koruyan ve ikisini de teminat altına alan bir düzenleme olacaktır.” dedi. Bozdağ ayrıca, düzenlemenin din ve vicdan hürriyetinin Anayasa'daki laiklik ilkesinin teminatı altında özgürce kullanılmasını sağlayan bir düzenleme olacağını da söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapatılıp, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na müze olarak devredilmesiyle ilgili büyük onur duyduğunu söyledi.
'İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELEYE SIFIR TOLERANS'
Bozdağ'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye'de işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans politikasını biz iktidara geldiğimiz günün hemen arkasından uygulamaya başladık. 2005'te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'nun 94. maddesine de 'İşkence ve kötü muamele konusunda işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili zaman aşını olmaz' kuralını koyduk. 40 yaşında, 50 yaşında, 90 yaşında da olsa deliller ortaya çıktığı, subut bulduğu takdirde hukukumuz onun yakasına yapışıp, onu yargının önüne çıkaracak mekanizmalara sahip. Biz bu ülkenin cezaevlerinde herhangi bir vatandaşımızın işkence ve kötü muamele iddiası karşısında suskun kalamayız. Bugüne kadar kamuoyunda sosyal medyada başka şekillerde ortaya atılmış ne kadar iddia varsa Adalet Bakanlığı olarak hepsini araştırıyoruz.”
'CHP'NİN BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ OY ARAYIŞI'
"Şimdi siz bu ülkenin din ve vicdan hürriyeti isteyen veya inancı gereği başını örten, kıyafet tercihinde bulunan kadınlara ve diğer insanlara karşı şaşı bakarsanız, onların oyunu alamazsınız. Muhtemeldir ki bu 50+1 CHP’yi bu noktaya getirdi. Çünkü 50+1 farklı zihniyetleri fikirleri de birbirine yaklaştırmaya zorlama gücü var. 25, 30, 40 ile iktidar olamayınca, kendi sabit oyları yetmeyince karşıdan oy alacak. Nasıl olacak? İşte bu açıdan bir sebeple alacak. Onun içine bakarsanız ne yapıyorlar, bir sürü vatandaşlarımızın kanaatlerini etkilemek için bu yönde teklifler gündeme getiriyor.
BAŞINI ÖRTEN VE AÇIK TÜM KADINLAR...
“Biz bir çalışma yaptık. Ve nihayetinde çalışmalar sonrasında bu karara varıldı. Tek maddede yapalım. Bunun doğru yeri din ve vicdan hürriyetini düzenleyen Anayasa’nın 24’üncü maddesidir. Meclisimizden de geçerse anayasa hükmü olacak ama bu düzenleme sadece başını örten kadınlarımızı değil, aynı zamanda başı açık olan kadınlarımızın da haklarını, hukuklarını koruyan ve ikisini de teminat altına alan bir düzenleme olacaktır. Bizim çalışmamızda başı örtülü, başı açık hiçbir kadının anayasadaki temel hak ve hürriyetleri kullanılmasını engelleyemeyeceğini, hiçbir şarta bağlanamayacağı çok açık ve net bir biçimde ifade ediliyor.”
İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİ
“Türkiye'nin talepleri yerine geldiği takdirde Türkiye elbette İsveç'in de Finlandiya'nın da NATO üyeliğine herhangi bir rezerv koymaz. Ama talepleri yerine gelmezse süreci tıkarız.”
'TTB ÜYELERİ BU BAŞKANI TAŞIMAK ZORUNDA DEĞİL'
Bozdağ, Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) Şebnem Korur Fincancı'nın, 'kimyasal silah' iddiasının bireysel olduğunu, dezenformasyonla mücadele düzenlemesi kapsamına girmediğini söyledi. Bunun büyük bir iftira olduğunu kaydeden Bozdağ, şöyle konuştu:
“Hem Türk milletine iftiradır hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine bir iftiradır. Terör örgütlerinin ağzıyla konuşup, terör örgütlerinin her uydurduğuna doğru diye atlayanların bu milletle olan bağını tartışmakta hiçbir çekince yok. Bunun cezası zaten bizim mevzuatımızda var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma devam edecektir.
“O yargı konusu bizim işimiz değil. Ama ondan bağımsız olarak söylüyorum. Türk Tabipler Birliği'nin üyesi olan hekimlerimizin hepsine sesleniyorum, odalara sesleniyorum, böyle bir başkanı taşımak zorunda değiller. Milletine düşman, devletine düşman, terör örgütüne hayran birisiyle Türk Tabipleri Birliğinin anılmasını doğru görmem. Esasında bizden önce Türk tabiplerinin buna karşı çıkması lazım.”