Bu hastalığa sahip olanları dışlamayın çünkü bulaşıcı değil

Toplumda sık görülen bir cilt hastalığı olan sedef, tamamen iyileşmiyor. Ancak doğru bir tedavi ile hastalık belirtilerini ortadan kaldırmak mümkün. Hastaları en fazla yaralayan ise damgalanma ve dışlanma. Sedef, bulaşıcı olmamasına rağmen, ne yazık ki hastalar görüntüsünden dolayı dışlanmakta

Psoriazis, halk arasında bilenen adı ile sedef hastalığı. Sedef hastalığı; toplumda sık görülen, herhangi bir yaşta başlangıç gösterebilen, zaman zaman alevlenmelerle seyreden, uzun yıllar, hatta ömür boyu sürebilen bir hastalıktır. “Sedef hastalığı” deride beyaz renk kepeklenmeler bulunan kızarıklıklar ile karakterize olan kronik bir hastalıktır. Hastalık sadece cildi değil, eklemleri de etkileyerek hareket kısıtlamasına neden olabiliyor. Her yıl “29 Ekim Dünya Sedef Hastaları Günü” olarak anılmakta ve bugünde hastalıkla ilgili farkındalık oluşturulmakta.

TEDAVİNİN YAPILMASI ÖNEMLİ

Sedef hastalığı ile ilgili Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Asude Kara Polat Aydınlık Avrupa’nın Türk Dermatoloji Derneği Psoriasis Çalışma Grubu Yürütme Kurulu üyesi olan Kara Polat, hastalığın doğru tedavi ile kontrol edilebildiğine dikkat çekerek, ilaçlarla hastanın tamamen lezyonsuz hale getirilebileceğine vurgu yaptı.

Sedef hastalığının toplumda çok sık rastlanan bir hastalık olduğunu, yüzde 2-3 gibi bir görülme sıklığına sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Polat sedefin bulaşıcı olmayan bir hastalık olduğunu ama görünür alanları tutması nedeniyle kişilerde özgüven eksikliği, sosyalleşmede azalma, depresyon ve intihara gidebilen sorunlara yol açabildiğini söyledi.

SEDEF KRONİK BİR CİLT HASTALIĞIDIR

Sedef hastalığı nedir? Neden kaynaklanır? Belirtileri nelerdir?

Sedef hastalığı toplamda sık karşılaştığımız kronik bir cilt hastalığıdır. Genetik yatkınlık en önemli sebeptir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde enfeksiyonlar, ilaçlar, sigara, alkol, stres gibi çevresel faktörlerle tetiklenebilir. Farklı sedef hastalığı tipleri bulunmakla birlikte, en sık gözlenen tip olan plak tip sedef hastalığında, hastalarda saçlı deri, yüz, kollar, bacaklar, genital bölge gibi vücudun farklı bölgelerinde kızarıklık, kabuklanma ile seyreden plaklar oluşmaktadır. Kaşıntı sıktır. Yine hastanın el ve ayak tırnaklarında ayrışmalar, kalınlaşmalar, yüksük tırnak görünümü, renk değişiklikleri gibi pek çok değişiklik izlenmektedir. Hastalık sadece cildi değil, eklemleri de etkileyebilmekte ve hareket kısıtlılıklarına da sebep olabilmektedir. Yine ülseratif kolit, Chron hastalığı gibi inflamatuvar hastalıklar, obezite, koroner kalp hastalığı, depresyon, kanser gibi hastalıklar eşlik etmektedir.

HASTALIK BULAŞICI DEĞELDİR

Bulaşıcı mıdır?

Sedef hastalığı kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir.

Tedavisi nasıl yapılır? Nelere dikkat etmek lazım?

Tedavi seçenekleri sedef hastalığında çok çeşitlidir. Kremler, çeşitli kapsüller, tabletler ve iğne tedavileri kullanılabilmektedir. Son dönemde sıkça duyulan biyolojik tedaviler de enjeksiyon yolu ile hastalarımıza uyguladığımız seçenekler arasındadır.

‘TEDAVİ KİŞEYE GİRE PLANLANMALI’

Tedavi planlanırken kişinin vücut yüzey alanının ne kadar etkilendiği, yüz, el gibi görünür kısımların veya genital bölge gibi özel alanların tutulumu, kişinin yaşam kalitesini etkileme şiddeti, kalp hastalığı, inflamatuvar barsak hastalığı, HT, diyabet gibi eşlik eden hastalıkların varlığı, yaş, gebelik durumu gibi pek çok farklı duruma bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Bu nedenle sedef hastalarının doğru tedavi için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Tedavi kişiye göre planlanmalı ve takibi yapılmalıdır. Bu şekilde tedavi ile hastalığı kontrol altına almak mümkündür.

HASTALAR DIŞLANMAKTA VE DAMGALANMAKTA

Toplumsal damgalanma açısından nasıl bir durum yaşanıyor?

Sedef hastalığında özellikle el üstü, parmaklar, kollar, yüz gibi cildin görünür alanlar tutulabilmektedir. Hastalığın bulaşıcı olabileceği düşünülerek sedef hastalığı olan kişiler ile tokalaşma ve kucaklaşmadan kaçınma söz konusu olabilmektedir. Bu durum da hastalarımızda içe kapanma, özgüven eksikliği, sosyal çekinme ve depresyona yol açabilmektedir.