Para politikasını neoliberallere bıraktılar
Neoliberal tayfa Merkez Bankası atamaları sonrası alkış sırasına girdi. Atanan isimler Ortodoks görüşlere sahip. Piyasayı yönetmek yerine piyasanın yönlendireceği bir para politikası kurulunun, ülkeyi IMF kapısına götürme tehlikesi var.
Merkez Bankası'nda (TCMB) başkan yardımcıları değişti. Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki Merkez Bankası'nda Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman görevden alındı. Yerlerine Cevdet Akçay, Hatice Karahan ve Fatih Karahan atandı. Atamalar sonrası sosyal medyada neoliberal kesimin başını çeken isimler “liyakatli atamalar” şeklinde yorumlar yaparken, “Görevden alınanlar liyakatsiz miydi?” sorusu akıllara geldi. Önce atanan isimlere bir bakalım. Neoliberal tayfanın en çok eleştirdiği Merkez Bankası'na üzerindeki siyasi baskıydı. Atanan isimlerden Hatice Karahan'ın Cumhurbaşkanı Ekonomi Baş Danışmanları arasında yer aldığını bu noktada not edelim. 2014-2018 döneminde Yeni Şafak gazetesinde de yazıları yayımlanan Karahan'ın, Berat Albayrak döneminde geri planda kaldığını not edelim. İSO, DEİK ve TİM gibi kurumlara danışmanlık da yapan Prof. Dr. Karahan'ın, 2019 yılında yayınlanan İSO 500 raporunda kaleme aldığı makalede bozuk bir Türkçe ile yazılan şu ifadeler dikkat çekmişti: “2018 yılı, dünya ekonomisi açısından gerçeklerin beklentilere yetişemediği bir dönem olmuştur. ...önceki yıl pekişmiş bir hal alan küresel iktisadi canlanma..., ...ülkeler/bölgeler arasında ayrışan performansların, dünya haritasını farklı tonlara bürüdüğünü de vurgulamak gerekir... Hindistan ise,... İngiltere'yi geçmesine ramak bırakan performansıyla...”
BÜYÜKELÇİ'NİN YEĞENİ
Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevine atanan bir diğer isim ise Dr. Fatih Karahan. Hatice Karahan ile akraba değiller. Fakat 2012 yılında Pennsylvania Üniversitesi’nde ekonomi alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan Eskişehirli Fatih Karahan'ın, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan'ın yeğeni olduğu bilgisi Eskişehir yerel basınında yer aldı. Çalışma hayatına 2012 yılında New York Merkez Bankası’nda ekonomist olarak başlayan Karahan, 2022 yılına kadar anılan kurumda İşgücü ve Ürün Piyasası Çalışmaları Başkanı ve para politikası danışmanı olarak görev yaptıktan sonra Kasım 2022'de Amazon'da baş ekonomist görevine atandı. Karahan'ın, çalışma hayatına iş gücü ve ürün piyasaları alanında başlayıp son yıllarda işçi kıyımları, sendika karşıtlığı ve ağır çalışma koşulları ile haber olan Amazon'da kariyerine devam etmesi dikkat çeken bir özellik.
AKÇAY'IN UYARILARI VARDI
Atanmasına neoliberal kesimin en çok sevindiği isim ise Cevdet Akçay. Akçay medyanın da yakından tanıdığı bir isim. TÜSİAD'ın ekonomi forumlarında konuşma ve sunumları büyük ilgi gören Akçay, işletme mezunu olan Hatice Karahan ve matematik/mühendislik mezunu olan Fatih Karahan'ın aksine sonradan iktisatçı değil, lisans düzeyinde de ekonomi mezunu.
Temmuz-Ekim 2018 döneminde T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda danışmanlık görevinde bulunan Dr. Akçay'ın, müstafi Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Berat Albayrak'ın bakanlığının ilk aylarında bu görevde olduğunu not edelim. Dr. Cevdet Akçay, Ekonomik Araştırmalar Forumu'nun bu yılbaşında düzenlediği oturumda politikalar iyi niyetli olsa da ekonomik aktörler nezdinde ortaya çıkan ahlaki rizikoya işaret ederek, neden düşük faiz politikasının işlemediğini anlatmıştı. Akçay, “Jargon ve terminoloji kullanmak yeterli değil. Kötü niyet yok ama çuvallama var. Çünkü hanehalkı ve şirketler üzerinde tam hakimiyetin yok. Bazı değişkenler içseldir ve birçok değişkene bağlıdır. Kamu harcamaları dışsaldır. Finansal varlık fiyatlamaları çok anlamsız. Hiçbir TL cinsi finansal varlığın fiyatı doğru değil. Elleri kolları bağlı bankalarla ekonomiyi büyütemezsiniz. İktidar kalsa da değişse de zor. Kalırsa yanlış fiyatlar üzerinden sert bir düzeltme... Kısa sürede bunun içinden çıkılmaz. Bence kolay olmayacak.” ifadelerini kullanmıştı. Dr. Akçay 2021'deki forumda da “Şu anda Ortodoks politikalara dönmek yeterli olur mu, olmaz. Kaybedilen kredibiliteyi kazanmak kolay olmayacak.” mesajı vermişti.
Albayrak'a ait olduğu öne sürülen e-postalarda ise Akçay'ın, Yiğit Bulut'a ekran yasağı getirilmesini savunduğu öne sürülmüştü. Gerçekten de Bulut'a bir dönem ekran yasağı geldiği haberlerde iddia edilmişti.
ZOR DÖNEMDE İP ÜSTÜNDE YÜRÜDÜLER
Merkez Bankası'nda görevden alınan üç isim ise Şener, Çakmak ve Duman'ın özgeçmişlerine bakmadan önce şu notu düşelim: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “faiz indirin” talimatı üzerine başlayan süreçte para politikasını Şahap Kavcıoğlu ile yöneten üç isim; ülkeden ciddi bir sermaye çıkışı yaşanırken, enerji fiyatları yüzünden dış ticaret dengesi bozulurken ve yurt içi yerleşikler TL satıp dövizi sistem dışına çekerken politika faizi silahı olmadan ülkenin ödemeler dengesini kazasız bir şekilde seçime kadar yönetmeyi başardılar. Bu anlamda piyasaya teslim olmak yerine piyasayı yönlendiren zaman zaman da zorlayan bir politika seti izleyen ekip artık görevde değil. Bu yüzden serbest piyasaya teslimiyeti esas alan neoliberal kesimler Şener, Çakmak ve Duman'ın ardından yapılan atamalara “liyakatli” etiketini yapıştırdılar. Gelenler liyakatli de gidenler değil mi?
Bakalım. Emrah Şener de Boğaziçi işletme mezunu. London School of Economics'te yüksek lisans yaptı. Çalışma hayatına Londra'da HSBC ve Citibank'ta başladı. Bank of America'da devam etti. 2016'da Merkez Bankası'na atandığında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter hesabı üzerinde paylaştığı mesajda, Dr. Emrah Şener'in TCMB Başkan Yardımcılığı görevine getirilmesinden dolayı memnun olduğunu olduğunu belirterek, Şener'in “en iyi ve en parlak ekonomistlerden biri” olduğunu ifade etmişti. Çakmak ise Hacettepe işletme mezunu. Çakmak, uluslararası denetim kuruluşlarında ve bankalarda müfettişlik görevlerinde bulundu. Duman ise ODTÜ işletme mezunu. Esbank ve Potekiz Ticaret Bankası'nda görev yapan Duman, Morgan Stanley'de başkan yardımcılığı yapmış bir isim.