Bu kez Muş ve Bitlis’ten haykırdılar: Evlatlarımızı HDP/PKK’dan alacağız
Diyarbakır annelerine doğu illerimizden başka anneler, evlatlarını HDP aracılığıyla PKK’ya rehin veren aileler katılıyor. Son olarak Bitlis ve Muş'tan gelen aileler, evlat nöbetine katıldı. Terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa götürülen çocuklarına kavuşacakları günü bekliyorlar.
Çocuklarının PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan anneler, oturma eylemleri ve "teslim ol" çağrılarıyla yıllardır hasret kaldıkları yavrularına seslerini duyurmak için çaba gösteriyor. Diyarbakır annelerinin eylemleri, diğer illere örnek oldu.
Bitlis'in Yolcular köyünde yaşayan, Diyarbakır ve Van'da annelerin devam ettirdiği eylemlere katılan Saliha Mert, 2015 yılında 17 yaşındayken kandırılarak dağa kaçırılan oğlu Yetiş Mert'in dönmesini bekliyor.
Üzerinde oğlunun fotoğrafının basılı olduğu tişörtü giyen ve ondan geriye kalan fotoğraflara bakarak acısını dindirmeye çalışan acılı anne, evladına kavuşacağı günün hasretiyle yaşıyor.
Saliha anne, HDP'lilerin evladını kandırarak dağa gönderdiğini anlattı: "Oğlumu HDP götürdü, yine HDP getirecek. Evlatlarımızı onlardan alacağız. Devletin gücü, yardımıyla kazanacağız. Oğlum, bir gün annene geleceksin. Kucağım açık, seni bekliyorum. Kardeşlerin seni bekliyor, istiyor. Yavrum eğer yaşıyorsan ortaya çık. Beni bu kadar üzme. Bittim, yalvarıyorum gel."
'BİZİMKİLER MAĞARADA HDP’LİLERİNKİ VİLLALARDA'
Saliha Mert HDP'ye sert sözlerle tepki gösterdi: “HDP ve PKK kendi pisliklerinde boğulsunlar. Çocuklarımızı bıraksınlar, kendi çöplüklerinde boğulsunlar. Evladım ve giden her çocuk masumdur. Onların çocukları Avusturalya, Amerika, Hollanda'da okuyor. Onlar Allah'tan korksalardı masum çocuklarımızı almazlardı. Onlar nasıl kendi çocuklarının yüzüne bakıyor? Bunlar insanlığını kaybetmiş. Benim çocuğum dağda, çayırda, bayırda, taşların içinde ve mağaralarda aç susuz yatsın, onların çocukları da villalarda havuzda yüzsün. Allah kabul etmesin."
'ÇOCUKLARIMIZI GERİ VERSİNLER'
Muş'ta ise Özcan ve Teker aileleri PKK'lı teröristlerce dağa götürülen evlatlarına kavuşacağı günün hayaliyle yaşıyor. 2016 yılında çocuğu dağa kaçırılan baba Şemsettin Özcan, kar kış demeden çocukları için HDP'nin önünde beklediklerini söyledi. Özcan, "Çocuklarımızı verene kadar HDP'nin önünden ayrılmayacağız. Sonsuza kadar devam edeceğiz. Biz çocuklarımızı HDP ve PKK'dan istiyoruz. Bizim çocuklar dağ başında, onların çocukları okuyorlar. Atilla oğlum sana sesleniyorum. Birçok kişi geldi teslim oldu, sesimizi duyuyorsan çık gel. Bu HDP sizi kandırdı. HDP Kürt halkının düşmanıdır. Bunların Kürt ile ilgisi yok." dedi
Anne Şahinaz Özcan ise dağdaki çocuğuna seslendi: "Atilla oğlum sesimi duyuyorsan, orası senin yuvan değil, gel devlete teslim ol. Yavaş yavaş çocuklar gelip teslim oluyor. İnşallah bizimki de gelecek. Gel ailene sığın. Orası senin memleketin değil. Seni kandırdılar, gel devlete teslim ol."
Oğlunun teröristlerce kaçırıldığını aktaran Gülbahar Teker de "HDP ve PKK'dan çocuğumuzu istiyoruz. Biz buradayız, korkmuyoruz. Biz eyleme devam ediyoruz ve kararlıyız. Bir kişi dağda kalmayana kadar kararlıyız. HDP ve PKK'ya lanet olsun. Anneler babalar ağlıyor yeter artık. Muhammet gel teslim ol. Ben buradan gitmeyeceğim. Çocuklar geldi teslim oldu, seni bekliyorum oğlum." ifadesini kullandı.
BİN GÜNLÜK DESTAN
Neredeyse bin gün dolacak, Diyarbakır’da HDP il binası önünde evlat nöbeti başlayalı! 915 gün geride kaldı. Yürekleri evlat hasretiyle, evlat acısıyla dolu ana babalar, çocukları PKK’nın elinde, dağda, Amerika’nın hizmetinde. Her birinin hikayesi, HDP ile başlıyor. 13-15 yaşlarında veya üniversite öğrencisi, ama hepsi de okul çağındaki çocukları, HDP’nin kancasına takılmış, sonra da ellerine silah verilip PKK kamplarına atılmış. Aileler de 'yetti sizin HDP’niz, PKK’nız, Diyarbakır’da genç bırakmadınız' diyerek HDP il binası önünde tarihi eylemlerine başladılar.
HDP önündeki annelerin yanına ilk olarak Vatan Partisi Öncü Kadın üyeleri, ardından CKD, Öncü Gençlik ve TGB geldi. Sözde insan hakları savunucuları ortada görünmedi. Ne var ki, aradan geçen bin güne yakın sürede, çelik gibi dik duran Diyarbakır anneleri, hem birer ikişer çocuklarını geri almaya başladı hem de diğer illerde HDP/PKK’nın söndürdüğü ocaklardaki ailelere örnek oldu.