Bu turnuvada kaybeden yok!

Türkiye Satranç Federasyonu (TSF)’nun düzenlediği Türkiye Okul Sporları Satranç Şampiyonası için Aydın’daydık. Bizi, TSF Başkanı Gülkız Tulay karşıladı. Okul Sporları Şampiyonası her sene farklı bir ilde düzenleniyor. Bu çeşitliliğin sebebini sorduğumuzda “Değişik kültürlerin görülmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Cevabını alıyoruz. Bu sene şampiyona için belirlenen ilin Gaziantep olduğunu ancak deprem nedeniyle Aydın’a alındığını öğreniyoruz. Ardından genç sporcularımızla sohbet etmek üzere Mimar Sinan Spor Salonu’na varıyoruz. Burada 48 bin öğrenci içinden finale çıkmaya hak kazanan 760 genç bekliyor bizleri.

‘KAYBETMEKTEN KORKMAYIN’

Türkiye’nin bir ucundan, Kars’taki köy okulundan gelen takımın yanına gidiyoruz. Zeynep, Şevval, Ela ve Melek’in yaşları henüz 11-12. Kars’ta il birincisi, Rize’de bölge ikincisi olmuşlar. Hamdi öğretmenleri bir takım kurup turnuvalara katılmalarını sağlamış. Geçen sene bölge turnuvasına girme hakkı kazanamamışlar. “Çok çalıştık, bu sene hem Kars hem de Rize’de derece kazandık.” diyorlar. Kars’taki elemelerin ilk turunda, dört masanın tamamında kazanan tek takım olmuşlar! Şampiyonadaki durumlarını soruyoruz, gülüyorlar. Şevval, “Kazanabildiğimiz maç olmadı. Ama buraya gelebilmek de büyük bir başarı. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.” diyor. Melek, “Bizim için güzel bir tecrübe oldu. Burayı gezmiş, yeni insanlar tanımış olduk.” diye ekliyor. Kars’taki köy okulundan bize mesajları var: “Kaybetmekten korkmayın. Önemli olan kaybetmeniz değil, kazanmak için elinizden geleni yapmanız.”

‘SATRANÇ OYNARKEN HEP GÜLDÜK’

En güler yüzlü takıma yaklaşıyoruz: Kilis Anadolu Lisesi. Azra, Meryem, Meltem, Cud, Gizem ve Betül okullarının depremde yıkıldığından bahsediyorlar. Uzun bir süre eğitime devam edememişler. Turnuvalara hazırlanmaya da 2-3 ay geç başlamak zorunda kalmışlar. Azra, “Depremin ardından sorunlardan uzaklaşmak için satranç oynadık. Birbirimizin korkularına destek olduk.” diyor. Cud ise, “Satranç aslında ciddi bir spor ama biz hazırlanırken de oynarken de hep güldük.” diye ekliyor. Farklı hikayelere sahip yüzlerce genç, bu turnuvalarda bir araya geliyor. Ortak noktaları ise; hepsi hayatına satranç oynayarak yeni şeyler katıyor. Burada kimse kaybetmiyor!

SATRANÇ ZORUNLU DERS OLMALI

Türkiye’yi en büyük satranç ülkelerinden biri yapmayı hedefleyen Gülkız Tulay, MEB’e sesleniyor: “Satrancın akademi gelişime de katkısı var. Buradaki tüm sporcuların akademik başarıları çok yüksek. Satranç, zorunlu ders olarak ele alınmalı.”

MEMLEKETİNDE SATRANÇ ÖĞRETECEK

Meltem Nazlı Özdemir ilk madalyasını İş Bankası’nın düzenlediği yaş grupları turnuvasında almış. Şehirlerinde hazırlık için kurs ne de bir eğitmen bulamadıklarında karar vermiş; Kilis’te satranç eğitmeni olacak.

HAYATA BAKIŞIM DEĞİŞTİ

Doğumundan itibaren hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalan Yusuf Kaya, Rize Fen Lisesi’nden geliyor. Tedavi gördüğü zamanlarda sıkılmasın diye öğrendiği satranç, hayata bakışının değişmesini sağlamış. Koridorda karşılaştığımızda alıyoruz haberini: “4-0” diyor, “Biz kazandık!