Bugün Dünya Ruh Sağlığı Günü: Anksiyete ile mücadele etmenin 5 yolu
Anksiyete, bazı insanlar için geçici olsa da pek çok kişi için hayatın bir parçası. Anksiyete, devamlı bir mücadele gerektiriyor. Dünya Ruh Sağlığı Günü'nde, uzman psikolog Kirren Schnak'ten anksiyete ile mücadele etmenin 5 yolunu paylaşmasını istedik.
Bazı insanlar için geçici bir durum olsa da, pek çok kişi için anksiyete, hayatlarını karartan bir durum. Klinik psikolog Dr. Kirren Schnack, Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün (10 Ekim) bu konuyu ele almak için bir fırsat olduğunu söylüyor. Anksiyete bozukluklarının küresel olarak en yaygın ruh sağlığı sorunları arasında yer aldığına dikkat çeken Schnack, "Bu, ruh sağlığının fiziksel sağlık kadar önemli olduğunu hatırlatıyor" diyor. Schnack, anksiyete sorunlarıyla mücadele etmek ve sakinleşmek için şu beş yolu öneriyor...
ANKSİYETEYLE MÜCADELE ETMENİN 5 YOLU
1. KAYGINIZI KONTROL ALTINA ALMAYA ÇALIŞIN
Schnack, kaygının sinir sistemi üzerinde önemli bir baskı yarattığını, ancak bu stresi hafifletmeye yardımcı olabilecek basit günlük uygulamalar olduğunu açıklıyor. Bunlardan birinin nefes almaya odaklanmak olduğunu sözlerine ekliyor.
Daha uzun bir nefes verme, stres hormonlarına karşı koyan, kalp atış hızını düşüren ve genel fizyolojik stresi azaltan vücudun parasempatik sinir sisteminin aktivasyonunu artırarak yardımcı olur.
Nefeslerin üç ila beş tanesinin gün boyunca birçok kez tekrarlanmasını öneriyor ve tutarlılığın anahtar olduğunu vurguluyor. "Anksiyete uzun süredir devam eden bir durumsa, sinir sisteminizin güvenlik ve istikrar duygusunu geri kazanmasının zaman ve sabır alacağını kabul edin."
2. ENDİŞELİ DÜŞÜNCELERİ ELE ALIN
Schnack, anksiyetenin genellikle üzerinde durulan ve tepki verilen, inkar edilemez gerçekler gibi görünebilen endişeli düşünceler ürettiğini söylüyor. "Bu döngüden kurtulmak için, bu endişeli düşüncelerle bilinçli bir şekilde yüzleşmek ve onları işlemek çok önemlidir," diyor.
3. KAYGIYA AŞIRI ODAKLANMAYI BIRAKIN
"Anksiyete ile mücadele eden kişiler genellikle dikkatlerini anksiyete semptomlarından uzaklaştırmakta zorlanırlar ve bu da sorunlarını daha da kötüleştirebilecek kalıcı bir meşguliyete yol açar," diyen Schnack, bu meşguliyetin aşırı öz analize, fiziksel hislere veya tekrarlayan düşüncelere takılmaya ve aşırı tetikte olmaya yol açabileceğini açıklıyor.
4. BELİRSİZLİĞE TAHAMMÜL ETMEYİ ÖĞRENİN
Schnack, belirsizliği tanımanın ve ele almanın kaygıyla başa çıkarken hayati önem taşıdığını vurguluyor. "Hayattaki her belirsizliği çözemezsiniz. Önemli olan belirsizliği tolere etme yeteneğinizi geliştirerek kaygınızı azaltmaktır," diye belirtiyor.
5. KORKULARINIZLA YÜZLEŞİN
Schnack, korkularınızla yüzleşmenin onları yenmenin etkili bir yolu olduğunu, ancak bunun çoğu zaman bunaltıcı gelebileceğini gözlemliyor.
"Korkularınızla yüzleştiğinizde, esasen kaygılı düşüncelerinize ve kaygının size söylediklerine karşı hareket etmiş olursunuz. Bu süreç kaygının üzerinizdeki etkisini zayıflatır ve gerçek sonuçlar kaygılı tahminlerinizle uyuşmadığında, zihniniz doğal olarak düşüncelerini değiştirebilir."
Schnak, küçük adımlarla başlamayı ve yavaş yavaş geliştirmeyi öneriyor. Yani, sosyal anksiyete için, basit bir cümle söyleyerek veya basit bir kapalı soru sorarak başlayın ve oradan yavaş yavaş geliştirin.