Bugün söz sahnedekilerin: Tiyatrocular somut adımlar bekliyor
27 Mart Tiyatro Günü’nde tiyatrocular, sahnenin ayakta kalması için somut adımların atılması gerektiğini belirtti. Tiyatro Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mert Fırat özellikle mali konular için çağrı yaparken, sanatçı Haydar Zorlu, üstünkörü yaklaşımın değişmesi gerektiğini söyledi


1961'de Uluslararası Tiyatrolar Birliği tarafından kabul edilen Dünya Tiyatro Günü her yıl 27 Mart’ta kutlanıyor.
İnsanı insana insanla insanca anlatma sanatı olan tiyatro, bugün pek çok zorlukla karşı karşıya. Özellikle Türkiye’de Koronavirüs pandemisinden sonra pek çok özel tiyatro kapandı. Artan hayat pahalılığı, seyircilerin tiyatrolara gidememesine neden oldu.
Sahnenin bir eğlence türü olmadığını belirten tiyatrocular ise somut adımların atılmasını bekliyor.
2019 yılında tiyatronun kamusal bir faaliyet olduğu gerçeğinden hareketle kurulan özel tiyatroların çalışma alanına dair farkındalığı artırmak için çalışmalar yürüten Tiyatro Kooperatifi, Dünya Tiyatro Günü’nde özel tiyatroların mevcut durumu, talepleri ve ihtiyaçlarını konuşmak için bir araya geldi.
Tiyatro Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mert Fırat'ın açılış konuşması ile başlayan buluşmada, özel tiyatroların sürdürülebilir bir yapıya kavuşması gerekliliği ile sektörün gelişimi için temel ihtiyaçlar ve çözüm önerileri bir kez daha gündeme getirildi.
MADDİ ZORLUKLAR TİYATROYLA SEYİRCİNİN ARASINA GİRİYOR
Mert Fırat, toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Sanatçıların ve tiyatroların geleceği, sadece ekonomik desteklerle değil, aynı zamanda hukukun herkese eşit şekilde işlediği bir ortamla güvence altına alınabilir. Sanatın özgürleşmesinin, ifade özgürlüğü ve toplumsal adaletin tesisinden ayrı düşünülemeyeceğini her fırsatta vurguluyoruz. Sanatın özgür olmadığı yerde, toplum da nefes alamaz. Bunun yanı sıra tiyatro sanatçılarının seyircileriyle kurduğu ilişkinin, ticari kısıtlamalar ve vergi yükleriyle önünün kesilmemesi gerekiyor. Özel tiyatrolar sadece ticari işletmeler olarak değil toplum yararına, sanatın, sanatçının desteklendiği kültürel mirası ve hafızayı taşıyan değerli yapılar olarak ele alınmalı”
TİYATROLARIN YAŞAMASI İÇİN SOMUT ADIMLAR GEREKLİ
Özel tiyatroların faaliyetlerini sürdürebilmesi için somut adımların vurgulanması gerektiği belirtilen toplantıda şu talepler öne çıktı:
· Vergi yükünün hafifletilmesi
· SGK ve KDV teşviklerinin verilmesi
· Tiyatrolar için destek mekanizmalarının geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi
· Elektrik, su ve doğal gaz gibi temel giderler için indirim sağlanması
· KOSGEB gibi destek mekanizmalarının tiyatrolar için uygulanabilir hale getirilmesi
· Sponsorluk ve bağış sistemlerinin uluslararası örneklerde olduğu gibi geliştirilmesi
TİYATRO EĞLENCE SEKTÖRÜNÜN PARÇASI OLARAK GÖRÜLMEMELİ
Tiyatro Kooperatifi, tiyatroların eğlence sektörünün bir parçası olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekti. Toplantıda yapılan açıklamada, “Tiyatro sanatının birleştirici gücü, dayanışma ve empatiyle topluma birlikte düşünebilme imkânı vermesiyle sanatın ve toplumsal hassasiyetlerin de ötesinde bir yaşam felsefesi inşa eder. Tam da bu sebeple üzerindeki toplumsal ve ekonomik baskı, sadece sanatçılara değil, topluma ve sanata erişime de zarar verir" ifadelerine yer verildi.
‘TİYATRO YETİM BİR ÇOCUK GİBİ TERK EDİLDİ’
Tiyatro sanatçısı Haydar Zorlu, pandemi sürecinde Türk-Alman Tiyatrosu olarak İstanbul’u terk etmek zorunda kaldıklarını ve Şirince’de bir zeytinliğe yerleştiklerini söyledi. “Traktör üstünde oyun oynuyorum” diyen Zorlu, “2018'den beri burada her 30 Ağustos'ta Kuvay-i Milliye Destanı oynuyoruz. Faust oyunu devam ediyor. 9 Nisan'da İzmir'de nihayet bir sahne bulduk.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un simge tiyatrolarından biri olan Muammer Karaca Tiyatrosu’nun yeniden açılmasını talep eden Zorlu, “Yani biz özel tiyatrolar için çok önemli, çok değerli ve Türkiye'nin de büyük bir değeri olan bu sahneyi kapattılar. Onu hatırlatmak isterim. Muammer Karaca Tiyatrosu lütfen tekrar açılsın İstanbul'da.” diye konuştu.
“Tiyatro yetim bir çocuk gibi terk edilmiş” değerlendirmesini yapan Zorlu, temel eksikliğin tiyatroya yaklaşımın üstünkörü olması olduğunu söyledi.
‘Tiyatro insanın içine oturur’
Murat Demirbaş/TSB Genel Başkanı
İnsanın kendi kaderini tasarladığı yerdir sahne.
Bir anlamda kendi gerçeğiyle hesaplaşmasıdır onun kurduğu oyun.
Bu hesaplaşmanın zavallı kurbanıdır oyuncu adeta.
Bir yüzleşmenin arayışındadır seyirci her daim.
Dekor, kostüm, ışık, efekt… Anlamın estetiği üzerinedir zaten. Ve dahi lafügüzaftır.
Bunun dışındaki her şey…
Seyirciyi bir nebze daha etkilemek içindir güncel olanla kurduğu ilişki.
Hikayeler değişse de kahraman değişmez tiyatroda.
Değişen zamanın içinde değişmeyen "insan"ı aradığı için, kandıramazsınız onu dolanır durur etrafında.
Güncel olanın, ona dayatılanın, ona yüklenenin...
Siz istediğiniz kadar bugünle ilişkilendirin tiyatro denen sanatı.
O hep arar durur insanoğlunun kendi gerçekliğini
bu yüzden içinden geçmez insanın içinde oturur...
İ-çi-ne oturur...
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.