Bulgar diplomattan ‘Sea2Sea’ projesi yorumu: Türk Boğazlarına alternatif olacak
Bulgaristan'ın Yunanistan Büyükelçisi Valentin Poriazov, iki ülke arasında yürütülen ve ulaşım, iletişim, enerji alt yapısını içeren projenin İstanbul ve Çanakkale Boğazlarına alternatif bir güzergâh yaratacağını söyledi
Yunanistan'ın Selanik kentinde “Dikey Gaz Koridoru” konulu bir çalıştay düzenlendi. Çalıştaya Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Slovakya'dan doğal gaz ve LNG iletim sistemlerini işleten DESFA, Gastrade, ICGB, Bulgartransgaz, Transgaz, FGSZ ve EUSTREAM'in (gözlemci olarak) temsilcileri katıldı. Çalıştay sonunda yapılan açıklamada, güney-kuzey gaz koridorunun faaliyete geçtiği duyuruldu. Toplantı sırasında katılımcılar, enerji transferinde dar boğazları (İstanbul ve Çanakkale Boğazı) ortadan kaldırabilmek için ülkeleri arasındaki alt yapıyı güçlendirmenin önemine vurgu yaptı. Böylece güneyden kuzeye ve tersi yönde gaz akışını sağlayabileceklerini vurgulayan katılımcılar, temel hedeflerinin Avrupa'nın enerji güvenliğine katkı sunmak ve arz kaynaklarının çeşitlendirilmesini sağlamak olduğunu söyledi. Çalıştayda şirket temsilcileri, Dikey Koridor'un gaz taşıma kapasitesini artırmak amacıyla işlettikleri sistemler üzerinde planladıkları yatırımları sundu. Yatırımların eşgüdüm halinde yürütülmesi konusunda mutabakata varan şirketler, bu amaca ulaşmak için ilgili çalışma gruplarının oluşturulmasını ve ilki Ekim 2023'te Sofya'da olmak üzere birbirini takip eden bir dizi toplantı yapılmasını kararlaştırdı.
BULGARLAR PROJE İLE İLGİLENİYOR
Bulgaristan'ın Yunanistan Büyükelçisi Valentin Poriazov de proje hakkında Voria.gr'ye bir mülakat verdi.
“Sea2Sea” projesinin “Karadeniz'deki Bulgar limanları ile Kuzey Ege'deki Yunan limanlarını modern bir ulaşım, enerji ve iletişim altyapısıyla birbirine bağlayacağını” belirten Bulgar diplomat, bunun pratikte İstanbul ve Çanakkale Boğazlarına alternatif bir güzergâh yaratacağını söyledi. Bulgaristan'ın, Kavala ve Dedeağaç limanlarının gelişimi ve yönetimine ilişkin planlara özel bir ilgi duyduğunu belirten Poriazov, “Özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı nedeniyle Karadeniz'deki ticaret yollarının tıkanması bağlamında” Bulgar işletmelerinin bu iki limanla ilgilendiğini belirtti.
TÜRKAKIM SABOTE EDİLEBİLİR
Sea2Sea projesinin hedeflerini Aydınlık'a değerlendiren Em. Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel, ABD etkisine dikkat çekti.
Amerikalıların son yıllarda Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya ile savunma ve işbirliği anlaşmaları imzaladığını belirten Erenel, “ABD, bu ülkelere sadece savunma ürünleri satmakla kalmamakta, LNG gazı satışı için Rus doğal gazına alternatif yaratarak Güneydoğu Avrupa ülkelerini kendine bağlamanın uygun şartlarını oluşturarak bütçe açığını kapatmaya çalışmaktadır.” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un önceki gün yaptığı TürkAkım açıklamasını hatırlatan Erenel, “Rusya tarafından yapılan, Kuzey Akım doğal gaz boru hattına yapılan sabotajın bir benzerinin TürkAkım doğal gaz boru hattına karşı da yapılarak ABD projelerinin güç kazanmalarının sağlanabileceği dikkate alınması gereken bir açıklamadır. ABD, Rus gazından yüzde 25-30 daha pahalı olan sıvılaştırılmış doğal gazı alıcılarının sürekliliğini sağlayabilmek için her zaman olduğu gibi bu tür eylemlere girişebilir. Bu kapsamda kullanabileceği çok sayıda aktörü bulunmaktadır.” değerlendirmesindu bulundu.
Erenel, şöyle devam etti: “Sea2Sea projesi aslında ABD’nin genişletilmiş Karadeniz hedefini gerçekleştirmede, Montrö anlaşmasının kısıtlamalarına karşı çözüm üretme, Rusya’yı güneyden de çevrelemede safları sıklaştırarak Rusya’nın dikkatini daha geniş bir cepheye çekme, Çin’in demir yolu ile batıya ulaşmasını kesme projesidir. Sea2Sea projesi ile Bulgaristan, hayali olan Ege Denizi'ne çıkış sağlamış, Yunanistan da sözde Pontus Rumları ile daha yakın temas kurmak için Boğazlara bağlı kalmadan Karadeniz’e çıkmış olmaktadır. Sea2Sea’nin, Türkiye’nin gelir kaybına uğramasını sağlamak, Türk Boğazlarının ve limanlarının önemini azaltmak, ABD’yi Karadeniz’e taşıyarak Türkiye’ye, Tahıl koridoru için Türkiye ve Rusya’ya olan ihtiyacı ortadan kaldırmak gibi hedefleri olduğu aşikardır. Türkiye’nin bu gelişmeler karşısında Kanal İstanbul için karar vermek durumundadır. Ya süratle yapılmalı ya da zaman kaybetmeden Rusya ile ilişkileri daha güçlendirerek doğal gaz merkezi ve tahıl merkezi olmak gibi projelerle Karadeniz-Akdeniz arasında her türlü hızlı ulaşım yolları projelerine hız vermelidir.”
SEA2SEA PROJESİ NEDİR?
Avrupa Birliği'nin 2011 yılında başlattığı Sea2Sea projesi için Kavala Liman İdaresi, Dedeağaç Liman İdaresi ve Bulgaristan Ulaştırma Bakanlığı tarafından üçlü bir konsorsiyum oluşturuldu. Proje kapsamında, Kuzey Doğu Ege limanlarını Karadeniz ve Tuna limanlarına bağlayacak çeşitli ulaşım, iletişim, petrol ve doğal gaz iletim hatlarının inşaası planlanıyor. Bu kapsamda Burgaz ve Dedeağaç arasında inşa edilecek petrol boru hattının önümüzdeki dönemde Varna ve Köstence limanlarına kadar uzatılması hedefleniyor. Yaklaşık 300 kilometre uzunluğundaki bu boru hattından yılda 35 milyon ton petrol taşınması öngörülüyor. Demiryolunun en önemli bölümünü ise 1,68 milyar avro bütçeli Selanik-Toxotes hattı oluşturuyor. Ayrıca Dedeağaç'tan Ormenio'ya uzanan mevcut sınır ötesi 176 kilometrelik hattın da 1,08 milyar avro bütçeyle iyileştirilmesi planlanıyor. Böylece hattın Meriç Nehri boyunca uzanması ve hem yük hem de yolcu trafiğini artırması hedefleniyor.
Proje hakkında yapılan açıklamada, “Bu demiryolu koridoru, Karadeniz limanlarının hinterlandına alternatif bir kara köprüsü sunmakta ve tedarik zinciri yönetimi açısından daha az riskle daha sürdürülebilir bir çözüm sağlamaktadır. Ayrıca İstanbul Boğazı'nın bypass edilmesiyle kargo ve yolcular için önemli ölçüde zaman tasarrufu sağlanacaktır.” deniliyor.
Araştırmalara göre, proje faaliyete geçtiğinde, İstanbul Boğazı'nın yıllık 650 milyonluk konteyner trafiğinin bir kısmını çekeceği tahmin ediliyor.
ABD BÜYÜKELÇİSİ'NİN GÖZETİMİNDE İLERLİYOR
ABD, Ukrayna, Romanya, Moldova ve Bulgaristan’nın Atina Büyükelçileri, 8 Haziran 2023 tarihinde Dedeağaç Limanı'na giderek “Dikey Koridor” üzerinde incelemede bulunmuştu. ABD'nin Atina Büyükelçisi George Tsunis, limanda yaptığı açıklamada, Dedeağaç’ın stratejik rolüne vurgu yaparak, “Burası sadece Yunanistan’da değil, tüm bölgede enerji güvenliğini sağlayacak bir enerji üssü.” diye konuşmuştu.
Yunanistan’ın, Güneydoğu Avrupa’nın enerji haritasının yeniden çizilmesinde ve komşu ülkelerin Rus doğal gazına bağımlılıklarının sona erdirilmesinde liderlik rolü üstlendiğini söyleyen Tsunis, “Herkes Dedeağaç’ın bir enerji ve ticaret merkezi olmasının yanı sıra NATO için de lojistik bir merkez olarak önemini kabul ediyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Ziyaretle ilgili bir haber yapan Yunan To Vima gazetesi, “Dedeağaç'ı, Çanakkale Boğazı'nı bypass ederek Ukrayna'ya bağlayacak olan koridor.” nitelemesinde bulunmuştu. Kathimerini ise “ABD Boğazlara Alternatif Rota Oluşturacak” başlıklı analizinde, Amerikalıların Balkan Yarımadası’nın kıyı şeridi boyunca jeopolitik yatırımlarıyla Rusya’nın Akdeniz’deki etkisini ve Çin’in Balkanlardaki genişlemesini durdurmak için bir duvar örmek istediğini belirtmişti.