24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Başkanı Ulutürk: 'Türkler Bulgaristan'da zifiri karanlıkta'

Bulgaristan’da yaşayan Türklerin son durumunu Aydınlık’a anlatan Rafet Ulutürk, 1930’lar ve 1950’lerdeki haklarını arar hale geldiklerini belirtti. Ulutürk, Bulgaristan’da Türklerin hakları konusunda zifiri karanlıkta oldukları bir dönem yaşadıklarını ifade etti

Bulgaristan Türkleri ne gibi sorunlar yaşıyor....Bulgaristan'da Türklerin hakları ne durumda...Bulgaristan Türklere baskı mı uyguluyor...

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Başkanı Rafet Ulutürk, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin son durumunu, yaklaşan Bulgaristan seçimlerini ve daha birçok konuyu Aydınlık’a değerlendirdi. Bulgaristan’ın ABD güdümünde bir hükümet tarafından yönetildiğinin altını çizen Ulutürk, “Eskiden koskoca Rusya'yı besleyen bir ülke şu anda kendisini besleyemiyor.” dedi. Rafet Ulutürk sorularımızı yanıtladı...

‘DERNEKÇİLİKTE YENİ BİR ÇIĞIR AÇTIK’

- Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği’nin kuruluş süreci ve faaliyetleri ile ilgili bilgi verir misiniz?

Derneğimizi 2003 yılında Prof. Dr. Hayati Durmaz başkanlığında kurduk. Kuruluşundan günümüze kadar Türkiye'de dernekçilikte yeni bir çığır açtık. Çünkü dernek olarak biz 2011 yılında ilk kez Bulgaristan'da bir Türk Cumhurbaşkanı Adayı çıkarttık. Aynı zamanda Sofya’da Türk Dünyası Kurultayı yaptık. Bulgaristan'da 13 bin kişi üzerinde anket düzenledik. 49 sorulu ankette Bulgaristan’da yaşayan Türklerin sorunları ve talepleri ile ilgili çok önemli veriler elde ettik. Anketten çıkan bir sonuç da Bulgaristan’da Türk halkının, Türk partisinden memnun olmaması. İki ay sonra ikinci bir Türk partisi kuruldu. ‘Köy isimleri değişikliğinin geri alınmasını ister misiniz?’ sorusu Bulgaristan’da çok büyük yankı uyandırdı. Bu soru ırkçı Bulgaristan Partisi tarafından hedef alındı. Bütün Bulgaristan'da 6 ay boyunca sadece bu anket konuşuldu. Bizler dernek olarak İstanbul'dayız fakat genel olarak çalışmalarımız Bulgaristan ve Türk dünyası üzerine. 2004 yılında BULTÜRK gazetesini çıkarmaya başladık. 2013 yılında Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi kuruldu ve merkezimizin çıkardığı 118 adet Bulgaristan ve Türk dünyası konuları ağırlıklı kitabımız var.

‘AYDINLAR ONLARIN HİZMETİNE GİRDİ’

- Bulgaristan'da yaşayan Türklerin genel durumu nasıl?

1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nden sonra Bulgaristan Türkleri olarak göç etmekten başka pek bir şey yapmış değiliz. 1930'a kadar güzel bir teşkilatlanmamız var. İlk turan teşkilatları hatta Bulgaristan'da kurulmuştur. Türkiye'nin dışında ilk Türk Öğretmenler Birliği 1906'da Bulgaristan'da kurulmuştur yine. Bulgaristan'da sosyologlar çok güzel çalışmakta. Buna göre 1960'ta Çingenelerin, 1970'te Pomak Türklerinin isimleri değişiyor. Gagavuz Türkleri Hristiyan da oldukları için ilk önce onlar Bulgarlaştırıldı. Ve günümüze kadar yetiştirdikleri bütün aydınlar onların hizmetine girdi. Türkiye'de olanlar dahil maalesef. Çünkü aydın olarak zaten 1934'ten 1945'e kadar tamamen yok olma sürecine girdik.

‘FİLİZLENME DÖNEMİMİZ’

Komünist sisteme geçtikten sonra 1950 yılında bize Azerbaycan'dan profesörler, doçentler, akademisyenler getirdiler. Ve bu akademisyenler Bulgaristan'da öyle işler yaptılar ki 1950 ile 1960 yılında Azerbaycan Türkleri geldikten sonra tekrar aydınlanma, filizlenme dönemine girdik. Çünkü onlar bize tekrar Türkçülüğü aşılamaya başladı. Zaten 1960'tan sonra bunların hepsi Türkçülük yaptığı için geri kovuldu. Yani bugün Bulgaristan Türklerinin içerisindeki milliyetçilik ruhu varsa bunda Azerbaycanlı kardeşlerimizin etkisi büyüktür.

‘DEMOKRASİYE GEÇTİK HER ŞEY DAHA KÖTÜ OLDU’

1984'te isimler tamamen değişti ve Bulgaristan'daki isimler Bulgarca oldu. Mezar taşları dahi kırıldı. Fakat her şeye rağmen Türk ruhu hâlâ içimizde yaşardı. 1990'dan sonra demokrasiye geçtik maalesef her şey daha kötü oldu. Ben hep 1950 komünist dönemdeki haklarımı istiyorum diyorum. Hatta daha geri dönüyorum, 1930'daki faşist dönemindeki haklarımı istiyorum. Çünkü o dönemde bizim Türkçe okullarımız vardı. Her şey Türkçeydi. Şu anda Türkçe ders bile yok. Bu sebepten şu anda Bulgaristan'da en kötü durumdayız, zifiri karanlıktayız diyebiliriz.

‘AMERİKA YÖNETİMİNDEYİZ’

- Yaklaşan Bulgaristan seçimleri ile ilgili fikirleriniz nelerdir?

Bulgaristan’da 2021'den beri 5-6 seçim oldu. Neredeyse 6 ayda bir seçim yapıyoruz. Ve galiba Bulgaristan batana kadar seçim yapacağız. Çünkü Bulgaristan'da Bulgaristan için çalışan yok. Devlet için çalışan yok. Çünkü bir grup Rusya'nın şemsiyesi altında, bir grup Almanya ve şu anda yöneten de Amerika’nın himayesi altında. Şu anda da Amerika yönetimindeyiz. Biliyorsunuz en son 5-6 ay önce Putin'in yardımcısı Makedonya'ya gitmek zorunda kaldı. Bulgaristan hava sahasını Rusya'ya kullandırmadı. Düşünün koskoca Rusya'ya kullandırmıyor. Bu da Amerika'nın ülkeye ne kadar hakim olduğunu bir göstergesi aslında.

‘İNSANLARIMIZ BÖLGESİNİN KAHRAMANLARINI TANIMIYOR’

- Kırcaali hakkında yaptığınız belgesel filmle ilgili bilgi verir misiniz?

İlk defa Kırcaali'yle ilgili bir belgesel yapıldı ve kitabını da yazdık. Şimdi şunun farkına vardık. İnsanlarımız gerçekten yaşadığımız bölgelerin kahramanlarını tanımıyor. Fakat bunları tanımak için aydınlarımızın çalışması lazım. Kırcaali, Buhara’da doğmuş, Buhara’dan, Ahlat'a gelmiş ve Ahlat’tan çıkıp Akdeniz boyunda Balkanlar’a kadar ulaşmış. Bu yoldan giderken Ahmet Yesevi Ocakları’nı kurmuş. Buralara gezmek için değil oralarda Türk İslam ruhunu yaşatmak için gitmiş. Bunu dünyaya iyi anlatmamız lazım.

‘TÜRK SOYKIRIMINI KİMSEYE ANLATAMADIK’

Fakat son 200 yıldır biz köklerimizden koptuk. Son 100 yıldır aslında dünyada Türk soykırımı var. Fakat bu Türk soykırımını biz anlatamadık. Şimdi Türkiye biraz bir güçlenmeye başladı ve Türkler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Türk Cumhuriyetleri, Balkanlardaki Türkler kendine geldi, bir özgüven oluştu. Şimdi bunu daha da ileriye taşıyabilmek için her şeyin başında Türkiye var. Türkiye ne kadar güçlü olursa, dünyadaki Türkler o kadar güçlü olur.

‘EN ÖNEMLİ ŞEY AYDINLARIN DOĞRU YOLU GÖSTERMESİ’

- Derneğe bağlı Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin faaliyetlerini de yönetiyorsunuz bu merkezin araştırma alanları nelerdir?

Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi’mizin ürettiği 118 civarında kitap var. Stratejik Araştırmalar Merkezimiz Bulgaristan'da, Türkiye'de anketler yapıyor. Seçim öncesi anketler yaptık. Bugüne kadar stratejik araştırma kurumları özellikle Avrupa'dakiler insanlara yön vermeyi amaçlıyor. Şimdi bizim de artık bu strateji merkezlerinde geleceği yönlendirebilmemiz gerekiyor. En önemli şey aydınların yol göstermesidir.

‘KENDİMİZE DÖNÜP ÇOK ÇALIŞMALIYIZ’

Bulgaristan'da Türkiye'nin dışındaki Türkler olarak hepimiz bir şeyler kaybettik. Kimimiz Türklükten, kimimiz dinimizden. Kimimiz az, kimimiz çok. Fakat şimdi tekrar kimliğimizi kazanmamızı lazım. Bunun için Türk Devletleri Teşkilatı çok önemli. Bu Türk Devletleri Teşkilatı'na sadece Türkler değil, Moğolistan da katıldı. Rusya katılmak istiyor. Şimdi kendimize dönmeliyiz ve çok çalışmalıyız. Hangi çılgın birleşmiş bir Türk dünyasına set çekebilir ki?

‘GİDİŞAT KÖTÜ’

- Bulgaristan'da hakim siyasete bakıldığında NATO'ya, Avrupa Birliği'ne ve Türk Hükümetine yaklaşımları nasıl?

Bulgaristan 1877'den beri Rusya'nın gündemindeydi. Fakat 1990'da Avrupa geldi, Almanya geldi ve onların gündemine girdi. 2021'de de Amerika geldi. 2021'den beri de Bulgaristan kendine gelemiyor. Çünkü şu anda yönetim tamamen Amerikan yönetimi. Amerika'nın yönettiği, Amerika'nın olduğu yerlerde maalesef kan olmadan olmuyor. İnşallah bizde o olmaz ama gidişat kötü.

‘RUSYA'YI BESLEYEN ÜLKE ŞİMDİ KENDİNİ BESLEYEMİYOR’

Amerikan hükümeti de zaten dünyanın her yerinde yaptığı gibi ne alabilirse, ne tür zenginlik alabilirse alıyor, götürüyor. Onları alana kadar seninle çok iyi geçiniyor. Aldıktan sonra da oraya bırakır seni. Bulgaristan eskiden Rusya'yı tarımda beslerdi. Ama şu anda biz İspanya'dan armut, elma alıyoruz. Düşünün ne duruma düştük. Eskiden koskoca Rusya'yı besleyen bir ülke şu anda kendisini besleyemiyor.

‘BİZİ HEP DÜŞMAN GÖSTERDİLER’

- Bulgarların da Türk olduğu ve aynı boydan geldiği söylenir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bulgarlar Türk soyundandır. Hatta ilk Müslümanlığı kabul eden Bulgarlardır. Karahanlılardan 28 yıl önce... O dönem Kafkaslar'da bulunuyorlardı. Hatta Karaçay, Balkarlar da Bulgar'dır. Yani Bulgarlar Söğüt’ten zaten Balkar-Karaçay, Çuvaşistan'a gittiler, bir kısmı da Tuna'ya geçtiler. Bulgar Han'a, Kubrat Han diyoruz. Bu mezar şu anda Ukrayna'da. Üstünde Kayı Boyu, Altta da Ertuğrul Gazi'nin türbesi var. Yani bunların kardeş olduğunu, Bulgarlara gösteriyoruz. Bakın Bulgaristan'ı kuran Asparuh Han'ın babası bu. Senin atan bu. Kardeş oldukları ortada. Fakat öyle bir yaptılar ki bizi her yerde hep düşman gösterdiler. Bulgaristan'da bizi kitaplarda dünyanın en vahşi adamları Türklerdir. Türkler barbardır diyerek tarif ettiler. Ama bugün bir bakıyorsun dünyayı kurtarabilecek Türkiye'den başka ülke yok. Çünkü merhamet ve vicdan sadece bu ülkede var. Bu belgesel filmle de tarihimizi ortaya çıkarmış olduk.

Bulgaristan Rusya NATO Avrupa Birliği ABD