Bursa’da zaman

“Bursa'da bir eski cami avlusu,

Küçük şadırvanda şakırdıyan su;

Orhan zamanından kalma bir duvar...

Onunla bir yaşta ihtiyar çınar…”

19 Kasım günü Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’le Kapalı Çarşı’ya giderken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da Zaman” şiirinin dizeleri geçiyor aklımdan. Araçtan Tophane’nin surlarına bakıyoruz, Ulucami’nin yanından geçip Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarihi Belediye Binasının önünde duruyor aracımız. Vatan Partisi üyeleri, Bursa halkı toplanmış tarihi bina önünde karşılıyorlar bizleri. Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı Sayın İsa Altıkardeş ve dernek yöneticileri bir adım öne çıkıyor. Ellerinde bir büyük çiçek demeti Genel Başkanımıza sunuyorlar. Nezaketli, güler yüzlü, neşeli, içten, samimi bir karşılamayla beraber Kapalı Çarşı'ya giriyoruz.

Kapalı Çarşı’ya girer girmez herkesin gözü Sayın Doğu Perinçek’e dönüyor. Yüzler gülüyor. Hoş geldiniz sesleri, selamlaşmalar, kucaklaşmalar… Esnafımız ikramlarda bulunuyor.

'BİR ZAFER MÜJDESİ BURADA HER İSİM'

Doğu Perinçek ismi bir zafer müjdesi gibi yankılanıyor çarşıda. Çarşı geneline duyurular yapılıyor. “Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek çarşımızda, hoş geldiniz.” Genel Başkan her duyuruda “Hoş bulduk” diyor. Güvenlik görevlilerini “Vatandaşın geçişini engellemeyelim, kimseye dokunmayın.” diye uyarıyor. Herkes sevgiyle yanına geliyor Genel Başkanın. Fotoğraf çektirmek isteyenler sıraya giriyor. Yanımızdan geçenler, birbirine “Gördün mü Ermeni Soykırımını bitiren adam Doğu Perinçek gelmiş.” diyor. Zafer kazanan lider. Türkiye’ye zaferler kazandıran lider yürüyor.

Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı İsa Bey, uzun yıllardır çarşı esnafı olduğu için kimlerin bu yollarda yürüdüğünü insanların nasıl karşıladığını iyi biliyor. Kuyumcuların olduğu bölgeye doğru girerken diyor ki “Başkanım, buraya hemen hemen bütün Genel Başkanlar gelmiştir. Size ilgi ve sevgi herkesten yüksek oldu.” Çünkü bu ziyarette öyle dükkan dükkan dolaşıp poz verilmiyor. Çarşı boyunca esnaflarımız selam veriyorlar. Kimi elini kaldırıyor, kimi elini kalbine götürüp selamlıyor. Yüreklerimiz bir artıyor. Yüreklerimiz vatan için çarpıyor. Gözleri ışıl ışıl parlayan gençler, yetişkinler, 7’den 70’e herkes sevinçle karşılıyor Doğu Perinçek’i. Genel Başkanımız herkese “Nasılsınız?” diye soruyor. Dertler, sorunlar bir anlığına gidiyor herkes mutlulukla cevap veriyor. “Çok şükür başkanım.” “İyiyiz Başkanım.” Anadolu insanın samimiyeti, içtenliği, yiğitliği, mütevaziliği çarşıyı kaplıyor.

Kapalı çarşının saygıdeğer esnafı, Bursa sevdalılarıyla İpek Han’a giriyoruz. Bir masal diyarına gelmiş gibiyiz. Sadeliği, her taşının güzelliğiyle her gün gördüğümüz çocukluğumuzdan beri defalarca önünden geçtiğimiz han bugün bir başka görünüyor gözüme. Taşları dile gelecek gibi.

İpek Han’a girdikten sonra esnafımızın bizim için hazırladığı masaya oturduk hep beraber. Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği günümüzün ahi teşkilatı görevini görüyor. Derneğin yöneticileri, esnafımız, vatandaşımızla hamamlarından, sıcak su kaynaklarından, tarihinden, birikiminden, Evliya Çelebi’nin Bursa’ya dair yazılarından bugün Bursa'mızın ve esnafımızın ihtiyaçlarına kadar her şey hakkında kısa kısa sohbetler ettik. Sohbete Genel Başkanımız İvazpaşa Çarşısı'nın girişinde halka seslenmesiyle devam etmiş olduk.

'BU HAYÂLE UYUR BURSA HER GECE'

Genel Başkanımız şöyle seslendi Bursalılara: “Anadolu’yu Türkler insanıyla ve üreten bu çarşılarıyla kazandı. Bütün tarih kitapları Selçukluların, Osmanlıların Anadolu’ya asayiş getirdiğini yazar. Ama bu asayiş sadece kılıçla değil, tarıma getirilen düzenle oldu. Bu bir tarihi gerçek. Onun için çarşılar denildiği zaman yüzlerce yıllık karakterimiz ahlakımız, Ahi kültürümüz var. Bizim bu çarşı kültürümüzü geleceğe taşımamız büyük bir görev. Ve çarşı esnafımızın da bu tarihi göreve yürekten sahip çıktığını görmek beni çok memnun etti. Tabii size sizin yaşadığınız sorunları anlatmamı bekleyeceksiniz ama onu benden daha iyi biliyorsunuz. Şu kadarını söyleyeyim. Türkiye’nin geleceği parlak. Çünkü Türkiye’nin üreticileri var. Çiftçisi, esnafı zanaatkarı var, sanayicisi var, Türkiye emekçisi var. Bu insanımızla biz çok güzel gelecek kurarız.”

Bursa bu hayale uyur her gece. Uludağ’ın eteklerinde bu bereketli ova üzerine kurulan kadim şehrimizin insanları o güzel geleceğe kavuşmak için çalışır. Fabrikalarda vardiya değişimlerindeki o büyük kalabalıklara bakın bu hayale koşan insanları görürsünüz. Tekstil işçileri, gıda sektörünün çalışanları, otomotiv sanayinin emekçileri, mobilya atölyelerinin elleri nasırlıları, köylerde çapa yapanlar, torna tezgahının başındaki ustalar, dağ köylerinin yılmaz köylüleri, esnafı, memuru, genci… Herkesin ortak hayalidir o güzel gelecek. Uludağ’ın zirvesinden gelen saçlarımızı savuran lodos Genel Başkan Doğu Perinçek’in sesini aldı, gelecek güzel günlerin haberini bütün Bursa’ya ulaştırdı sanki.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Kitap Günleri kapsamında Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki söyleşide de aynı güler yüzler ve Genel Başkanın konuşmasına dikkat kesilen yüzlerle karşılaşıyoruz. Gençlerin not tutarak dinlemeleri dikkatimi çekiyor. O not tutan eller, geleceği kuracak eller.

BU İNSANIMIZLA BİZ ÇOK GÜZEL GELECEK KURARIZ!

İşsizliği bitireceğimiz herkesin iş sahibi olacağı, torpilin geçmediği, adam kayırmacılığın olmadığı bir gelecek kurarız. Tarihimize, kültürümüze sahip çıktığımız yarınlara taşıdığımız bir gelecek kurarız. Nitelikli eğitim aldığımız bir gelecek kurarız. Ay yıldızlı al bayrağımızın göklerde gururla dalgalandığı emperyalizmin sırtını yere getirdiğimiz, insancıl ve kamucu toplumun hakim olduğu bir dünya kurarız. Adil, hakça paylaşımın olduğu bir dünya kurarız.

“Başındayım sanki bir mucizenin,

Su sesi ve kanat şakırtılarından

Billûr bir âvize Bursa'da zaman.”

Bir mucizenin başındayız. Hayallerimizi gerçekleştireceğimiz, başı dik ve bağımsız yaşayacağımız o güzel geleceğin göründüğü o apaydınlık yoldayız.

Bursa’da zaman şimdi bizim zamanımız.

Türkiye’de zaman bizim zamanımız.

Vatan Partisi’nin iktidar günleri geliyor. Üretenlerin zamanı geliyor.

Bursa’da o güzel geleceğin müjdesini verdik. 26 Kasım’da Ankara’da 11.Amiral Soner Polat Genel Kurultay’ında o güzel geleceğin programını, siyasetlerini, kadrolarını ilan edeceğiz. Haydi hep beraber o geleceği kurmak için 26 Kasım’da Ankara’da buluşalım.