23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyük partinin ölçütü

Büyük partinin ölçütü
A+ A-
SEYFİ BOYRAZ

Gazeteci Seyfi Boyraz, Yeni Adım Gazetesi'ndeki “Derinlik” köşesinde Vatan Partisi'nin Zonguldak'ta düzenlediği “Kömürde Üretim Devrimi Kurultayı”nı yazdı. Yazıyı okurumuzun dikkatine sunuyoruz. Başlık ve arabaşlıklar tarafımızca konulmuştur:

Yıllardır Türk siyasetinde 'küçük parti, büyük' parti tartışması yaşandı.

İktidar partisi.

Ana muhalefet partisi.

Muhalefet partisi.

Başka bir deyişle, TBMM'de temsil yeteneği olan partiler.

TBMM'de temsil yeteneği olmayan partiler.

1980 sonrası Türkiye siyasetine baktığımızda; Anavatan Partisi 1983-1991 yılları arasında aralıksız 8 yıl boyunca iktidarda kaldı.

8 yıl süreyle ülkenin en büyük partisiydi.

Ardından, Doğru Yol Partisi ülkenin büyük partisi konuma geldi.

Sonra Refah Partisi ve Demokratik Sol Parti.

18 Kasım 2002 tarihinden günümüze kadar ise Ak Parti.

Şimdi 1983-2002 yılları arasında üllkemizi yöneten büyük partilerin, 2002 sonrası oy oranlarına bir göz atalım.

1983 yılında yüzde 45 oy alarak, 211 milletvekili ile iktidara gelen Anavatan Partisi, 2002 yılında sadece yüzde 5 oy aldı.

1991 yılında yüzde 27 oy alarak birinci parti olan Doğru Yol Partisi, 2002 yılında yüzde 9 oy alarak TBMM'ye bile giremedi.

1999 yılında aldığı yüzde 22'lik oy oranı ile birinci parti olan DSP ise 2002 yılında yüzde 1 oy alarak deyimyerindeyse siyaset sahnesinden silindi.

14 Ağustos 2001 yılında kurulan Ak Parti ise kuruluşunun üzerinden 1 yıl bile geçmeden yapılan 2002 seçimlerinde yüzde 34 oy alarak, 365 milletvekili sayısı ile iktidara geldi.

Hâlâ o günden bu yana da tek başına iktidarda.

Aslında partileri büyük veya küçük yapan sadece oy oranları veya milletvekili sayıları değildir.

YARIM ASIRLIK PARTİ GELENEĞİ

Vatan Partisi tarafından, 30 Ocak'ta düzenlenecek olan 'Kömürde Üretim Devrimi Kurultayı', Türkiye Taşkömürü Kurumu ve taşkömür konusundaki sorunları yeniden gündeme taşıdı.

Parti yöneticileri deyim yerindeyse kapı kapı gezip, kurultay hakkında Zonguldak'ı bilgilendiriyor.

Kurultaya davet ediyor.

Kurultay için Zonguldak'ta hummalı bir çalışma yapıyorlar.

Vatan Partisi, yarım asırlık bir parti geleneğine sahip olsa da seçimlerde bindelik dilimlerde oy alan bir parti.

Ama bu 'Kömürde Üretim Devrimi Kurultayı' çalışmaları gösteriyor ki, Türkiye'nin yeraltı zenginliklerine, milli değerlerine sahip çıkmak için büyük parti olmak gerekmiyor.

Bakın daha yeni ana mıuuhlefet partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da Zonguldak'a geldi.

Neredyse bir gününü Zonguldak'ta geçirdi.

Esnafla, kadınlarla, gençlerle, muhtarlarla, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Taşkömürü ile ilgili çok az konuştu.

Taşkömürü konusunda bir program, bir çözüm sunmadı Zonguldak'a…

Zonguldak'ın altında 180 yıllık ülke ihtiyacını karşılayacak taşkömürü varken, yıllar içinde nasıl dışa bağımlı hale geldiğimizi anlatmadı.

Üretimin baş aktörü olan Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan ve kurumun üretim politikasından da bahsetmedi.

İktidarın Zonguldak ve taşkömürü konusundaki yanlış politikalarının da altını çizmedi.

Sayın Kılıçdaroğlu, Zonguldak'ın da yıllardır cevabını merak ettiği bir soru sorup gitti.

'1 buçuk milyar ton kömür rezervimiz varken, neden kömür ithal ediyoruz?'

Oysa Zonguldak'ta yaşayanlar, yıllardır bu sorunun cevabını arıyor.

Sayın Kılıçdaroğlu, ana muhalefetin lideri olarak, sorduğu soruya kendisi bir cevap vermeliydi.

İktidarın taşkömürü politikasındaki yanlışları anlatıp, CHP'nin çözümünü paylaşmalıydı.

BİR PARTİYİ BÜYÜK YAPAN PROGRAMIDIR

Vatan Partisi'nin düzenleyeceği kurultaya yeniden dönersek; Zonguldak, altında barındırdığı taşkömürü ile var olmuş şehir.

İstihdam ve üretim varsa Zonguldak'ta her şey güzel olur.

Bir partiyi büyük yapan sadece aldığı oy değildir.

Bir partiyi küçük veya büyük yapan aynı zamanda politikaları ve programlarıdır.

Bana sorarsanız; seçimlerde oy oranına baktığınızda, CHP büyük parti, Vatan Partisi de küçük partidir. Ama Zonguldak'ı var eden, Türkiye'nin sanyileşmesine büyük katkı sağlayan taşkömürü penceresinden baktığımızda ise Vatan Partisi büyük, CHP küçük partidir.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Kanal Z'ye telefonla bağlanarak yaptığı açıklamada, ayrıntılarına girmese de Zonguldak'ın ve Türkiye'nin taşkömür konusundaki sorununa çözüm önerdi.

Perinçek, Zonguldak'ta taşkömürü için yapılacak 3 milyar dolarlık yatırımla, Türkiye'nin yılda 10 milyar dolar döviz kazanabileceğini söyledi.

Bu çözümün ayrıntıları da hiç kuşkusuz kurultayda açıklanacaktır.

Keşke sadece Vatan Partisi değil de iktidarıyla, ana muhaleftiyle, muhalefetiyle, küçüğüyle büyüğüyle bütün partiler taşkömür üzerine kurultaylar, çalıştaylar, konferanslar, sempozyumlar düzenlese.

Keşke bütün partilerin Zonguldak'ın altındaki taşkömürünü ülke ekonomisine kazandırmak gibi bir derdi olsa.

İşte o zaman Zonguldak'ta her şey çok daha güzel olur.

Vatan Partisi Zonguldak kömür ekonomi seyfi boyraz yeni adım gazetesi üretim devrimi kurultayı parti