CaferiDer Başkanı Hasan Babur: Vatandaşlarımızı Şi’a ve Sünni diye ayıramazlar

CaferiDer Başkanı Hasan Babur, Ankara’da gazetecilerle düzenlediği toplantıda, 7 Ekim'den bu yana süren İsrail saldırılarının vahameti ve Türkiye'deki mezhep ayrıştırıcı söylemler üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Babur, İsrail'in 75 yıldır süregelen katliamlarını ve özellikle Gazze’de yaşanan soykırımı kınarken, bu vahşetin benzerinin Lübnan’da da yapılmak istendiğini dile getirdi. Dünya kamuoyunun bu durumu sadece izlemesini de büyük bir kayıtsızlık örneği olarak nitelendirdi.

'TELEVİZYONLARDA FİTNE YARATACAK AÇIKLAMALAR'

Babur, Türkiye’de kimi isimlerin televizyon programlarında Şi’a ve Sünni mezhepleri arasında fitne yaratacak açıklamalar yaptığını vurgulayarak, "Bazılarının 'Şi’a İslamın düşmanıdır' şeklindeki söylemlerini kınıyoruz." dedi.

İslam coğrafyasında özellikle İsrail’e karşı direnen toplumlarda Şi’a ve Sünni kavgası olmadığını belirten Babur, Hizbullah’ın Gazze direnişine sahip çıkmasını bu gerçeğin en açık göstergesi olarak değerlendirdi.

Bu tür fitneci yaklaşımların Türk toplumunu derinden yaraladığını ve Şi’a toplumunu hedef alan nefret söylemlerine karşı hukuki yollara başvurduklarını söyledi. CaferDer başkanı hukuk süreçlerinde ise yeterli sonuç alamadıklarını ifade etti.

'CAFERİLER BU ÜLKENİN ASLİ UNSURUDUR'

Babur, Caferilerin Türkiye’nin asli unsurlarından biri olduğunu belirterek, Türkiye’de 3 milyonun üzerinde Caferi vatandaşın bulunduğunu söyledi. Özellikle Ağrı, Iğdır ve Kars'tan batıya göç eden Caferilerin, ekonomik kriz ve terör gibi nedenlerden dolayı büyük şehirlere taşındığını ifade etti.

Babur, İstanbul’daki son Aşura etkinliğine yaklaşık 300 bin kişinin katıldığını belirterek, bu katılımın Caferi toplumunun Türkiye’deki gücünü ve etkinliğini gözler önüne serdiğini vurguladı. CaferiDer Başkanı, milli birliğin Caferi toplumunun kırmızıçizgisi olduğunu vurguladı.

'MİLLİ BİRLİK İÇİN HAKLARIMIZ VERİLMELİ'

CaferiDer Başkanı Hasan Babur, Türkiye’deki Caferilerin milli birlik içinde olmayı savunduklarını ancak Diyanet’in kendilerini görmezden gelme konusunda bir direnci olduğunu dile getirdi. "Hepimizin ödediği vergilerle sağlık ve eğitim hizmeti alıyoruz ama inanç özgürlüğü noktasında haklarımızı alamıyoruz." diyen Babur, Caferi toplumunun Türkiye’de kendi din adamlarını yetiştirecek bir fakülteye sahip olamadığını söyledi.

Babur, bu taleplerin yıllardır raporlarla yetkililere iletildiğini ancak somut bir adım atılmadığını belirtti. CaferiDer Başkanı, mezhepçiliği değil, milli birliği savunduklarını ve Diyanet’in bu konuda tutumunun değişmesi gerektiğini vurguladı.