05 Ekim 2024 Cumartesi
İstanbul 30°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kadına destek köstek olmasın

Avukat Gül Öykü Yılmaz Özkan, Ulusal Kanal’da annelere destek paketini değerlendirdi. Özkan, “Kadın istihdamı olumsuz etkilenmemeli.” dedi

Çalışan annelere destek paketi nedir? CKD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gül Öykü Yılmaz Özkan annelere destek paketini değerlendirdi...

Ulusal Kanal’da Emek Dünyası programımızın bu haftaki konuğu Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gül Öykü Yılmaz Özkan oldu. Kadınların doğurganlık hızı, çalışan annelere destek paketi hazırlığı, bu konudaki çalıştaylar gündemden düşmeyince hem Türkiye’nin en etkin kadın örgütlerinden olan CKD yöneticisi hem avukat hem de genç bir kadın olarak en uygun isimlerden biri olan Özkan ile samimi ve bilgilendirici bir söyleşi yaptık.

“Çalışan annelere destek paketini” de içeren bir dizi düzenleme için düğmeye basıldığı görülüyor. Doğum iznini bir yıla kadar uzatmaktan kreş veya kira desteği, esnek çalışma modelleri ya da kadının özlük hakkı ile beraber maaşında yapılabilecek düzenlemeler gündemde. Biz de kadınların ev ve iş hayatı arasında tercih yapma zorunluluklarını ortadan kaldırmak için bunlar çözüm olur mu diye tartışmaya başladık…

TEMELE KADIN İSTİHDAMI OLMALI

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de doğum oranlarında önemli bir düşüş yaşandığını ve buna ilişkin alınacak önlemleri önemsediklerini dile getiren Özkan, dengelerin iyi yönetilmesi gerektiğini söyledi. Önlemlerin beraberinde çeşitli problemler getirebileceğine vurgu yapan Özkan, şunları vurguladı: “Biz en temele kadının istihdamdaki yerini artırmaya yönelik tedbirleri koymalıyız. Buradan uzaklaşınca, olumsuz sonuçlar doğacaktır. Kadının çalışma hayatında daha az yer alması hem ekonomik hem toplumsal sorunlar yaratacaktır. Kadınlar, doğası gereği bulunduğu yere üretkenlik katar. Bu özlü yöneticiliğini, girdiği her yerde gösterir. Bu çalışmalarla ilgili bir tasarım varsa kadın örgütlerinin, uzmanların, sendikaların yer aldığı çalıştaylar düzenlenmesi gerekiyor.”

KADINLAR HAKLARINI KULLANABİLİYOR MU?

“Peki bugün, kadınlar haklarını kullanabiliyor mu? Bu konuda neredeyiz?” diye sorunca Özkan şöyle yanıtladı: “Bugün kadınlar doğumdan önce ve sonra 8’e hafta izin; 6 aylık ücretsiz izin süresi, kısmi çalışma gibi önemli haklara sahip. Düzenlemeler böyleyken dahi özel sektör işverenleri kadın istihdamını azaltmaya yönelik tavırlar içinde. Kadınlara, hukuken geçerli olmasa dahi ‘şu kadar süre çocuk yapmayacağım’ gibi sözleşmeler imzalatılıyor. Maalesef düzenlemeler, iş yerinin cinsiyete göre personel seçimi yapmasına neden olabiliyor. Yeni düzenlemeler söz konusuyken, bizim bunlara karşı ciddi önlemler almamız gerekiyor.”

DEVLET DENETİMİ ŞART

“Peki nasıl olacak bu?” diye sorunca, Özkan “En etkili yolu devlet denetimi.” dedi ve ekledi:

“Çünkü özel sektörün insafına bıraktığımız hiçbir şeyde çözüm göremiyoruz. Kadınlar iş yerine sevinçle giderek hamile olduğunu söylüyor, bir bakıyor kapı önünde. Bunlarla karşılaşan kadın ne yapacak? Mahkeme yoluna gidecek ama işe iade davası açabilmesi için iş yerinde en az 30 işçinin çalışması, kendisinin de 6 aylık kıdeminin olması gerekiyor. Diyelim dava açabildi, hukuki süreçler uzun sürüyor. Bu da uzun süreli işsizlik anlamına geliyor. Bunun hem maddi hem manevi etkileri çok önemli. Kamuda bunları çok görmüyoruz ama özel sektörde işler çok farklı. Bu anayasal eşitliğe de aykırı.”

KREŞ KREŞ KREŞ!

Söz konusu düzenlemelerde kreşlere ilişkin maddeler de olunca, şu an neredeyiz, nerede olmalıyızı şöyle aktardı Özkan: “Kreşlere devlet eli atılmadığı, insanların ekonomik şartlarına bırakıldığı sürece bu meseleden de çıkamayacağız. Her mahalleye yeterli kapasitede kreşler kurabilsek ve burada da yine özel sektörün eline terk edilmesek ciddi yol alınabilecek bir mesele. Bu konuda özellikle iş yerlerindeki kreş düzenlemelerinde de güncellemeler yapılmalı. Çünkü düzenlemeler tamamen kadına endeksli. Bunun da ebeveynlik üzerinden ele alınması gerekiyor.”

EKONOMİ ETKİSİ…

Şu anda doğum oranlarının azalmasında ekonomik etkenlerin önemli yer tuttuğuna işaret eden Özkan “Hayat pahalılığı ortada, mamaların üzerinde alarm var. Eğitim, sağlık gibi alanlarda da maliyetler yüksek. İnsanlar devlet okullarının koşullarından ötürü çocuklarını özel okullara gönderme eğiliminde. Sağlıkta da yine aynı sorunlar var. Haliyle herkesin gözünde büyüyen bir mesele. Ekonomide köklü çözümler olmadığı sürece izin süreleri, çeşitli teşviklerle bu meselenin çözülmesi de mümkün görünmüyor.” sözlerini kullandı.

BABALAR NEREDE?

“Hep kadınları konuşuyoruz da erkekler bu işin neresinde diye de mi konuşsak biraz.” dedim. CKD GYK Üyesi Gül Öykü Yılmaz Özkan, şunları söyledi: “Genel olarak babaları kenara iten bir anlayış var. Biz CKD olarak da hep güçlü aile vurgusu yapıyor ve eşit rolleri önemsiyoruz. Elbette annelerin bu süreçte kutsal görülebilecek nitelikleri var. Bunları zaten kadın yerine getiriyor ama babalar nerede?

Babalara çocuk sahibi olduklarında özel sektörde 5 gün, memurlarda 10 gün. Hakikaten babayı sürecin dışına atacak kadar düşük süreler. Kanun diyor ki ‘Evet anne, bu çocuk senin. Sen büyüt.’ Biz burada eşitlikçi bir bakış açısı getirmezsek sorunları aşamayız. Bu bakım yüküne bu anlayışla yaklaşmamız gerekiyor. Böylece işverenlerin de cinsiyet ayrımı yapma eğilimi engellenebilir.”

Ulusal Kanal Kadın Anne Baba CKD