Çalışan kadınların sorunu: Tükenmişlik
Deloitte’un 10 ülkeden beş bin kadının katılımıyla gerçekleştirdiği "İş Hayatında Kadın- 2022 Araştırması", çalışan kadınların iş hayatında yüksek düzeyde tükenmişlik hissiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, tükenmişlik hissi, esnek çalışmanın istenen seviyede uygulanmaması ve ihtiyaç duydukları desteği alamamaları kadınların iş hayatındaki varlığı önünde engel olmaya devam ediyor. Araştırmaya katılan çalışan kadınların yüzde 53’ü stres seviyelerinin geçen yıla göre daha yüksek olduğunu ve neredeyse yarısı kendisini tükenmiş hissettiğini söyledi.
Katılımcılar, salgından sonra çalışma düzeninin değişmesine rağmen yüksek oranda tükenmişlik hissi ve stres yaşadıklarını belirtti. Dünyadaki "büyük istifa" dalgasının devam edeceği sinyalini veren araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlası iki yıl içinde çalıştıkları iş yerinden ayrılmak istiyor. Mevcut iş yerinde çalışmaya devam edeceklerini söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 10 oldu.
SALGININ BEDELİ AĞIR OLDU
Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Yetenek Lideri Gülfer Irmak, salgında birçok şirket ve çalışanın hem fırsat hem de zorluklar getiren bir değişim dönemi geçirdiğini belirtti.
Hibrit çalışma modelinin tüm dünyada yaygın bir uygulama haline geldiğini vurgulayan Irmak, “Bununla birlikte araştırmamıza katılan kadınların yanıtları, salgınla gelen değişimin iş hayatındaki kadınlara ağır bir bedel ödettiğini ortaya koyuyor. Öncelikle tükenmişlik hissinin endişe verici derecede yüksek seviyelere ulaştığını görüyoruz. Aynı zamanda kariyer ve yaşamları için karar veren kadınlar yeni, esnek çalışma sistemleri talep etmeye başladı. Bir kısmı ise iş yerlerini veya iş hayatını tamamen terk etmek zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.
Irmak, hibrit çalışmanın doğru uygulanması halinde uzaktan çalışma konusunda esneklik sağladığını, aynı zamanda da fiziksel olarak iş yerinde bulunmayanların dışlanması riskini artırdığını aktararak, “Hibrit düzende çalışan kadınların yüzde 60’ı önemli toplantılardan dışlandıkları hissi yaşadıklarını, yüzde 45’i liderlerine ulaşmakta zorluk çektiğini söylüyor. Salgının tetiklediği iş modeli çalışma hayatında kadının varlığını artırmasına ve ilerlemesine engel oluyor. Bu araştırmanın bulguları, politikanın ötesinde eylemlerin önemini gösteriyor. Refah, esneklik, saygılı ve kapsayıcı bir şirket kültürü kadınların iş hayatında var olması için son derece önemli." değerlendirmesinde bulundu.
ARAŞTIRMADAN ÖNE ÇIKANLAR
- Kadınların yüzde 33’ü işverenlerinin esnek çalışma seçenekleri sunduğunu bildirirken, yüzde 94’ünün esnek çalışma talebinde bulunmanın terfi etme olasılığını etkileyeceğine inanıyor.
- Kadınların yüzde 53’ünün stres seviyelerinin geçen yıla göre daha yüksek olduğunu söylemesi, yüzde 46’sının kendisini tükenmiş hissetmesi, aktif iş arayan kadınların yüzde 40’ının tükenmişlik hissi yüzünden iş değiştirmek istemesi, tükenmişlik hissinin özellikle iş–özel hayat dengesini kuramayan kadınlarda çok daha fazla olması araştırmanın öne çıkan başlıkları arasında bulunuyor.
- Kadınların yüzde 33’ü zihin sağlığı için izin aldığını belirtirken, yüzde 43’ü iş yerinde zihinsel sağlık sorunları hakkında konuşabildiğini aktarıyor. Yüzde 59’u son bir yılda iş yerinde uygunsuz davranış ve/veya mikro saldırganlık yaşadığını ifade ederken, bunu yaşadığını söyleyen kadınların oranında geçen yıla göre yüzde 52 artış oluyor.